Bilim insanları, özellikle popüler bilim haberlerinde gündeme getirilen “erkek beyni-kadın beyni” gibi ayrımların gerçeği yansıtmadığını gösterdi.
Hem gündelik yaşantıda, hem de popüler bilim haberlerinde erkek beyninin bazı işleri (örneğin daha çok para kazanma) yapmakta daha iyi olduğu, örneğin kadın beyninin ise “çoklu görevleri” yerine getirmede usta olduğu söylenir.
Ancak insan beyninin bütününde cinsiyet farklılıkları için yapılan ilk araştırma böyle bir ayrımın var olmadığını ortaya koyuyor.
İsviçre Bern Üniversitesi’nde yapılan araştırma, birçok insanın erkek ve kadın beyin özelliklerinin karışımına sahip olduğunu gösteriyor.
Araştırma ayrıca, toplumsal cinsiyetin ikili olmayan (non-binary) durumunu desteklerken, birçok durumda toplumsal cinsiyet sınıflandırmalarının anlamsız olduğu fikrini de destekliyor.
Araştırmacılardan Anelis Kaiser, sonuçların insan beynini iki farklı sınıf olarak kategorize edilemeyeceğini ortaya koyduğunu ve bunun “yeni, ikna edici ve bir şekilde radikal” olduğunu belirtti.
İnsanların ya erkek ya da kadın beynine sahip olduğu teorisi eskiye dayanıyor. Bu teoriye göre, bir fetusun testisleri oluşmaya başladığında testosteron salgısı da başlıyor ve bu beyni “maskülen” hale getiriyor.
Bu teoriyi test etmek için bilim insanları, yaşları 13 ila 85 arasında değişen 1400 kişinin beynini görüntüledi.
Araştırmada beyindeki çeşitli bölgelerin büyüklüklerine ve bunların arasındaki bağlantılara odaklanıldı.
Erkeklerde ve kadınlarda boyut olarak diğerlerinden farklı olan 29 beyin bölgesi bulundu. Bunlar arasında hafıza ile ilgili hippocampus ve riskten kaçınma ile ilgili iç ön gyrus da bulunuyor.
Ancak araştırma tek tek bireylerin beyin görüntülerini incelediğinde, saf “erkek” ya da “kadın” beynine sahip olanların yüzde 0 ila 8 arasında değiştini, insanların çoğunun “ortada” yer aldığını ortaya koydu.
Bu, ortalama olarak insan beyninde cinsiyet farklılıklarının bulunduğunu, ancak bireylerin bunların karışımından oluşan bir beyne sahip olduğunu anlatıyor.