Metin Cihan, Almanya’ya iltica eden gazetecilerden biri… Kendini “sosyal medya habercisi” diye tanımlıyor. Twitter’da habercilik yapıyor. Yeni olağanüstü dönemin yarattığı yeni tür bir gazetecilik bu… Ben bu yeni türe, “gerilla usulü muhabirlik” diyorum. Düzenli ordularımız olan eski televizyon kanallarını, gazeteleri yitirdiğimizden beri çoğumuz kendi başımıza mücadele veriyoruz. Bir yanda, kurumsal destekten uzak ve yalnız olmanın getirdiği ekonomik sorunlar, güvenlik riskleri, etik sıkıntılar var; öte yanda kurumsal baskıdan uzak ve yalnız olmanın getirdiği sınırsız özgürlük… Kurumsal konfor içinde susmakla, sürgünde sıkıntı içinde konuşmak arasında bir tercih bu… Metin Cihan, ikincisini seçmiş. Şimdi Berlin’de… Çalıştığı bir medya kurumu, sosyal güvencesi, düzenli geliri, periyodik yayını resmi kaynaklara ulaşma şansı yok. Ama geçen hafta Twitter’da duyurduğu bir “haberle” “gerilla muhabirliğin” örneklerinden birini verdi. Erdoğan’ın İsrail’i “terör devleti” ilan ettiği, Netanyahu karşıtı gösterilerin düzenlendiği, İsrail ürünleri satan mağazaların saldırıya uğradığı günlerde, İsrail’e sevkiyat yapan şirketleri merak etti. “Marinetraffic”de Türkiye limanlarından İsrail limanlarına giden gemileri araştırdı ve bu trafiğin, savaştan hemen hiç etkilenmeden sürdüğünü gördü. Ticarete devam edenler arasında iktidar partisinin il başkanları, iktidara yakın işadamları ve dini hassasiyetiyle bilinen şirket filoları da vardı. Bunlar Filistin’e dua, İsrail’e mal yolluyordu. Yoksullar, Starbucks’ta kahve içenlere saldırtılırken zenginler İsrail’le ticareti sürdürüyordu. Araştırmayı derinleştirince çok daha ilginç bir bilgiye rastladı: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Burak Erdoğan’ın ortağı da İsrail’le ticarete devam ediyordu. Gazze bombalanırken, İsrail’e sevkiyat yapan şirketin binasına Filistin bayrağı asılmıştı. Şirket, sevkiyatı doğrularken sözleşmenin önceden yapıldığını açıkladı. Cihan hakkında Erdoğan ailesinin şikâyeti üzerine soruşturma açıldı.
Cihan, sekiz davası daha olduğunu söylüyor. Buna rağmen “kendi platformu”ndan yayına devam ediyor. Dedim ya; bu, masa başında da yapılabilen gerilla tarzı bir gazetecilik türü ve bazen devletin düzenli medya ordusundan çok daha etkili olabiliyor.
