• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Aralık 14, 2025
  • Yayın İlkeleri
  • Hakkımızda
  • Künye
  • İletişim
  • Güncel
  • Sağlık
  • Sağlık
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      DEM Parti, Ankara'ya yürüyüş başlattı: 'Ekonomide adaleti sağlamayan toplumsal barıştan bahsetmesin'

      DEM Parti, Ankara'ya yürüyüş başlattı: 'Ekonomide adaleti sağlamayan toplumsal barıştan bahsetmesin'

      SAMER'den Kürt seçmen anketi: CHP'ye İmralı tepkisi

      SAMER'den Kürt seçmen anketi: CHP'ye İmralı tepkisi

      'Turpun büyüğü' davası | İmamoğlu: Hakikati söyleme cesaretini yargılıyorsunuz

      'Turpun büyüğü' davası | İmamoğlu: Hakikati söyleme cesaretini yargılıyorsunuz

      Müslümanlığı canlı kalkan yapmak

      Müslümanlığı canlı kalkan yapmak

    • Yaşam
      SAMER'den Kürt seçmen anketi: CHP'ye İmralı tepkisi

      SAMER'den Kürt seçmen anketi: CHP'ye İmralı tepkisi

      'Turpun büyüğü' davası | İmamoğlu: Hakikati söyleme cesaretini yargılıyorsunuz

      'Turpun büyüğü' davası | İmamoğlu: Hakikati söyleme cesaretini yargılıyorsunuz

      Maraş Katliamının 47. yıldönümü arifesinde / Acı bir hatırlatma: Adalet ve hafıza

      Maraş Katliamının 47. yıldönümü arifesinde / Acı bir hatırlatma: Adalet ve hafıza

      Terk edilen bir ideal, insan hakları...

      Terk edilen bir ideal, insan hakları...

    • Türkiye
      'Turpun büyüğü' davası | İmamoğlu: Hakikati söyleme cesaretini yargılıyorsunuz

      'Turpun büyüğü' davası | İmamoğlu: Hakikati söyleme cesaretini yargılıyorsunuz

      FİSA Çocuk Hakları Merkezi’nden Ezgi Koman: ‘Türkiye'de çocuk koruma sistemi çalışmıyor’

      FİSA Çocuk Hakları Merkezi’nden Ezgi Koman: ‘Türkiye'de çocuk koruma sistemi çalışmıyor’

      İki haber, demokrasi ve işçi sınıfı

      İki haber, demokrasi ve işçi sınıfı

      Müslümanlığı canlı kalkan yapmak

      Müslümanlığı canlı kalkan yapmak

    • Dünya
      Almanya’daki seçim sonuçları dokuz ay sonra halen tartışmalı

      Almanya’daki seçim sonuçları dokuz ay sonra halen tartışmalı

      Trump, Barrack ve Suriye…

      Trump, Barrack ve Suriye…

      Stratejik illüzyon!

      Stratejik illüzyon!

      DİTİB’in yeni başkanı tartışılıyor

      DİTİB’in yeni başkanı tartışılıyor

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      İki haber, demokrasi ve işçi sınıfı

      İki haber, demokrasi ve işçi sınıfı

      Müslümanlığı canlı kalkan yapmak

      Müslümanlığı canlı kalkan yapmak

      Almanya’daki seçim sonuçları dokuz ay sonra halen tartışmalı

      Almanya’daki seçim sonuçları dokuz ay sonra halen tartışmalı

      Heykeller şehri Paris, sessiz kentlerimiz

      Heykeller şehri Paris, sessiz kentlerimiz

    • Belgesel & Film
      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

    • Eylem & Etkinlik
      Üçüncü Dünya Savaşı

      Üçüncü Dünya Savaşı

      Deniz Gezmiş - Metin Yüksel Birlikte Anılıyor

      Deniz Gezmiş - Metin Yüksel Birlikte Anılıyor

      Bizi uyutamazsınız; bu zulüm ne unutulur ne de affedilir!

      Bizi uyutamazsınız; bu zulüm ne unutulur ne de affedilir!

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli

    • Fotoğraf & Karikatür
      TESK Genel Başkanı: Okul alışverişleri için en az 10-12 bin lira gerekiyor

      TESK Genel Başkanı: Okul alışverişleri için en az 10-12 bin lira gerekiyor

      Metafor

      Metafor

      Günün karikatürü

      Günün karikatürü

      LeMan'dan İsrail kapağı: Hangi hayvan hastaneleri vurur ki?

      LeMan'dan İsrail kapağı: Hangi hayvan hastaneleri vurur ki?

    • Kitap & Dergi
      Kadire Bozkurt: Ben yazarken okur henüz yoktur

      Kadire Bozkurt: Ben yazarken okur henüz yoktur

      Fuat Sürmeli'nin Yeni Kitabı Raflarda: “GÖLGEDEKİ GERÇEK”

      Fuat Sürmeli'nin Yeni Kitabı Raflarda: “GÖLGEDEKİ GERÇEK”

      Kitap toplama düşkünlüğü

      Kitap toplama düşkünlüğü

      Kitapların yalnızlığı

      Kitapların yalnızlığı

    • Müzik & Video
      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

R. İhsan Eliaçık

R. İhsan Eliaçık

İslam’da Emeğin Yeri ve 1 Mayıs

Mayıs 1, 2021 Yazılar 2 comments

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest

Türkiye’de 1 Mayıs, Emek ve Dayanışma günü olarak 2009 yılından itibaren kutlanıyor. 1 Mayıs’ın hem Türkiye’de hem dünyadaki tarihi oldukça eskilere dayanıyor. Dünya genelinde 1 Mayıs 1890’lı yıllardan itibaren İşçi Bayramı olarak kutlanmaya başlamış. Osmanlı’da ise ilk kez 1911-12 yıllarında kutlanmış. İşçi Bayramı olarak, 1923 yılında bir ara resmi bayram, resmi tatil  olarak ilan edilmiş. Sonra uzun süreler yasaklanmış, çeşitli dönemlerde serbest bırakılmış ve tekrar kutlamış. 70’li yıllarda, 1975, 1976 ve 1977’de büyük kitlesel gösterilerle beraber kutlanmış. 

Malumunuz  1 Mayıs 1977 Taksim mitinginde olaylar çıkmış ve 37 kişi hayatını kaybetmişti. 12 Eylül 1980 den sonra 1 Mayıs tatil ve bayram olmaktan çıkarılarak tekrar yasaklandı. En son 2009 yılında 1 Mayıs günü, Emek ve Dayanışma Bayramı olarak resmi tatil ilan edildi. O gün bugündür Türkiye’de 1 Mayıs bayram olarak kutlanıyor.  2012  yılından sonra 1 Mayıs kutlamalarının Taksim alanında yapılması yasaklandı. En son 2012 yılında 1 Mayıs, Taksim alanında kutlanabilmişti. 

1 Mayıs vesilesi ile işçi hakları, İslam’da emeğin yeri, 1 Mayıs’la ortaya çıkan emek, iş ve işçi kavramının dindeki yeri ve bağlantısı üzerinde durmak istiyorum. Genellikle dini çevreler 1 Mayıs’a ilgisiz kalırlar. Şu ana kadar tüm Cumhuriyet tarihi boyunca dini çevrelerin, işçilerin ve emekçilerin yanında yer aldığı bir olay neredeyse olmamıştır. Dini çevrelerin dinden kaynaklı bir duyarlılıkla, İslam’da emek çok yüce bir değerdir, İslam’da işçi hakları çok değerli bir yere sahiptir, bu konuda ayetler hadisler vardır diyerek 1 Mayıs’ı kutladıkları, 1 Mayıs’a ilgi gösterdikleri neredeyse görülmemiştir. 2012 yılı 1 Mayıs’ında Fatih Camisinde, ölen işçiler için kılınan gıyabi cenaze namazı ve ardından Fatih Camisinden Taksim Meydanına kadar yürüyenler bir istisna. O tarihe kadar Camiden çıkarak 1 Mayıs alanına kutlama amacıyla gelenlerin olduğu görülmemişti. Çünkü dini çevreler 1 Mayıs’ı, solcuların kutladığı bayram olarak biliyorlar, solcuların da ateist olduğunu düşünüyorlar. Bir anlamda 1 Mayıs bu gerekçelerle neredeyse İslam düşmanlarının kutladığı bir bayram olarak görülüyor. 2012’deki bu tarihi olayla beraber Camilerden de çıkılıp, işçiler için gıyabi cenaze namazları ve duaları  edilip birtakım dini sloganlarla, ‘’Mülk Allah’ındır’’, ‘’Allah ekmek özgürlük’’, diyerek 1 Mayıs alanlarına gelinebileceği görülmüştür. Her yıl 1 Mayıs’ta Fatih Camisinde toplanan Antikapitalist Müslümanlar, ‘’İşçiye emekçiye selam, yaşasın devrimci İslam’’, ‘’Mülk Allah’ın, emek işçinin, kahrolsun küresel kapitalizm’’ diyerek hem Türkiye dindarlığına, hem Türkiye solculuğuna hem de dünyaya mesajlar veriyorlar. 

Şimdi bu çerçevede şunu ifade etmek istiyorum; Kur’an-ı Kerim’de Necm Suresi 39. ayette denir ki; “insan için emeğinden başka hakkı yoktur.“ Burada Kur’an bu ayeti ile emeği yegâne değer olarak vaaz ediyor. İnsan için emeğinden başkası yoktur ‘’Ve-en leyse lil-insâni illâ mâ se’â’’ Arapça orjinali de tam budur. ‘’leyse lil-insâni’’ demek, insanın sahip olduğu hiçbir şey yoktur demektir. ‘’Li’’ kelimesi Arapçada sahip olmayı ifade ediyor. İnsanın sahip olduğu hiçbir şey yoktur sadece emeği vardır diyor. Müslüman olsa da olmasa da kendisine insan diyen birinin, bir şeye emek vermek, çaba sarfetmek, alın teri dökmek dışında sahip olma, kendine ait kılma hakkına sahip olduğu hiçbir şey yoktur. Demek ki, bir şeye sahip olduğunuzu iddia ediyorsanız, ona ne kadar emek harcadığınızı kanıtlamak zorundasınız. Eğer emeksiz, herhangi bir emek harcamadan o şeye sahip olursanız, hırsız durumuna düşersiniz, çalıntı söz konusu olur. Bir şeyin çalıntı olmaması için de ona emek sarf edildiğinin kanıtlanması gerekir. İşte Kur’an’ın Necm suresinin 39. ayeti bunu anlatıyor. İslam’da yegâne değer emektir, emek olmadan hiçbir şey caiz değildir. Bir şeye sahip olmak istiyorsanız ona ne kadar emek sarf ettiğinizi kanıtlamak zorundasınız. 

İslam Peygamberi birisi ile tokalaşıyor, tokalaştığı kişinin ellerinin nasırlı olduğunu görünce ‘’sen ne iş yapıyorsun?’’ diyor. O da diyor ki; ‘’Ben tarlalarda çalışıyorum, rızkımı böyle  çıkarıyorum. Tarlalarda çok kazma, kürek tuttuğum için ellerim bu şekilde nasırlandı.’’ Peygamber önce o eli öpüyor sonra havaya kaldırarak etrafındaki arkadaşlarına yani sahabeye; ‘’Cehennem ateşinin yakmaktan haya edeceği bir el görmek isteyen bu ele baksın’’ diyor. Burada insanlara bir mesaj veriliyor. Çalışan, emek veren, işçi, emekçi, alın teri dökenlerin kazandıkları, en kutsal kazançtır. En kutsal kazanç emek sarf ederek, alın teri dökerek elde edilen kazançtır ve insana bundan  başka bir karşılık söz konusu değildir. 

Öyle ki, İslam inancına göre yerlerin ve göklerin yaratılışı da bir emek mahsulüdür. Çünkü yerlerin ve göklerin yaratılışı birdenbire olmamıştır. Uzun süre devam etmiştir ve her şey üst üstüne, birike birike meydana gelmiştir. İnsanın yaratılışı, anne karnında bekleyişi, çocukluğu, bebekliği, büyümesi, yetişkinliğe ermesi bile uzun yıllar süren bir emeğin mahsulüdür. Eğer bir şeye emek vermezseniz o bedavacılık olur.

Yine Kur’an-ı Kerim’de buna benzeyen başka bir ayette denmektedir ki; ‘’Yoksulların zenginlerin malı üzerinde hakkı vardır.’’ (Meâric; 24/25). Burada da hak kavramı kullanıyor. Acaba nasıl oluyor da hakkı oluyor? Çünkü zenginler şu anki anlayışa göre çalışmış, çabalamış, emek sarf etmiş, para kazanmış, mal biriktirmiş ama yoksul yatmış, çalışmamış, emek sarf etmemiş onun için yoksul kalmış deniliyor. Böylesine bir yoksulun nasıl oluyor da emeğiyle kazanmış, helalinden zengin olmuş bir zenginin malı üzerinde hakkı oluyor. Bu hak nereden geliyor, ne hakkı? Çünkü önceki ayette hakkın emekle olduğu söyleniyordu, insan için emeğinden başka hak yoktur denmekteydi. Demek ki, hak talebinde bulunmanız için, o hakkı alabilmek için o hakkın size ait olduğunu, hatta o hakkın bedelinin, değerinin size ait olduğunu göstermeniz gerekiyor. Bunun için de ne kadar emek sarf ettiğinizi kanıtlamanız gerekiyor. Acaba oraya o kadar emek sarf ettiniz mi, etmediniz mi? Aynı şekilde şu anki anlayışa göre; yoksul fakir kaldığına göre, demek ki bir şeye emek sarf etmemiş, çalışmamış ve yoksul kalmış. Diğer taraftan zenginin o kadar malı olduğuna göre demek ki çok çalışmış, emek sarf etmiş helalinden zengin olmuş deniliyor. 

Bunların hepsi yanlış. Zenginler emek sarf ettiği için zengin olmuyorlar, yoksullar emek sarf etmediği için, yattığı için, çalışmadığı için yoksul kalmış olmuyorlar. Belki de tam tersi. Olayı bir de tersinden düşünmek lazım. Zenginler çalışmadığı için zengin oluyor, yoksullar çok çalıştığı  fakat emeğinin karşılığı kendilerine dönmediği için yoksul kalıyor olamaz mı? Çünkü bugün dünyanın her yerinde, fabrikalarda çalışan yoksullar, işçiler, emekçiler, emeği ile geçinenler acaba tam olarak çalıştıklarının karşılığını alabiliyorlar mı? Bir fabrikada kim kime para veriyor. Mesela bazı patronlar ve biraz da küstah zenginler derler ki; ‘’Sizin karnınızı ben doyuruyorum, kursağınızdaki ekmek de benim payım var. Onu size ben veriyorum’’ gibi sözler söylerler. Acaba gerçekten böyle mi? Kim kime para veriyor? İşçiler mi patronları doyuruyor, patronlar mı işçileri doyuruyor? İşçiler kazandıklarıyla patronları mı zengin ediyor, yoksa zenginler işçilerden aldıklarıyla, onlardan artan değerleri kendi sermayelerine katarak mı zengin oluyorlar? Yani zenginliğin kökünde ne var? Büyük filozoflar demiştir ki; Hiçbir zenginlik suç işlemeden oluşamaz. Eğer birisi zengin oluyorsa bu helalinden olamaz çünkü para biriktirmenin, ihtiyaçtan fazlasına sahip olmanın meşru bir tarafı olamaz, kesin meşru olmayan bir yerden geliyordur. 

Benim şu ana kadar görebildiğim kadarıyla hiç kimsenin faiz geliri olmadan, yanındakini sömürmeden,  kamu imtiyazı yaratmadan ve bunu kullanmadan, bilgi tekeli oluşturmadan zengin olması mümkün değil. Zenginlik bunlardan geliyordur. Ya parayı para karşılığı satarak, elindeki sermayeyi başkasına kullandırıp ondan faiz alarak zengin oluyordur. Ya yanındakileri, çalışanlarını, işçileri sömürüyordur, onların haklarını kendine geçiriyordur. Veya bir kamu imtiyazı kullanıyordur. Devlete, belediyeye hortumları bağlamıştır oradan ihaleler yoluyla haksız kazançlar elde ediyordur. Veya çok para eden bir şey üzerinde bilgi tekeli oluşturmuş onu kimseye vermiyordur ve oradan kendisine gelir akıyordur. Bunun dışında bir insanın zengin olması, emeği ile çalışarak ihtiyaçtan fazla mal biriktirmesi, yedi sülalesini geçindirecek servet biriktirmesi, önündeki beş yüz yılını garantiye alacak bir mal ve servete kavuşması bunu da gündelik emek sarf ederek  oluşturması mümkün değildir. 

Dolayısıyla insanların emeği ile çalışması dünyanın en namuslu, en dürüst, en insanca olayıdır. Kişiler emeği ile çalışırlar ama zengin olmayabilirler. Zaten en büyük zenginlik dürüstlüktür, namusuyla, alın teri ile çalışmaktır. İslam’da da bunun böyle olduğu aktardığım iki ayette verilmiştir. 

Bu çerçevede 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü, İşçi Bayramı, Emek Bayramı tüm İslam dünyasında coşku ile kutlanmalı. Bütün Müslümanlar 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde emeğin değerini bir kez daha hatırlamalı. Bu en çok dünyanın ezan okunan ülkelerinde, Müslüman ülkelerinde kutlanması gerekir. Hal böyle iken durumun tersi olduğunu görüyoruz. En yüce değer Kur’an’da emek ama Kur’an’a inandığını söyleyen Müslümanlar, Emek Bayramı’na bigane. İşte bunun kırılması için bu konular üzerinde ne kadar durulsa azdır.

2 Comments

  1. Islam ve Sol, Kapitalizm Tartışmaları Arşivi – Serdargunes' Blog
    27 Kasım 2023 at 23:02

    […] İslam’da Emeğin Yeri ve 1 Mayıs (R. İhsan Eliaçık – 27.04.2020) […]

  2. 1 Mayis tartismalari Arşivi – Serdargunes' Blog
    28 Nisan 2024 at 21:13

    […] İslam’da Emeğin Yeri ve 1 Mayıs (R. İhsan Eliaçık – 27.04.2020) […]

Yorumunuzu bırakın


İlgili Haberler

Ateistlerin Sorduğu Sorular ve Cevapları Fikir & Yazı
Aralık 10, 2025

Ateistlerin Sorduğu Sorular ve Cevapları

Öcalan’a Mektubu Sunuş Yazılar
Aralık 9, 2025

Öcalan’a Mektubu Sunuş

New York’tan Türkiye’ye: Mamdani’nin Zaferi Müslüman-Sol İçin Kritik Bir Eşik mi ? Fikir & Yazı
Kasım 19, 2025

New York’tan Türkiye’ye: Mamdani’nin Zaferi Müslüman-Sol İçin Kritik Bir Eşik mi ?

ZAMAN AKIŞI

Ara 12 13:33
Gündem

DEM Parti, Ankara’ya yürüyüş başlattı: ‘Ekonomide adaleti sağlamayan toplumsal barıştan bahsetmesin’

Ara 12 12:05
Gündem

SAMER’den Kürt seçmen anketi: CHP’ye İmralı tepkisi

Ara 12 11:08
Gündem

‘Turpun büyüğü’ davası | İmamoğlu: Hakikati söyleme cesaretini yargılıyorsunuz

Ara 12 11:06
Ekonomi

Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün toplanacak: İlk görüşme öncesi kim, ne dedi?

Ara 12 11:02
Gündem

FİSA Çocuk Hakları Merkezi’nden Ezgi Koman: ‘Türkiye’de çocuk koruma sistemi çalışmıyor’

Ara 12 10:58
Arkasayfa

İki haber, demokrasi ve işçi sınıfı

Ara 11 12:40
Arkasayfa

Müslümanlığı canlı kalkan yapmak

Ara 11 12:35
Gündem

Maraş Katliamının 47. yıldönümü arifesinde / Acı bir hatırlatma: Adalet ve hafıza

Ara 11 12:07
Gündem

Almanya’daki seçim sonuçları dokuz ay sonra halen tartışmalı

Ara 11 12:04
Arkasayfa

Heykeller şehri Paris, sessiz kentlerimiz

Ara 11 11:24
Arkasayfa

Fabrikada-tarlada: Sovyet kütüphane kültürü

Ara 11 10:10
Arkasayfa

Terk edilen bir ideal, insan hakları…

Ara 11 09:16
Arkasayfa

Dikkat! Akbabalar havada daireler çiziyor

Ara 10 20:52
Arkasayfa

Şehirde Günlük Yaşamla İlgili Meseleler ve İslam Şehirciliğinin Bu Meselelere Bakışı

Ara 10 18:29
Arkasayfa

Ateistlerin Sorduğu Sorular ve Cevapları

Ara 10 10:12
Arkasayfa

Barbarlar

Ara 10 10:05
Ekonomi

TÜİK enflasyonda sepet ağırlıklarını değiştiriyor

Ara 10 10:02
Ekonomi

2026’da kiranın ağırlığı düşecek, enflasyon da daha düşük görünecek

Ara 10 09:59
Eğitim

İl milli eğitim müdüründen ‘Müslümanlık’ çıkışı

Ara 10 09:54
Gündem

Trump, Barrack ve Suriye…

Ara 10 09:50
Arkasayfa

Öcalan’ın mesajı: ‘Sosyalizmden kaçış’

Ara 10 09:45
Bilim & Teknoloji

Yapay zekâda trilyon dolarlık bahis

Ara 10 09:39
Arkasayfa

Bir müstesna hafıza: İnsan Hakları Derneği

Ara 10 09:32
Ekonomi

Ücret zammında ‘blok gasp’ planı

Ara 9 13:08
Arkasayfa

Şu “baklayı” çıkarın artık

Ara 9 12:48
Emek

Yeni iş yerindeki fesih işsizlik ödeneğine engel mi?

Ara 9 12:14
Yazılar

Öcalan’a Mektubu Sunuş

Ara 9 11:44
Arkasayfa

Pratiğimiz nasıl konuşsun?

Ara 9 11:36
Arkasayfa

Daltonlar’da yeni bölüm: Para mı kurşun mu?

Ara 8 15:33
Arkasayfa

Stockholm Sendromu mu?