Türkiye siyasetinde “iyi saatte olsunlar” diye bir tanım vardır.
Tarifi zor. Pek ortalıkta görünmezler, ama her krizde müdahale edip raydan çıkmak üzere olduğunu düşündükleri treni raya sokar, tekrar kaybolurlar. Bu isim, eskiden askerler için kullanılırdı; zamanla “derin devlet”e yapıştırıldı. Tarihimizde örneği çoktur; bir kısmını, yaptığım belgesellerde işlemiştim. Burada birkaçını hatırlatmak istiyorum: 14 Mayıs 1950 gecesi, seçimleri CHP’nin kaybettiği anlaşılınca 1. Ordu Komutanı, üst düzey bir CHP yetkilisini arayıp “seçime fesat karıştırıldı’ diyerek sandıklara el koymayı teklif etmişti. İsmet İnönü “Sakın ha” deyince vazgeçtiler. 1960’da DP’yi deviren askerler, 1961’de Bayar’ın yerine Cemal Gürsel’i Çankaya’ya çıkarmak istiyordu. Bayar çizgisindeki Ali Fuat Başgil aday olunca, General Sıtkı Ulay kendisini davet etti ve ”Etlik’te mezarın hazır. Bu işten vazgeç” dedi. Başgil apar topar ülkeyi terk etti. 1973’te “iyi saatte olsunlar”ın Cumhurbaşkanı adayı Faruk Gürler’di. Seçim günü askerler Meclis’i sarmış, yüksel rütbeli subaylar locaları doldurmuş, tankların Etimesut’tan yola çıktığı duyurulmuştu. Ama baskı sonuç vermedi. Milletvekilleri direnince Gürler seçilemedi. 1983’te “iyi saatte olsunlar”, Erdal İnönü’nün adaylığını veto ettiler. 12 Eylül’ün lideri Evren, seçimden önceki gece Başbakanlık için yarışan Özal’ı kötüledi. Sandık başında da oyunu Özal’ın rakibi Sunalp’e verdiğini söyledi. Özal, seçimi ezici çoğunlukla kazandı. 2018’de muhalefetin çatı adayı olarak Abdullah Gül’ün adı geçince Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, helikopterle Gül’ün bahçesine indi. Gül, ertesi gün adaylıktan çekildiğini açıkladı.
Dedim ya, “iyi saatte olsunlar”, kriz anlarında devreye girip bozulma ihtimali beliren düzene çeki düzen verir. Kâh tehdide yeltenir, kâh helikoptere binip gelir. Derin devletin içinden süzülüp gelen Meral Akşener’in son anda Altılı Masa’dan çekilmesi de muhtemelen, bu tarih çerçevesinde hatırlanacaktır.
Ama bu tarihin bize öğrettiği genel bir kural vardır: “İyi saatte olsunlar”a boyun eğenler kaybetmiş; direnenler kazanmıştır.