Lazkiye’ye bağlı Keseb kasabası yakınlarında Türk savaş uçakları tarafından Suriye savaş uçağının düşürülmesi üç yıldır kente hakim olan korkulu ve tedirgin havayı artırdı.
Suriye’de gerçekleştirilen katliamlar, onlara ait görüntüler, üstüne üstlük AKP’nin mezhepçi politikaları özellikle Alevi toplumunu oldukça kaygılandırmış durumda. Başbakanın Hatay mitinginde sarf ettiği sözler, kullandığı dil bu kaygıların boşuna olmadığı düşüncesini pekiştirmiş. Sınıra yakın köylerde yaşayanlar Keseb bölgesindeki çatışmalarda kullanılan silahların sınırın Türkiye tarafından sokulduğunu iddia ediyorlar. Üstelik kamplarda kalan mültecilerin de Keseb’teki çatışmalara götürüldüğü de söyleniyor. Suriye sınırında Suriye’ye ait uçağın düşürülmesi hakkında ki düşüncelerini ve yerel seçimleri Hataylılara sorduk.
BAŞBAKAN BÖLDÜ
İşçi Emeklisi Refika Kazan, Suriye uçağının savaşa girmek için kasıtlı yapıldığını düşünüyor.
Hükümetin 3 yıldır savaşa girmek için düşündüğünü Kazan şunları söyledi: “Burada üç yıldır el Kaidecileri beslediler. Yardım ettiler. Hâlâ da yardım ediyorlar. Adamların ne kadar insanlık düşmanı olduklarını bütün dünya biliyor. Bizim hükümetimiz bunlara kucak açmış. Önümüzde seçimler var. Biz AKP’nin gitmesi için dua ediyoruz. Kardeşi kardeşe düşürecek diye çok korkuyoruz. İnsanlar bölündü. Bunu yapan Başbakanın kendisidir.”
‘TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI’
Uçağın düşürüldüğü Keseb’i iyi bildiğini anlatan kaportacılık yapan Ali Azazi şöyle devam etti: “Havan atışları, silah ve bomba sesleri benim köyümden duyuluyor. Askerler neden müdahale etmedi. Açıkça tüm dünyanın terör örgütü olarak kabul ettiği bir grubun hükümet tarafından desteklenmesi bizi kaygılandırıyor.” Suriye’deki Alevilere saldırıların kendilerine saldırmayacağını garantisinin olmadığını ifade eden Azazi hükümete tepkili. Azazi tepkisini şöyle dile getirdi: “Uçağın düşürüldüğü dönemin tam da AKP’nin yolsuzluklarının konuşulduğu bir döneme denk gelmesi bence çok manidar. Gündem değiştirmek istiyorlar. Halkın yolsuzluklara, haksızlıklara karşı yan yana gelmemesi için her türlü oyunu oynuyorlar. Antakya da hiçbir dönem olmadığı kadar Alevi Sünni kutuplaşması yaratıldı. Bu çok tehlikeli. Olabilecekleri düşünemiyorum bile.Yerel seçimlerde oy kullanırken AKP’nin ayrımcı Alevi düşmanı tutumunu göz önünde bulunduracağım.”
‘AYRIŞTIRARAK YÖNETMEK İSTİYOR’
İşçi Emeklisi Ahmet Cafloğu, Keseb kasabasının etnik yapısı nedeniyle saldırıya uğradığını ifade etti. Uzun bir zamandır o bölgede çatışmalar olduğunu kaydeden Cafoğlu, şunları söyledi: “Bölgeyi bilenler Türkiye tarafından yardım almadan İslamcı grupların bölgeye sızamayacaklarını bilirler. AKP Suriye’de ki durumu seçim malzemesi yapıyor. AKP Hatay da kendisine oy veren Sünnilerin oy desteğini kaybetmemek için Suriye meselesini kullanıyor. Bunun üzerinden de mezhepsel farklılıkları kullanmaya bu mezheplere mensup halkı karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Başbakanın Hatay mitinginde söylediği Reyhanlı’da 53 vatandaşımızı katledenler Hataylıydı demesi ve Alevileri hedef göstermesi bunun en açık ispatıdır. AKP iktidar olduğunda toplumu birleştirerek yöneteceğini söylüyordu. Şimdi de ayrıştırarak yönetmeye çalışıyor.”
‘VAHİM OLAYLAR VAR’
AKP ile birlikte Hatay’da mezhepsel farklılıkların kamplaşmaya vardığını anlatan Dilek Dablan, Hataylıların AKP’nin politikalarından rahatsız olduğunu belirtiyor. Dablan şunları söyledi: “Şu anda Antakya’da Alevilerde hakim olan düşünce AKP gitsin de kim gelirse gelsin anlayışıdır. Başbakan giderse sanki her şey daha güzel olacak gibi bir fikir var. Halbuki sadece AKP’nin gitmesiyle işler düzelmeyecek. Yapılacak seçimlerin adı her ne kadar yerel olsa da gerçekte genel seçimdir. Uçağın düşürülmesi önemli. Ancak çok daha vahim olaylar var. Savaştan kaçan binlerce kadın fuhşa zorlanıyor. Hatay, Antep, Mersin, Adana, Kilis kısaca tüm bölgede bu bir sektör halini almış durumda. Zaten savaş başladığı günden beri ekonomik olarak batma noktasındayız. İşsizlik had safhada. Suriyelilerin ucuz iş gücü olarak çalışması halkı rahatsız ediyor. İster istemez onlara yönelik bir tepki oluyor. Tabii onların suçu yok. Savaştan kaçıyorlar. Biz bile her an bir bomba patlayabilir korkusu içindeyken onların psikolojisini anlamamız lazım.”
‘AKP’DEN KURTULMAK İSTİYORLAR’
Uçağın düşürülmesiyle tedirginlik yaşandığını anlatan İzdihar Dede şöyle devam etti: “Kamplarda kalan mültecilerin Yayladağı sınırına taşındığı söyleniyor. Keseb’e saldıranların kendilerine de saldıracağından korkuyorlar. El Kaide örgütünden korkuyorlar. Alevileri yaşadıkları yerlerden sürecekler. Katledecekler. Duygusu var. Dolayısıyla hükümetin bir an önce gitmesini istiyorlar. CHP hakkında olumlu bir düşünce olmasa da AKP’den kurtulmanın en kestirme adresi olarak görüyorlar. Hükümet Suriye savaşını kullanıyor. Yolsuzlukların üstünü nasıl kapatacak? Hükümet Sünni kesimi arkasına almanın hesaplarını yapıyor ve geleceğini de bu duruma bağlamış durumda.”
‘AKP GİTSİN SONRASINA BAKARIZ’
HDP Defne Belediye Başkan Adayı Mehmet Karasu: “AKP hükümeti iç politikada ki zor durumdan kurutulmak için Suriye meselesini kullanıyor. Hatay üç yılı aşkın bir zamandır zor günler geçiriyor. İnsanlar diken üstünde. Her an bir bombanın patlama ihtimali korkutuyor. Hükümetin etnik ve mezhepçi tutumu halkı kutuplaştırdı. AKP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sadullah Ergin’in seçim çalışmalarında kullandığı argümanlar ortadadır. Kendilerinin kazanmaması durumunda Hatay’ın Suriye’ye katılacağı propagandasını yapıyorlar. Yerel seçimlerde projeleri, belediye hizmetlerini kimse sormuyor. Varsa yoksa AKP hükümetinin icraatlarına karşı tutumuzu soruyor. Hatay’da özelliklede Defne ilçesinde AKP gitsin de sonrasına bakarız fikri hakim.”
BEREKET: HÜKÜMET ATEŞLE OYNUYOR
Çevirmen ve Gazeteci Bereket Kar ise şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye uçakları bir haftadır sınırda taciz uçuşları yapıyor. Bunun sebebi İŞID’ın sınırdan güvenli geçişi için yapılıyor. Önceki gün sınır bölgesinde ki köylerdeydim köylülerin ifadesine göre binlerce silahlı militanın sınırdan geçtiğini ifade ediyorlar. Bir gece de iki bin militanın Türkiye tarafına geçtiğini söylediler. Ve bunların araçlarla taşındığını söylediler. Muhalifler açısından çok stratejik bir nokta olarak görülüyor. Burası ele geçirilirse Lazkiye kuşatılmış olacak. Yebrud’un ve Humus kırsalında bulunan El Hasın Kalesinin Esad güçlerinin eline geçmesi İslamcıları ve arkasında ki güçleri olumsuz etkiledi. Buna misilleme olarak Türkiye destekli Kesep sınır kapısına ve kasabasına yapıldı. Düşürülen uçağın hava sahası ihlali yaptığı gerçekçi değil. Uçak Suriye topraklarında düştü zaten. Bana göre AKP içerde sıkışmışlığını aşmanın bir yolu olarak kullanıyor. Vatan savunması aldatmacasıyla halkı kandırıyor. Nitekim Kılıçdaroğlu bile ‘Hava sahası işgali varsa gereği yapılmıştır’ diye açıklama yaptı. AKP hükümeti ateşle oynuyor. Ortadoğu’ da ki batağa batarsak çıkamayız…”