Kadın olmak başlı başına bir mücadele. Tüm ülke, mart ayında gerçekleştirilecek yerel seçimlere odaklandı. Seçimlere yaklaşık 50 günden az kaldı ancak adayların açıklanması gecikti. Birçok ilçe için hâlâ aday belirlenemedi. Bu seçim döneminde partiler adeta satranç oynar gibi strateji geliştiriyor. Önceki yıllardan farklı aday belirleme yöntemleri ve tartışmaları gerçekleşiyor. Fakat her seçim dönemi öncesinde olduğu gibi bu seçimde de kadın adaylara öncelik verileceği söylemleri havada uçuşuyor. Aday belirleme noktasına gelindiğinde ise bu vaatler de buharlaşıyor. Cinsiyet körü siyaset, yerel seçimlere de sirayet ediyor.
Politika yapıcıların, toplumsal cinsiyete duyarlı politikanın gereklerini görmezden gelerek ayrımcılıkları sürdürecek şekilde politikalar üretmeleri, cinsiyet körlüğünün, eril anlayışın yansıması olarak karışımıza çıkıyor. Hem muhalefet hem de iktidar partisinde durum aynı. İktidarın kadınların kazanılmış haklarına yönelik saldırıları göz önünde bulundurulduğunda bu durumu çok önemsediklerinden bahsetmek mümkün değil. Ancak aday adaylıkları başvurusunda ilginç ve dikkat çekici bir detay bulunuyor. En son 2019 yılında yapılan son yerel seçimlerde Türkiye genelinde siyasi partilere göre il ve ilçelerde seçilen toplam kadın belediye başkanı sayısına bakıldığında AKP’de kadın aday adaylığı başvuruları diğer partilere göre yüksek. 2019’da 1.243 aday adayı arasından 25 kadın belediye başkanı aday gösterilmiş, bunlardan 6’sı belediye başkanı olmuştu. CHP’de 904 aday adayı arasından 44 kadın belediye başkanı aday gösterilmiş; bunlardan 10’u belediye başkanı seçilmişti. HDP’de ise eş başkanlık sisteminin yasal düzlemde karşılığı olmamasından kaynaklı olarak kazandığı 54 il ve ilçenin tamamında eş başkanlara sahip olmasına rağmen resmi düzlemde 24 kadın belediye başkan adayı seçimi kazanarak belediye başkanı görev almıştı. MHP ve İYİ Parti’de ise belediye başkanı olarak seçilen kadın aday olmadı.
Kadınların temsil düzeyindeki düşük oranlar sadece yerel yönetimlerle sınırlı değil; kadınlar birçok kez tüm yükü taşısa ve daha fazla emek harcasa da her düzeyde eşitsizlik ve ayrımcılıklarla karşı karşıya kalıyor. Kamu politikalarındaki cinsiyet körlüğü ve eril yaklaşımla ilgili mücadele anlamında siyasal alanda ve çalışma yaşamında kota uygulamaları kadınların karşılaştıkları görünmez engelleri ortadan kaldırma amacı taşısa da, siyasi partilerin kadın kotası uygulamaları sadece bir vitrin görüntüsünden ileriye gitmiyor. Eşit temsiliyet ilkesinin hayata geçirilmesinden çok uzak, oransal olarak çok küçük artışların bile “devrim” gibi sunulduğu bir atmosferde iktidarı ve muhalefetiyle ataerkil zihniyetin ne kadar içselleştirildiğini ortaya koyan bir seçim dönemi yaşıyoruz. İktidar, kadınları yeniden eve gönderilmeye rıza üretmeleri için seferber ederken muhalefet cephesinde de kadınların karşısına görünmez ama tanıdık o bariyerler çıkıyor. Kadınlar oy uğruna araçsallaştırılmayı da yok sayılmayı da reddediyor. Siyasette ve yaşamın her alanında eşitlik talep etmeye, bu uğurda mücadele etmeye devam ediyor; vardık, varız, var olacağız!
***
Dünyada belediyeler ne yapıyor?
Dünyada pek çok kentte yerel yönetimler, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı kamucu politikalar uyguluyor. Bu politikalara Nepal’den İsveç’e, İspanya’dan Kanada’ya kadar rastlamak mümkün. İstihdamdan sosyal hayatta eşitliği sağlamaya, yaşam alanlarının güvenliğinden yoksulluğa kadar pek çok alanda çalışmalar yapan belediyelerden birkaç örnek şöyle:
Nepal Bharatpur
Yoksulluğun azaltılmasını temel alan bir program oluşturulan ülkede Kadın, Çocuk ve Sosyal Refah Bakanlığı kuruldu. Bakanlık, kadınların statülerinin artırılması için karar mekanizmalarında yer almalarını sağlayacak Ulusal Eylem Planı hazırladı. Bu kapsamda toplum merkezleri kurularak Nepalli kadınların kent yönetiminde daha fazla söz sahibi olmaları desteklendi. Belediye, kadınları girişimlerin içinde yer almasına teşvik etti. Yüzde 55’ini kadınların yönettiği işletmeler kuruldu. Belediye, etkinliklerde yüzde 50’den fazla kadının katılımını içerecek bir politika geliştirdi. Toplam bütçenin yüzde 7’sini kadınların gelişimini hedefleyen aktivitelere ayırdı.
Norveç
Şehir planlama konularında kadınların ihtiyaçlarını ve görüşlerini dikkate alarak kadınları yerel hayata entegre etti. Belediye istişarelerine kadınların katılımının artırılması, şehir planlama eğitimi verilmesi, şehir planlarında sonuç alma süreçleri eğitimi, cinsiyet temelli ayrıştırılmış verilerin kullanımı gibi uygulamalar hayata geçirildi.
İsveç Stokholm
Her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına ilişkin çalışmalar yapmakla görevlendirilen bir sekretarya bulunuyor. Dört kamu denetçisi cinsiyet, engellilik, cinsel taciz gibi politika alanlarını takip ediyor.
Lüksemburg Dudelange
Sadece eşitlik meselesiyle ilgilenmek üzere 1995’te bir belediye başkan yardımcısı görevlendirildi. 1997’de belediye bünyesinde kurulan Eşitlik Komitesi’nin yerel yönetimlere eşitlik konularında tavsiyelerde bulunmak, eğitimler düzenlemek, eşitlik hakkında farkındalığı artırmak, kadın kuruluşları ile işbirliği yapmak gibi görevleri bulunuyor.
İspanya Madrid
İlk olarak 2001’de hazırlanan eşitlik planıyla sosyal katılım ve işbirliği; kültür ve spor; eğitim ve istihdam; sosyal ilerleme; sağlık; kadına yönelik şiddet; güç ve uzlaşı; şehircilik, çevre ve tüketim başlıklı alanlar üzerinde yoğunlaşıldı.
Barselona
Her bölgede bir Kadın Konseyi kuruldu. Konsey’in kurulma amacı belediyelerin kadınlar için geliştirilen programlarının uygulanmasına kadın gruplarının da dâhil olmasını mümkün kılmak olarak belirlendi.
İngiltere Londra
Ev içi şiddet konusunda 2001’de hazırlanan strateji belgesinde yerel yönetim birimleri; kadınlar ve çocuklar için güvenli seçenekleri artırmak, şiddet uygulayanı sorumlu tutmak, kamu kurumlarının şiddete karşı duyarlı davranmasını sağlamak, çocukları ve gençleri şiddet hakkında bilgilendirmekle görevlendirildi.
Kanada Quebec
Kentte yapılan anketlere göre kadınların yaklaşık üçte ikisinin geceleri evlerine yürürken korktuklarını belirtilmesi üzerine toplu taşımada iki durak arasında kadınlar inmek istediğinde inmelerine imkân sağlandı. Bu uygulamanın yerleşik hale gelmesi kadın örgütlerinin katkısıyla oldu.
Fransa Paris
Eşitlik konusunda yerel yönetimlerin çalışmalarını izleme ve değerlendirmek için ‘İzleme Merkezi’ oluşturuldu. Bu merkezin amacı kadın ve erkeklerinin kentin olanaklarından eşit bir biçimde yararlanmasını sağlamak.
Avusturya Viyana
Kentte uzun yıllardır Kadın Birimi faaliyet gösteriyor. Kent idaresinde, görevi eşit fırsatlar konusunda danışmanlık yapmak olan 5 kişi çalışıyor. Eşit Muamele Yasası çerçevesinde belediye tarafından hazırlanan planlar, kadınların mesleki dezavantajlı konumlarını ortadan kaldırıp en az yüzde 40 kadın temsili sağlamayı hedefliyor.
***
NEDİR BU CİNSİYETÇİLİK?
Cinsiyetçilik erkekleri yüceltip, kadınları ikinci plana yerleştirir. Bunu çok uzun bir tarihe yayılmış çok farklı baskı araçları ve ideolojik araçlarla yapar. Bunlar kadınları aşağılamak, yetersiz hissettirmek, kendisini gerçekleştirmesini engellemek, özgürlüklerini kısıtlamak gibi bilinçli olarak kurumlar ya da bireyler tarafından yapılan uygulamalar olabileceği gibi, bilinçsizce işleyen düşünceler, yargılar, normlar ve ideolojiler bütünü olarak da vücut bulabilir.