“Başarıya ulaşmak ve ulaştırmak için zikretmek (Yeryüzü cennetine doğru…)” başlıklı denememizde A’lâ Suresi bağlamında şaki ve haşyet kavramıyla tanımlanan insanların karşılaştırılmasını yapmıştık. Ayrıca ‘huşu/haşyet’ kavramının ‘ittiqa/muttaki’ kavramı ile yakın durduğunu söylemiştik. A’lâ suresinde ‘şaki’ olan ile ‘huşuda’ olan insanlar kıyaslanırken bu sureden sonra inen Leyl Suresinde ‘şaki’ ile ‘muttaki’ insanların kıyaslaması yapılıyor. Bu yazımızda Leyl Suresi bağlamında ‘muttaki’ ve ‘şaki’ olan insanları tanımaya çalışacağız. Bu noktada Hz. Osman’ın surelerin iniş sıralamasında bir konu etrafında özel bir blok oluşturan Tekvir 7/81, A’lâ 8/87, Leyl 9/92, Fecr 10/89, Duha 11/93, İnşirah 12/94 surelerinin birlikte okunup değerlendirilmesini öneriyorum. (Leyl, Fecr, Duha ve İnşirah kavramlarının, sırasıyla anlattıkları vakitlerle bireysel ve toplumsal arınma ve aydınlanmanın basamakları arasında bulunan sembolik anlamdaki ilişki her zaman dikkatimi çekmiştir.)
Leyl Suresi iki zıt kutuptaki insanı bir bütünlük içinde anlattığı için, öncelikle Surenin topluca mealini görmekte yarar var. “Dikkat et, bürürken o geceye, açıldığı zaman gündüze, erkeği ve dişiyi yaratana. Gerçekten sizin çabalarınız dağınık ve çeşitlidir. Ancak kim verir ve muttaki olursa ve en güzeli doğrularsa, biz de onu kolayca başarıya ulaştıracağız. Fakat kim de cimri davranır ve müstağnilik ederse ve en güzeli yalanlarsa, biz de onun güçlük, sıkıntı ve azaba uğratılmasını kolaylaştıracağız. Çukura yuvarlandığı zaman onu malı kurtaramayacak. Şüphesiz bize ait olan doğru yolu göstermektir. Muhakkak ki ahret(sonra) de ulâ(evvel) da bizimdir. Ve ben sizi şiddetli azaba karşı uyardım. Ona ancak Salih olmayan şaki girer. Ki o, yalanlayıp yüz çevirmişti. Muttaki ise ondan uzak tutulacaktır. Ki o, temizlenmek için malını verir ve o verdiğinin karşılığında hiç kimseden bir nimet beklemez. Ancak, Yüce Rabbinin tarafını/yönünü bulmak için verir. Dikkat edin, muhakkak kendisi ileride razı olacaktır.” (Leyl 92/1–21)