Bugün Portekiz’in başkenti Lizbon’da başlayacak NATO zirvesine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte katılacak olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, zirveye hareketinden hemen önce Radikal gazetesinden Murat Yetkin’in füze kalkanı projesi ile ilgili sorularını yanıtladı. Davutoğlu açıklamalarında, Türkiye’nin ABD ile NATO kanalıyla mutabakata çok yakın olduğunu kaydetti. Davutoğlu, “Başbakanın ‘Komuta bizde olmalı sözü’ yanlış yere çekildi. Burada bütün sistemi Türkiye yönetsin demiyoruz. Kabul edilirse, komuta Türkiye’nin de bir parçası olduğu NATO’da olacak” diyerek füze sisteminin komutasının Türkiye’de olması gibi bir şartlarının olmadığını da itiraf etmiş oldu.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, füze kalkanı tartışmalarında öne çıkan bazı hususlara açıklık getirdiği ve AKP hükümetinin tutumunu gözler önüne serdiği açıklamalarında öncelikle söz konusu sistemin Türkiye’ye kurulmasının bir dayatma sonucunda gündeme gelmediğini vurguladı:
“NATO bize istemediğimiz bir şey dayatıyor, biz de kabul etmek zorunda kalıyoruz diye bir durum yok. NATO, Türkiye dışında bir güç değil, Türkiye, o gücün etkin bir üyesi. Bizim mutabakatımız olmadan NATO bir karar alacak değil. Biz de Türkiye’nin çıkarlarını savunuyoruz.”
Davutoğlu, kendisinin ve Başbakanın konuyla ilgili sözlerinin başka yerlere çekildiğini, füze kalkanı meselesinde Türkiye’nin boyun eğmediğini, kendilerinin de ulusal çıkarlara aykırı gördükleri bir şeyi kabul etmeyeceklerini belirtti. Dışişleri Bakanı, ABD’li muhataplar ile görüşmeler sonrası mutabakata yakın olduklarını söyledi:
“Aslında benim de Sayın Başbakanın da söylediklerimiz gayet açık. Ama nedense başka yerlere çekenler oluyor. Üzerimize psikolojik harekât yapılıyor derken bu yönünü de kastediyoruz. Sanki Türkiye’nin hiç arzu etmediği bir proje var ve biz de mecburen boyun eğiyoruz; yok böyle bir şey. Kimse bize ulusal çıkarlarımıza aykırı gördüğümüz bir şeyi kabul ettiremez. Bunu dışarıdaki muhataplarımız, örneğin ABD’li muhataplarımız gayet iyi biliyorlar. Bizi anlıyorlar da… Görüşmeler sonrası söyleyebilirim ki, mutabakata yakınız.”
Zirvede ilke kararı alınacağını vurgulayan Davutoğlu, projenin teknik ayrıntılarının aylar sürecek bir çalışmayla belirleneceğini kaydetti:
“Türkiye’nin tamamı kapsama alınsın”
Daha önce de gündeme gelen, Türkiye’nin füze kalkanı için öne sürdüğü şartlara da açıklık getiren Davutoğlu’nun, ortada şart olarak yalnızca ülkenin bütünün füze kalkanı korumasına alınması talebinin olduğunu belirtmesi dikkat çekti. Bu talep, bir şart olmaktan çok Türkiye’nin güvenlik riskini daha da artıracak bir talep olmaktan öteye gitmiyor:
“Biz Türkiye olarak bu konuda ilkelerimizi ortaya koyduk. Önce (14 Ekim) NATO Dışişleri Bakanları toplantısı sırasında anlattık; ki orada ABD’li muhataplarımızla ayrıntılı görüşmemiz oldu. Sonra ben (30 Ekim’de Şanghay’da) üç ilkemizi kamuoyuna açıkladım. Bunların ilki, projenin bir NATO projesi olmasıydı. Böylelikle biz de NATO’nun bir parçası olarak proje üzerinde söz ve karar sahibi oluruz. İkicisi, güvenliğin bölünmezliği çerçevesinde Projenin bir NATO üyesi olarak Türkiye’nin de tamamını koruma kapsamına almasını talep ettik. Tabii o arada bir de külfetin NATO üyeleri arasında adil bölüşümü meselesi bulunuyor. Üçüncüsü de balistik füze tehdidinin tanımı yapılabilir, ama tehdit kaynağı olarak ülke tanımı yapılmasın dedik. Örneğin bizim, komşularımız Rusya, İran, Suriye gibi ülkelerden özel bir tehdit algılamamız yok. Ama füze tehdidi nereden gelirse gelsin var.”
Davutoğlu’nun açıklamarıyla ortaya koyduğu bir diğer gerçek, Türkiye’nin füze kalkanı sisteminin komutasında tek söz sahibi olmak gibi bir şartının hiç olmadığını belirtmesi oldu. Davutoğlu konuya şöyle açıklık getirdi:
(5 Kasım’da) Ankara’da Sayın Cumhurbaşkanının başkanlığında, Sayın Başbakan, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı bir araya geldik ve bir devlet politikası oluştu. Ortaya çıkan ilkeleri en son Başbakan Tayyip Erdoğan (12 Kasım’da, Seul’de) ABD Başkanı Obama’ya aktardı. Başbakanın ‘Komuta bizde olmalı sözü’ yanlış yere çekildi. Burada bütün sistemi Türkiye yönetsin demiyoruz. Kabul edilirse, komuta Türkiye’nin de bir parçası olduğu NATO’da olacak. Tabii bunun alt unsurları da var. Dediğim gibi, bu ayrıntılar, NATO Zirvesi’nde ilkeler kabul görürse, daha sonra konuşulacak. Ama Türkiye’ye bu sistemin bir unsuru yerleştirilse de yerleştirilmese de Türkiye bu işe onay vermişse, onu aynı ölçüde sahiplenir. Biz ciddi bir ülkeyiz.”
Davutoğlu’nun bu açıklamaları, NATO zirvesinden çok önce AKP hükümetinin füze kalkanının Türkiye’ye konuşlandırılmasına onay verdiği, üstelik herhangi bir şart da öne sürmediğini gösteriyor.
NATO zirvesi öncesi bir başka açıklama ise ABD’nin politika dergisi Politico’ya konuşan bir Beyaz Saray yetkilisinden geldi. Vatan’ın haberine göre, ABD’li yetkili “Komuta kesinlikle ABD’de olacak. Kontrol ve kumanda operasyonlarının Türkiye ya da başka bir Avrupa ülkesinde olmasına dair planlara sıcak yaklaşmıyoruz. Bu gerçekleşmeyecek. Kontrol sadece ABD’de olacak. Lizbon’da füze kalkanı hakkında olumlu bir sonuç çıkmasını bekliyoruz. Türkiye’nin de konsensüse katılacağını düşünüyorum” dedi.