1970’lerde Akbaba, 1980’lerde Gırgır, 1990’larda Leman olmak üzere toplumsal muhalefete önderlik eden üç efsane mizah dergisinde de yazan tek yazar olan Lütfü Oflaz, Gezi Parkı direnişi boyunca gençlerin iktidara karşı mizah diliyle sergilediği muhalefeti değerlendirdi. Bu arada Lütfü Oflaz, Başbakan Erdoğan’ın “Ayaklar baş olamaz” sözlerini de yorumladı. İşte Lütfü Oflaz’a yöneltilen sorular ve onun cevapları:
Lütfü Bey; Gezi Parkı direnişinde başı çeken gençlerin, sizin yazarı olduğunuz mizah dergilerinin okurları olduğu biliniyor. Mizah dergilerinden etkilenen bu gençler muhalefetlerini de mizah yoluyla yapıyorlar. Nitekim Gezi Parkı direnişinde başı çeken ve kendilerine “Y kuşağı” denilen bu gençler çok parlak bir mizah diliyle muhalefetlerini sergilemekteler. Ne diyorsunuz bu duruma?
Ben her zaman derim ki, en iyi izah tarzı mizah tarzı! Çünkü mizah zekanın sunumu, zekanın arzı. Gerçekten de Gezi Parkı direnişine imza atan gençlerin mizahi anlatımları, ileri derecede zeka ürünüydü. Direnişin sürdüğü meydanlar, sokaklar, parklar, ileri zeka ürünü olan birçok slogan, birçok duvar yazısı gördü. Ve maalesef “ileri demokrasi” diyen AKP iktidarı, ileri zekalı bu gençleri düşman gibi gördü. Onun içindir ki polisi onların üzerine sürdü. Bu duruma bakınca insanın aklına ister istemez şu soru geliyor: Acaba AKP iktidarı ileri zekalı değil de geri zekalı bir gençlik mi istiyor? Acaba AKP iktidarı “ileri demokrasiyi” geri zekalılarla mı kurmak istiyor? AKP iktidarı ülkede “ileri demokrasiyi” kuramadı ama, ileri zekanın ürünü olan bir mizah diliyle konuşan gençler, ileri demokrasiyi Gezi Parkı’nda gerçekleştirdiler. Çevrecisi, sosyalisti, liberali, Kemalisti, İslamcısı, kısacası birbirlerinden çok farklı görüşlere sahip olan bu gençler, ileri demokrasinin ne demek olduğunu Gezi Parkı’nda gösterdiler. Görüşleri, hayat tarzları birbirlerinden çok farklı olsa da bu gençler birbirlerine büyük saygı, hoşgörü gösterdiler. Saygı, hoşgörü göstermenin ötesinde mükemmel bir dayanışma, yardımlaşma sergilediler. Ve herkese gösterdiler ki, her yer Gezi Parkı olursa, Türkiye ileri demokrasi olur!
TAYYİP FANİ, KİBRİ BAKİ!
Siz böyle diyorsunuz ama, Başbakan Erdoğan Gezi Parkı direnişçisi bu gençleri geçenlerde “Ayak takımı baş olmaya kalktı” diyerek aşağıladı. Başbakan daha önce de bu gençleri “Çapulcular” diyerek aşağılamıştı. Bunu nasıl yorumlamak lazım sizce?
Daha önce manken Aysun Kayacı da “Benim oyum ayak takımından bir çobanın oyuyla niye bir olsun” diyerek “ayak takımını” kendince aşağılamıştı. Demek ki Başbakan Erdoğan’ın aklıyla Aysun Kayacı’nın aklı aynı! Bu bağlamda Başbakan Erdoğan ile Aysun Kayacı’ya akıldaş, kafadaş da denebilir! Peki bunların “ayak takımı” dedikleri nedir? Toplumun alttakileridir. Malumunuz kapitalist zihniyet de “Altta kalanın canı çıksın” demektedir. Tarihte de üsttekilerin alttakileri “ayak takımı”, “çapulcular” diye aşağıladıkları bilinmektedir. Bu konuda akla 1789 Fransız Devrimi öncesinde aristokratların halkı “ayak takımı”, “baldırı çıplaklar” diyerek aşağılaması gelmektedir. Bu ne halka tepeden bakış, bu ne kibirdir? İşte Başbakan Erdoğan da böylesine kibirli bir kişilik sergilemektedir. Hani nasıl Fransız Devrimi’nin öncesinde Fransa Kraliçesi, ekmek bulamayan halka “O halde pasta yiyin” dediyse, şimdi de Türkiye’nin Başbakanı, özgürlük isteyen halka “O halde biber gazı yiyin” der gibidir! Bu zihniyetteki bir başbakan, bu ülkede ileri demokrasiyi kurabilir mi? Karşıtlarına, muhaliflerine adeta böcek muamelesi yapıp habire biber gazı sıktıran bir başbakanın ağzına “ileri demokrasi” lafı yakışabilir mi? Kendisinden olmayanları dışlayan, ötekileştiren, “ayak takımı”, çapulcular” diyerek aşağılayan bir başbakandan demokrasiyi geri vitese değil, ileri vitese takması beklenebilir mi? Başbakan ne diyor? “Ayak takımı baş olamaz” diyor. Böylelikle tıpkı Fransız Devrimi öncesindeki aristokratlar gibi, ya da Türkiye’de halka tepeden bakan jakobenler gibi seçkinci bir tavır sergiliyor. Onlar gibi kibirli mi kibirli bir tavır sergiliyor. Ve her türlü uyarıya rağmen giderek artan bu kibirli tavrından vazgeçmiyor. Anlaşılan Tayyip Erdoğan fani, ama kibri baki! Ancak Tayyip Erdoğan unutmasın ki, ayaklar baş olursa ileri, tam, gerçek demokrasi olur! Tayyip Erdoğan gibi ayakları, alttakileri aşağılayan, onlara tepeden bakan bir başbakanın olduğu ülkede de bırakın ileri ya da tam demokrasiyi, olsa olsa ham demokrasi olur!