HZ.İSA’NIN DOĞUMU, MESİHLİĞİ VE KULLUĞU
İsa Peygamber Kur’an da’ İsa, İbn Meryem ve Mesih şeklinde anlatılan, kendisine İncil verildiği, Tevrat’ı tasdik eden İsrail Oğullarına gönderilmiş olan, son peygamber Hz. Muhammed’i müjdeleyen “Allah’tan bir ruh ve kelime” olarak tavsif edilen bir peygamberdir. Hristiyanlık inancına göre ise Kur’an’a aykırı olarak İsa Mesih, Allah’ın oğlu ve Rab’tır. “Allah’ın oğlu” kelimesi defalarca İncillerde geçer. İncillerde İsa Mesih için “Ve işte göklerden bir ses dedi. Sevgili oğlum budur ‘’denilirken bir yerde, “Baba’nın kucağında biricik oğul”, başka bir yerde de, “Sen Allah’ın oğlu Mesih’sin” ifadeleri kullanılmaktadır. İnanışa göre Rab İsa ile Baba(Tanrı) ‘nın aynı cevherden olmaları nedeniyle ikisinin de aynı olarak değerlendirilmesi istenirken, İsa “Allah’ın oğlu ‘’ olarak nitelendirilmektedir. Hristiyan inancına göre İsa Allah’ın bedenleşmiş halidir, dolayısıyla Tanrıdır. Tanrı’nın mesajı bedenleşmiş olup İsa olarak insanlar arasında yaşamaktadır. Yine, “Allah’ın oğlu” İsa’nın ona inanan insanlığın günahlarına kefaret olarak gönderildiği anlatılır. Hristiyan inancında; İsa Mesih, insan şeklinde bir ilahtır. Tanrı İsa’da bedenleşmiştir. O’na tapınmak; Allah’a tapınmak demektedir.
Kısaca Yeni Ahit (İncil) yazarlarına değinirsek bunların ilki Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olarak inanılan Matta’dır. Matta Hz İsa’nın havarisi olmadan önce Romalıların vergi memurlarındandı. İkinci olarak Markos, Yeruşalem’li varlıklı bir aileden gelen biriydi. Üçüncü olarak Luka bir hekim idi. Dördüncü ve son İncil yazarı Yuhanna dır. Yuhanna da inanışa göre Matta gibi 12 havariden biriydi.
Matta İncili’nde Hz İsa nın doğumu şöyle bahsedilmiştir; ‘’İsa Mesih’in doğumu da şöyle oldu: annesi Meryem, Yusuf’la nişanlanmıştı. Ama evlenip birleşmelerinden önce Meryem’in Kutsal Ruh’tan gebe kaldığı anlaşıldı. Meryem’in nişanlısı Yusuf, doğru bir adam olduğu ve onu herkesin önünde utandırmak istemediği için ondan gizlice ayrılmak niyetindeydi. Ama böyle düşünmesi üzerine Rab’bin bir meleği ona rüyada görünerek şöyle dedi: «Davut oğlu Yusuf, Meryem’i kendine eş olarak almaktan korkma. Çünkü onun rahminde oluşan, Kutsal Ruh’tandır. Meryem bir oğul doğuracak. Adını İsa koyacaksın. Çünkü halkını günahlarından kurtaracak olan O’dur.»
Bütün bunlar, Rab’bin peygamber aracılığıyla bildirdiği şu sözün yerine gelmesi için oldu: «İşte, kız gebe kalıp bir oğul doğuracak. O’nun adını İmanuel koyacaklar.İmanuel, `Tanrı bizimle’ demektir.
Yusuf uyanınca Rab’bin meleğinin kendisine buyurduğu gibi yaptı ve Meryem’i eş olarak yanına aldı. Ne var ki, Meryem oğlunu doğuruncaya dek Yusuf onunla birleşmedi. Doğan çocuğun adını İsa koydu.
Luka İncili’ndeki doğum olayı ise; Kızın adı Meryem’di Onun yanına giren melek, «Ey Tanrı’nın lütfuna erişen kız, selam! Rab seninledir» dedi.
Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı Ama melek ona, «Korkma Meryem» dedi, «sen Tanrı’nın lütfuna eriştin. Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracaksın, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine `en yüce Olan’ın Oğlu’ denecek. Rab Tanrı O’na, atası Davut’un tahtını verecek. O da sonsuza dek Yakup’un soyu üzerinde egemenlik sürecek, ve egemenliğinin sonu gelmeyecektir.»
Meryem meleğe, «Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki» dedi.
Melek ona şöyle cevap verdi: «Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, en yüce Olan’ın gücü senin üstüne gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek Bak, senin akrabalarından Elizabet de yaşlılığında bir oğula gebe kalmıştır. Kısır bilinen bu kadın şimdi altıncı ayındadır. Tanrı’nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur.» «Ben Rab’bin kuluyum» dedi Meryem, «bana dediğin gibi olsun.» Bundan sonra melek onun yanından ayrıldı.
Kur’an Hz İsa’nın doğumunda İncil’e benzer olarak olağanüstü bir hamilelikle doğduğunu vurgular. Tahrim Suresi 12.ayette ‘’Allah, namusunu korumuş olan İmran kızı Meryem’i de örnek verir. Onun içine ruhumuzdan üflemiştik, Meryem, Sahibinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etmişti. İçten boyun eğenlerdendi. ’’Meryem Suresi ayetlerinde de ‘’Bu Kitap’ta Meryem’in hikâyesini de anlat. Bir gün ailesinden ayrılmış, doğu tarafında bir yere çekilmişti. Böylece onlarla kendi arasında bir engel oluşturmuştu. Derken ruhumuzu (Cebrail’i) gönderdik, ona düzgün bir insan gibi göründü. Meryem dedi ki “Senden Rahman’a sığınırım, eğer namuslu biri isen” Rûh dedi: “Ben, sadece Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir oğlan bağışlamak için buradayım.” Meryem dedi ki “Benim nereden çocuğum olacak; bana erkek eli değmedi. Yoldan çıkmış biri de değilim.” “Öyledir!” dedi. “Ama Rabbin buyurdu ki ‘O, bana kolaydır, onu insanlar için bir belge (ayet) ve katımızdan bir ikram kılacağız. Bu, kararı verilmiş bir iştir.’ ” Arkasından ona hamile kaldı. Onunla uzak bir yere çekildi.’’ Ali İmran Suresi 59. Ayette de Hz İsa’nın doğumuyla ilgili olarak
‘’Allah katında İsa örneği, tıpkı Adem örneği gibidir. Adem’i topraktan yarattı; sonra ona “Oluş!” dedi; o da oluştu.’’denilir. Hz Adem ile Hz İsa doğum itibariyle normal olarak doğan bebeklerden farklı olarak doğmuşlardır. Hz. Adem’in Hz. İsa’dan farklı olarak annesi de yoktur. Tamamen topraktan yaratılmıştır.
Hristiyanların saptığı konu Hz. İsa’nın olağandışı doğumuyla ilgili onun Allah’ın kulu değil de bizzat Allah’ın oğlu (Haşa) ve Baba Oğul ve Kutsal Ruh üçlemesi(Teslis) inancına dayalı olarak onun yarı Tanrı yarı İnsan gibi bir varlık olduğuna inanılmasıdır. Örneğin Matta’da ‘’İsa vaftiz olur olmaz sudan çıktı. O anda gökler açıldı ve İsa, Tanrı’nın Ruhu’nun güvercin gibi inip üzerine konduğunu gördü. Göklerden gelen bir ses, “Sevgili Oğlum budur, O’ndan hoşnudum” dedi. Yine Matta’da ‘’Petrus daha konuşurken parlak bir bulut onlara gölge saldı. Buluttan gelen bir ses, “Sevgili Oğlum budur, O’ndan hoşnudum. O’nu dinleyin!” dedi.
Bu durum Hristiyanların Tevrat’ta ve daha önceden okuyup duydukları peygamberlerden kendi peygamberleri olan İsa peygamberi daha yüceltme yarışıdır. Bu durum şirk ifadeleri içerir. Bu nitelendirmeleri Yüce Allah şiddetle reddeder. Ayetlerin anlamlarında da belirtildiği gibi, Hz. İsa’nın bir peygamber ve insan olduğu anlatılır. O, bir peygamber ve insanın yapması gerekenleri yapmış, insan olarak yaşamış ve vefat etmiştir. Nisa Suresi 172.ayette Mesih, Allah’a kul olmaktan geri durmaz. Mukarreb melekler de öyle. Kim O’na kulluktan geri durur da büyüklük taslarsa Allah, onların hepsini huzuruna toplayacaktır. Meryem Suresi 30.ayette Çocuk şöyle dedi: “Ben Allah’ın kuluyum. O, bana kitap verecek ve beni nebi yapacaktır. Zuhruf Suresi 59. Ayette Meryem oğlu İsa sadece, kendisine nimet verdiğimiz ve İsrail oğullarına örnek kıldığımız bir kuldur. Maide Suresi 75. Ayette ‘’Meryem oğlu Mesih sadece Elçi’dir. Ondan önce gelmiş elçiler de vardır. Annesi ise doğru bir kadındır. Her ikisi de yemek yerlerdi. Şimdi sen şu ayetleri nasıl açıkladığımıza bak; bir de onların nasıl yanlışa sürüklendiklerine bak.’’ vahyedilmiştir. Yüce Allah bu konuyla ilgili İsa peygambere soracağı soruyu da Kur’an’dan örnek verir. Maide Suresi 116. ve 117.Ayette Bir gün Allah, şöyle diyecektir: “Meryem oğlu İsa! İnsanlara ‘Beni ve anamı Allah ile aranıza iki tanrı olarak koyun?’ diyen sen misin?” İsa diyecek ki “Ben sana içten boyun eğerim. Benim doğru olmayanı söylemem olacak şey değildir. Eğer söylediysem, zaten bilirsin. Sen, benim içimdekini bilirsin ama ben senin içindekini bilmem. Bütün gaybı (her şeyin içyüzünü) bilen sadece sensin. Bana ne emrettiysen onlara onu söyledim. “Benim Rabbim ve sizin de Rabbiniz olan Allah’a kul olun” dedim. Aralarında bulunduğum sürece onlara şahittim. Beni vefat ettirdikten sonra onlar, sadece senin gözlemin altındaydılar. Her şeye şahit olan sensin. vahyedilmiştir.
İncil’deki bu konunun tutarsızlıkları da vardır. Yukarıda bahsettiğimiz teslise uygun şirksel tanımlarla birlikte İncil deki bazı metinlerde Hz İsa için onun kul olduğunu anlatan Kur’an’a uygun olan cümleler de yazılmıştır. Matta İncilinde “İşte kulum, O’nu ben seçtim. Gönlümün hoşnut olduğu sevgili Kulum O’dur. Ruhum’u O’nun üzerine koyacağım, O da adaleti uluslara bildirecek.” Yine Matta da’’ İsa Allah’a şükreden bir kuldu: “İsa, “Onları buraya, bana getirin” dedi. Halka çayıra oturmalarını buyurduktan sonra, beş ekmekle iki balığı aldı şükretti; sonra ekmekleri bölüp öğrencilerine verdi, onlar da halka dağıttılar.” Yuhanna İncilinde ‘’Allah’ın değerli kulu İsa bir gün öleceğini ve dönüşün Rabbine olacağını çok iyi kavramıştı, Kendisinin Tanrı’dan çıkıp geldiğini ve Tanrı’ya döneceğini biliyordu.” Yine Elçilerin İşlerinde “Bununla birlikte, sana şunu itiraf edeyim ki, kendilerinin tarikat dedikleri Yol- ‘un bir izleyicisi olarak atalarımızın Tanrısı’na kulluk ediyorum. Kutsal Yasa’da ve peygamberlerin kitaplarında yazılı her şeye inanıyorum.” Yazıları da Kur’an’a uygundur. Bu şekil çarpıtmalar ve tutarsızlıklarla ilgili Al-i İmran 70 ve 71 ve 78. Ayetlerde Ey Ehl-i Kitap! Allah’ın ayetlerini ne diye örtüyorsunuz, halbuki doğru olduklarına şahitsiniz? Ey Ehl-i Kitap! Gerçeği neden gerçek dışı gibi gösteriyor, bile bile gerçeği gizliyorsunuz? ‘’Onlardan bir takımı Kitaptan okur gibi dillerini eğip bükerler[*] ki Kitap’tan sanasınız. Ama Kitaptan değildir. “O Allah katındandır.” derler, ama Allah katından da değildir. Allah’a karşı bile bile yalan söylerler.’’ Bu şekil İlahi ifşalar vahyedilir.
Yine İncil’de Hz İsa birçok yerde insani özellikler gösterir. Hz. İsa’nın insan bir kul olduğunu anlatan başka bir kanıt ise şeytan ile olan diyaloglarıdır. İncillerde, Şeytan Hz. İsa’ya, kendisine secde etmesi karşılığında dünyaya ait mal ve zenginlikleri vereceğini söyler. Matta İncilinde « (Şeytan)Yere kapanıp bana taparsan, bütün bunları sana vereceğim» dedi.” Buna karşılık Hz. İsa şu cevabı verir: “Çekil şeytan, çünkü: Rab Allah’ına tapınacak ve yalnız O’na kulluk edeceksin diye yazmıştır.’’ “O zaman şeytan onu bıraktı ve işte melekler O’na hizmet ediyorlardı. ”Şeytanın muhatabı insandır. O, kendisine inanan insanları etkisi altına alabilir. Karşı çıkan ve Yüce Yaratıcı’ya sığınan insanlar üzerinde bir yaptırımı olamaz. Nitekim, Allah’a sığınan Hz. İsa bir peygamberin vermesi gereken cevabı vermiştir, «Çekil git, Şeytan! `Tanrın olan Rab’be tap, yalnız O’na kulluk et’” sözleriyle İsa Peygamberin bir kul olduğu anlaşılır. Yine Hz İsa’nın İncillere göre kıyamet vakti ile ilgili sorulan sorularda verdiği cevaplar da dikkat çekicidir. Matta İncilinde’’ O günü ve saati ne gökteki melekler ne ben bilirim Tanrı dışında kimse bilemez’’ demiştir. İncillere göre de İsa Peygamberde diğer insanlar gibi yer, içer, gezer, acı çeker, düşünür, sorgular vb o da Allah’ın kuludur. Farkı ona inen vahiy ve nebi oluşudur.
devam edecek…