Başbakan Erdoğan, Rio de Janerio’da basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Gazetecilerin, “2016 için Fransa şampiyonayı düzenleme hakkı kazandı. Bu konuda çeşitli tartışmalar çıktı. Platini’nin oynadığı rol eleştiriliyor. Bu konudaki değerlendirmelerinizi alabilir miyiz ” sorusu üzerine Erdoğan, “Platini’nin oynadığı rolden öte burada yaklaşım beni çok rahatsız ediyor” dedi.
Erdoğan, “Yaklaşım da şu, öğrendiğim, bildiğim kadarıyla Avrupa Futbol Şampiyonası’nı Fransa iki kez organize etti, Dünya Futbol Şampiyonası’na da bir kere ev sahipliği yaptı. Şimdi her şey Fransa için mi? Nedir bu gayret. Bir defa burayı iyi anlamak lazım. Şu anda Türkiye bununla ilgili alt yapıda bütün hazırlıklarını yapıp 2016’ya yetiştireceğinin vaadinde. Başbakan’ın yazdığı mektupla, hiç bir başbakanın yapmadığı taahhüdü veriyor. Burada kalkıp böyle bir soru işaretlerine boğulacak yaklaşım tarzı doğrusu beni de üzmüştür. Bunu olimpiyatlarda da yaptılar. Olimpiyatlarda da temel ilke bir kere verilen yere ikinci kez olimpiyat organizasyonu pek verilmez. Ama verdikleri ülkenin da bunu başarabileceğine inanmak çok önemli. Türkiye’nin böyle bir Avrupa Futbol Şampiyonasını organize etmesi, bunun altyapısını hazırlaması vesaire, bizim için leblebi çekirdek. Bunu rahatlıkla organize ederdik. Niçin bunu engellediler konusuna gelince, karar kesinlikle siyasidir. Bunu başka bir yerde aramanın anlamı yok” dedi.
Gazze’ye yardım gemisi
Erdoğan, “Gazze’ye yardım gemisi yola çıktı. Bugün de Kıbrıs Rum Kesimi yardım gemisinin geçişine izin vermedi. Gemi dolanmak zorunda kaldı. Yine İsrail‘den de bazı mesajlar geliyor, ‘gemiyi almayacağız’ şeklinde. Bu konuda değerlendirmenizi alabilir miyiz?” sorusuna, “Bu konu tamamen devlet olarak bizim irademizin dışında olan bir harekettir. Yani bir sivil toplum hareketidir ve uluslararası bir sivil toplum hareketidir. Yani sadece Türkiye’nin sivil toplumunun organize olduğu bir hareket değil. Bu işin içerisinde İngiltere‘nin, İsrail‘in, Almanya‘nın, Fransa‘nın sivil toplum hareketleri var. Bunların müşterek bir hareketidir ve tamamen insani yardımlara yönelik atılmış bir adımdır. Dolayısıyla İsrail‘in de böyle bir insani yardım konusunda öyle zannediyorum ki insani yardıma, insani bir yaklaşım göstermek suretiyle bir yaklaşım sergilerse burada bir sıkıntı doğmamış olur” yanıtını verdi.
“Brezilya lideri Lula’nın Kasımpaşalılığı…”
“Sayın Lula ile çok benzeşen iki lider portresi çizdiniz, basın toplantısında. Söylemler konusunda benzer yanlar olduğu söyleniyor. Dünya liderleri arasında ilk kez sizin bu kadar net uyuştuğunuz bir isim gördük gibi” değerlendirmesi üzerine, Başbakan Erdoğan, “Bu süreci başa baş sürdürdüğümüze göre herhalde benzer yanlar olduğu için rahatlıkla sürdürdük. Benzer yanlar olmamış olsa bu süreci rahat işletemezdik. Bir ortak payda oluştu. O ortak paydadan hareketle yürüdük. O ortak payda da dünya barışına hizmet anlayışıydı. Çünkü dünya barışına hizmet etmekte, kim olursa olsun biz onlarla beraber bu yolculukta varız. Bunu da başından itibaren söylüyoruz. Burada da bu olmuştur ve şu ana kadar da başarılı bir diplomasi sürmüştür diye, bunu rahatlıkla ifade edebilirim. Ama bu konuda tabi medyanın da aynı yastığa başını rahat, huzur içerisinde koymasını temenni ederim” diye konuştu.
Erdoğan, “Da Silva’nın da böyle bir Kasımpaşalı hali olduğu yönünde sözler dolaşıyor. Böyle bir benzetme var” denilmesi üzerine, “Kasımpaşalılığının belirleyiciliği olması beni özellikle memnun eder tabi” diye konuştu.
İran ile takas anlaşması
Başbakan Erdoğan, “Takas anlaşmasıyla ilgili Sayın Obama’nın açıkladığı bir metin ben görmedim. Sadece bunlar dedikodudur. Ben sadece Obama’nın gönderdiği mektubu bilirim. Obama’nın gönderdiği mektup, yaptığı görüşmeler var. Ben direkt olarak hangi mektup bana ulaştıysa, o mektubun içine bakarım, görüşmemize bakarım, buradan hareket ederim. Ismarlama, sipariş üzerine de konuşmam” dedi.
Erdoğan, “Bizim attığımız adım dünyayı tehlikeye sokmak için atılan adımlar değil. Tam aksine dünyaya tehlikeye sokma girişimlerini engellemeye yönelik bir adımdır. Biz başından bu yana bir şey söylüyoruz; bölgemizde nükleer silah istemiyoruz. Ve bunu da muhataplarımıza biz bugüne kadar defatle söyledik. Tam aksine, açık ve net söylüyorum; bu konuda konuşanlar dikkat ederseniz, hepsi de kendisi dünyanın sayısal olarak da nükleer silahlarını bulunduran ülkeler. Kendilerinde nükleer silahlar var, kendilerinde nükleer silah olanlar, bölgemizde istediklerinde nükleer silah olmasını açıklıyorlar. Ama bir diğer taraftan da şu anda İran’da nükleer silah yok. Bu konuya yönelik de ‘dünyayı tehlikeye götürecek’ diyorlar. Kaldı ki şu anda, Brezilya ve bizim müşterek olarak attığımız adım. Yayınlanan bildirge ile de dikkat ederseniz tamamıyla bu işi engellemeye yönelik, barışçıl amaçlarla nükleer enerji üretimine yönelik bir taahhüt var. Ne direkt bu taahhüt sonuç bildirgesinde olduğu gibi daha ilk maddesinde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına üye olan NPT kurallarını da kabul ettiğini teyit eden, bir sonuç bildirgesi. Fakat Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına üye olduğu halde, NPT kurallarını kabul etmeyen bir başka ülkeye aynı şekilde böyle bir yaklaşımı bugüne kadar Viyana Grubu böyle bir yaklaşım içinde bulunmadı. Şimdi burada böyle bir yaklaşım göstermiyorsun ama İranla ilgili dünyayı ayağa kaldırıyorsun. Ben bunu adil, dürüst, samimi bir yaklaşım olarak görmüyorum. Biz de inandığımız doğruları her yerde söylemek için varız. Ve ben siyaseti üstünlerin hukukunu korumak için yapmayan bir partinin genel başkanıyım. Biz hukukun üstünlüğüne inanmış bir hareketin içindeyiz. Dolayısıyla da ülkemizin
dünyaya yansımasında da bunu göstermek istiyoruz” dedi.
Gazetecilerin, “2016 için Fransa şampiyonayı düzenleme hakkı kazandı. Bu konuda çeşitli tartışmalar çıktı. Platini’nin oynadığı rol eleştiriliyor. Bu konudaki değerlendirmelerinizi alabilir miyiz ” sorusu üzerine Erdoğan, “Platini’nin oynadığı rolden öte burada yaklaşım beni çok rahatsız ediyor” dedi.
Erdoğan, “Yaklaşım da şu, öğrendiğim, bildiğim kadarıyla Avrupa Futbol Şampiyonası’nı Fransa iki kez organize etti, Dünya Futbol Şampiyonası’na da bir kere ev sahipliği yaptı. Şimdi her şey Fransa için mi? Nedir bu gayret. Bir defa burayı iyi anlamak lazım. Şu anda Türkiye bununla ilgili alt yapıda bütün hazırlıklarını yapıp 2016’ya yetiştireceğinin vaadinde. Başbakan’ın yazdığı mektupla, hiç bir başbakanın yapmadığı taahhüdü veriyor. Burada kalkıp böyle bir soru işaretlerine boğulacak yaklaşım tarzı doğrusu beni de üzmüştür. Bunu olimpiyatlarda da yaptılar. Olimpiyatlarda da temel ilke bir kere verilen yere ikinci kez olimpiyat organizasyonu pek verilmez. Ama verdikleri ülkenin da bunu başarabileceğine inanmak çok önemli. Türkiye’nin böyle bir Avrupa Futbol Şampiyonasını organize etmesi, bunun altyapısını hazırlaması vesaire, bizim için leblebi çekirdek. Bunu rahatlıkla organize ederdik. Niçin bunu engellediler konusuna gelince, karar kesinlikle siyasidir. Bunu başka bir yerde aramanın anlamı yok” dedi.
Gazze’ye yardım gemisi
Erdoğan, “Gazze’ye yardım gemisi yola çıktı. Bugün de Kıbrıs Rum Kesimi yardım gemisinin geçişine izin vermedi. Gemi dolanmak zorunda kaldı. Yine İsrail‘den de bazı mesajlar geliyor, ‘gemiyi almayacağız’ şeklinde. Bu konuda değerlendirmenizi alabilir miyiz?” sorusuna, “Bu konu tamamen devlet olarak bizim irademizin dışında olan bir harekettir. Yani bir sivil toplum hareketidir ve uluslararası bir sivil toplum hareketidir. Yani sadece Türkiye’nin sivil toplumunun organize olduğu bir hareket değil. Bu işin içerisinde İngiltere‘nin, İsrail‘in, Almanya‘nın, Fransa‘nın sivil toplum hareketleri var. Bunların müşterek bir hareketidir ve tamamen insani yardımlara yönelik atılmış bir adımdır. Dolayısıyla İsrail‘in de böyle bir insani yardım konusunda öyle zannediyorum ki insani yardıma, insani bir yaklaşım göstermek suretiyle bir yaklaşım sergilerse burada bir sıkıntı doğmamış olur” yanıtını verdi.
“Brezilya lideri Lula’nın Kasımpaşalılığı…”
“Sayın Lula ile çok benzeşen iki lider portresi çizdiniz, basın toplantısında. Söylemler konusunda benzer yanlar olduğu söyleniyor. Dünya liderleri arasında ilk kez sizin bu kadar net uyuştuğunuz bir isim gördük gibi” değerlendirmesi üzerine, Başbakan Erdoğan, “Bu süreci başa baş sürdürdüğümüze göre herhalde benzer yanlar olduğu için rahatlıkla sürdürdük. Benzer yanlar olmamış olsa bu süreci rahat işletemezdik. Bir ortak payda oluştu. O ortak paydadan hareketle yürüdük. O ortak payda da dünya barışına hizmet anlayışıydı. Çünkü dünya barışına hizmet etmekte, kim olursa olsun biz onlarla beraber bu yolculukta varız. Bunu da başından itibaren söylüyoruz. Burada da bu olmuştur ve şu ana kadar da başarılı bir diplomasi sürmüştür diye, bunu rahatlıkla ifade edebilirim. Ama bu konuda tabi medyanın da aynı yastığa başını rahat, huzur içerisinde koymasını temenni ederim” diye konuştu.
Erdoğan, “Da Silva’nın da böyle bir Kasımpaşalı hali olduğu yönünde sözler dolaşıyor. Böyle bir benzetme var” denilmesi üzerine, “Kasımpaşalılığının belirleyiciliği olması beni özellikle memnun eder tabi” diye konuştu.
İran ile takas anlaşması
Başbakan Erdoğan, “Takas anlaşmasıyla ilgili Sayın Obama’nın açıkladığı bir metin ben görmedim. Sadece bunlar dedikodudur. Ben sadece Obama’nın gönderdiği mektubu bilirim. Obama’nın gönderdiği mektup, yaptığı görüşmeler var. Ben direkt olarak hangi mektup bana ulaştıysa, o mektubun içine bakarım, görüşmemize bakarım, buradan hareket ederim. Ismarlama, sipariş üzerine de konuşmam” dedi.
Erdoğan, “Bizim attığımız adım dünyayı tehlikeye sokmak için atılan adımlar değil. Tam aksine dünyaya tehlikeye sokma girişimlerini engellemeye yönelik bir adımdır. Biz başından bu yana bir şey söylüyoruz; bölgemizde nükleer silah istemiyoruz. Ve bunu da muhataplarımıza biz bugüne kadar defatle söyledik. Tam aksine, açık ve net söylüyorum; bu konuda konuşanlar dikkat ederseniz, hepsi de kendisi dünyanın sayısal olarak da nükleer silahlarını bulunduran ülkeler. Kendilerinde nükleer silahlar var, kendilerinde nükleer silah olanlar, bölgemizde istediklerinde nükleer silah olmasını açıklıyorlar. Ama bir diğer taraftan da şu anda İran’da nükleer silah yok. Bu konuya yönelik de ‘dünyayı tehlikeye götürecek’ diyorlar. Kaldı ki şu anda, Brezilya ve bizim müşterek olarak attığımız adım. Yayınlanan bildirge ile de dikkat ederseniz tamamıyla bu işi engellemeye yönelik, barışçıl amaçlarla nükleer enerji üretimine yönelik bir taahhüt var. Ne direkt bu taahhüt sonuç bildirgesinde olduğu gibi daha ilk maddesinde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına üye olan NPT kurallarını da kabul ettiğini teyit eden, bir sonuç bildirgesi. Fakat Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına üye olduğu halde, NPT kurallarını kabul etmeyen bir başka ülkeye aynı şekilde böyle bir yaklaşımı bugüne kadar Viyana Grubu böyle bir yaklaşım içinde bulunmadı. Şimdi burada böyle bir yaklaşım göstermiyorsun ama İranla ilgili dünyayı ayağa kaldırıyorsun. Ben bunu adil, dürüst, samimi bir yaklaşım olarak görmüyorum. Biz de inandığımız doğruları her yerde söylemek için varız. Ve ben siyaseti üstünlerin hukukunu korumak için yapmayan bir partinin genel başkanıyım. Biz hukukun üstünlüğüne inanmış bir hareketin içindeyiz. Dolayısıyla da ülkemizin
dünyaya yansımasında da bunu göstermek istiyoruz” dedi.
CNNTurk