Gazeteci Sevinç Feyzioğlu, kadın-erkek ilişkilerinde “Madalyonun Üç Yüzünü” romana yansıttı
Harun SAK
Birkaç yıl önce “Dibacenin Ertesi Günü” adlı “anı-roman” kitabıyla yazarlığa adım atan Bursalı gazeteci Sevinç Feyzioğlu, bu kez “Madalyonun Üç Yüzü” adlı romanıyla okurlarının karşısına çıktı.
Dorlion Yayınevi tarafından basılan “Madalyonun Üç Yüzü” tüm kitapçılarda ve internet sitelerinde satışa sunuldu. Kitabında, kadın-erkek ilişkileri ve aldatma konusunu işleyen Sevinç Feyzioğlu, evliliklerin hâlâ “iyi günde kötü günde beraber olmak amacıyla” yapıldığını ancak gelinen noktada, tarafların, daha çok da erkeklerin, kötü günlere tahammül edemediğini, bunun da bencilliğin, çıkarcılığın, vicdansızlığın insanların tüm hücrelerine her geçen gün daha fazla yapışmasından kaynaklandığını söyledi.
“Günümüzde aşkla başlayan birçok evliliğin bile ne yazık ki hüsranla sonuçlandığına” işaret eden Sevinç Feyzioğlu şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bazı insanlar, iki kişinin bir araya gelmesine neden olan insanî değerlerden yani kendilerinden giderek uzaklaşabiliyor, bir daha da geri dönemiyor. İnsanı insan yapan değerlerden uzaklaşmanın ekonomik, sosyolojik, psikolojik vb. birçok nedeni olabilir. Nedeni ne olursa olsun günümüz insanları giderek artan bir hızla birbirinden uzaklaşıyor, aldatıyor, aldatılıyor ve boşanıyor. Oturduğumuz apartmanda birkaç kişi, sokağımızda dört beş kişi, mahallemizde onlarca kişi çeşitli nedenlerle evliliklerini sonlandırmış, sonlandırmaya da devam ediyor. Hepsinin de romanlara konu olabilecek denli birbirinden ilginç hikâyeleri var. Kitapta, bu hikâyelerin pek çoğundan küçük yansımalar bulacaksınız. Okurken, ‘benim komşum böyle yapmıştı’ ya da ‘benzer bir şey arkadaşımın başına da geldi’ veya ‘ben de aynısını yaşadım’ diyebileceğiniz olay, diyalog ve duygularla karşılaşacaksınız. Çünkü bu bizim önemli bir sorunumuz. Ben de toplumumuzun bu yarasına ayna tutmaya çalıştım.”
Sevinç Feyzioğlu, bugüne kadar belleğine kazıdığı gözlemlerine dayanarak kurguladığı romanda, üç kadın ve bir erkek kahraman üzerinden, kentlerdeki kadınların hangi mengenelerle, nasıl sıkıştırıldığını, özgürlük adı altında ataerkilliğin değirmenine nasıl su taşıdıklarını, yaşam serüvenleri içinde duygu çatışmalarını da vererek, akıcı bir dille anlatıyor.
“Benim başıma böyle bir şey gelmez, biz farklıyız!” diye yola çıkanların bile kısa bir süre sonra hayal kırıklığıyla karşılaştığını ifade eden Sevinç Feyzioğlu, “Dürüst kalmanın çok zor olduğu bu düzende, karşımıza iyi insan maskesi takmış kimlerin çıkacağını bilemiyoruz. Ya da çok iyi tanıdığımız insanların ilerde neye dönüşeceğini kestiremiyoruz. Bir bakıyorsunuz, rengini artık beğenmediği bir gömleği çöpe atar gibi ruhsuz ve duygusuzca vazgeçiyor insanlar onca yıllık sevgilisi, yoldaşı, can dostu, sırdaşı, hayat arkadaşından… İşte bu yüzden, genç ve güçlüyken ağır yükleri taşıyan, gece gündüz çalıştırılan, güçten düşünce de ıssız bir araziye bırakılıp ölüme terkedilen yılkı atı gibi hissetmek, bir arpa boyu kadar yakın bu zamanda tüm kadınlara. O kadar da kolay” dedi.
Sevinç Feyzioğlu kimdir?
Bulgaristan’da doğdu ve 1970 yılında ailesiyle birlikte Türkiye’ye göç etti. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksekokulu, Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü’nden 1985 yılında mezun oldu.
Ankara Keçiören Belediyesi Basın Bürosu’nda başladığı mesleğini, Cumhuriyet, Gazetecilerin Gazetesi ÇAĞDAŞ, Olay, Bursa Hakimiyet, Yeni Dönem ve Posta Bursa gazetelerinde, AS TV’de ve Bursa Uludağ Üniversitesi’nde sürdürdü. Toplam 35 yıllık meslek yaşamında muhabir, editör, müdür olarak haberin her aşamasında bulundu, köşe yazılarıyla gündemi yorumladı, iş ve siyaset dünyasından birçok kişiyle röportajlar yaptı.
Türkiye’nin ilk organize sanayi bölgesinin kuruluş sürecinin en yakın tanıklarından olan Ergun Kâğıtçıbaşı’nın anılarının yer aldığı ve aynı zamanda Bursa’nın son yüz yılına projektör tutan “Dibacenin Ertesi Günü” adlı romanımsı çalışması, Uludağ Üniversitesi Atatürk İlkeleri Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “yerel tarih” açısından kaynak olarak değerlendirildi ve iki kez basıldı. Feyzioğlu, halen serbest gazetecilik yapıyor.