CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Başbakan Tayyip Erdoğan ve AK Parti’ye ağır eleştiriler yöneltti. Başbakan Erdoğan’ı din üzerinden insanlar arasında ayrımcılık yapmakla suçlayan Kılıçdaroğlu, “Din üzerinden oy toplanmaz, din üzerinden oy toplamak haramdır. Sen dindar değil din tüccarısın” dedi.
Deniz Feneri savcılarına açılan dava ile tüm hukuk camiasına gözdağı verildiğini söyleyen CHP lideri, “Savcılar hırsızların, bakanlar da savcıların peşinde” iddiasında da bulundu.
Konuşmasında Van depremi sonrasında kurulan çadır kentlere de değinen Kemal Kılıçdaroğlu, “Başbakan 1 Şubat’ta konteynerler gelecek dedi. Yarın 1 şubat hani nerede konteynerler” sorusunu yöneltti.
“ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER DİKTA REJİMLERİNDE OLUR”
Post-modern bir dikta yönetimiyle karşı karşıyayız. Bunların özel mahkemeleri ve özel görevleri vardır. Bir de post modern diktatörleri vardır. HES’e karşı çıktığı için yargılanan 1026 kişi yargılanıyor. Siz buna demokrasi diyorsunuz. Bu bir insanlık ayıbıdır. Çağdaş demokrasilerde özel yetkili mahkemeler olmaz, dikta rejimlerinde olur. Daha önce DGM, daha önce Sıkıyönetim Mahkemesi daha da önce Yassıada Mahkemesi’ydi. Bu mahkemelerde imzasız dilekçeyle, iki kayıtla hayatınız kararır. Avukatınız bile neyle suçlandığınızı öğrenemez.
“HUKUK CAMİASINA GÖZDAĞI VERDİLER”
Başbakan’ın dava arkadaşlarını önce savcıların elinden aldılar, sonra da savcılar hakkında 11 yıl hapis cezasıyla dava açtılar. Bu açıkca hukuk camiasına gözdağı vermek demektir. ‘İbreti alem için ayağınızı denk alın’ dediler. Onun için hakimlere savcılara sesleniyorum: Adaletin üstünlüğüne olan inancınızı sarsmayın!
Bu yaşananlar Sayın Başbakan’ın yakın arkadaşlarına hırsızlık yapma izni vermek demektir.
Yüzyılın yolsuzluğu, yüzyılın skandalarına dönüştü.
Buradan hırsızlara sesleniyorum: Ey hırsızlar… Eğer başınıza birşey gelmeden önce Sayın başbakanla irtibata geçin ki kimse size dokunamasın. Başbakan’a ulaşamazsanız da dert etmeyin. Köstebek bir bakan var. Ona ulaşın işiniz görülsün.
“İMAM HATİPLERİ CHP KURDU”
Bir insanı dindardır dindar değildir diye ayırma yetkisini sana kim verdi? Bu ülkede bölücülük yapıyorsun. Sayın Başbakan’a söylemek isterim, İmam Hatip Okulları Mezunları Derneği bana ziyarete geldi. Onlara 1934 yılında İmam Hatip mezunu bir kişinin diplomasını hediye ettim. İmam Hatipleri, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, İlahiyat fakültelerini CHP açmıştır. Başbakan kime iftira atıyor? Senin dindarlıkla da bir ilgin yok.
Bir toplumun fay hatları vardır. O hatların tetiklenmemesi laızm, bunun adı bölücülüktür. İnsaf, bu memleketi neden bölüyorsunuz? Din üzerinden oy toplanmaz. Din üzerinden toplanan oyların hepsi haramdır. Sen dindar değil din tüccarısın. Haram ile helal farkı gözetmeyen insandan dindar olmaz. Kamu malına el uzatan adamdan hiç dindar olmaz.
“KADDAFİ TÜRKİYE’YE YARDIM TAŞIDI”
Mezhep çatışmasının içine bütün bir coğrafya atılmak isteniyor. Irak, Suriye… Bu coğrafyada kardeşliği sağlayacak bir tek ülke var, Mustafa Kemal’in Türkiye’si. Irak’ta 1,5 milyon Müslüman katledilirken sesin çıkmadı Başbakan. Kaddafi öldürülürken sesin çıkmadı. O Kaddafi ki Kıbrıs çıkartmasında Türkiye’ye sırtında yardım taşıdı. Kusura bakma Başbakan sen din tüccarısın.
Sen bu vatandaşların fitre, zekat, kurban dereleri üzerinden yolsuzluk yapan insanları adaletin elinden aldın.
“ULUDERE’NİN SORUMLUSU KİM?”
Uludere’de 34 vatandaşmız öldürüldü. Bunun sorumlusu kim? Dilimizde tüy bitti, istihbaratı nereden aldın arkadaş? Kandırıldıysan çık açıkla, tuzağa düştüysen çık millete açık açık söyle. Sen yabancı devletlerden aldın bu istihbaratı. Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarlarını en son koruyan kişisin. Tahkikat, soruşturma şu bu… Bugün medyada var, bir AKP milletvekili kasetleri izlemiş, hepsi kaçakcıydı diyor. Çıkıp millete anlatsana gerçekleri.
“VAN’DA KAÇ ÇOCUK ÇADIR YANGININDA ÖLDÜ”
Geçen yılın ekim ayında Van’da deprem oldu. Bakın kaç ay geçti. Hâlâ çadır… Kaç çocuğumuz çadır yangınında öldü? Hani nerede konteynerler? Önce 15 Ocak dediler sonra Başbakan dedi ki ‘1 Şubat’ta konteynerler gelecek’. Yarın 1 Şubat. Acizlik bu devleti yönetenlerde. Van’a üç kez gittim, milletvekillerimiz her zaman gidiyor. Dertleri biliyoruz, her zaman da hükümete anlattık. Ama ilgilenmiyorlar.
HT