Mısır’da 25 Ocak’ta isyan ateşini yakan gençlerin daha fazla temsiliyet talebiyle kurduğu Devrim Gençliği koalisyonu, Mübarek devrildikten sonra bugün 1 Numaralı 25 Ocak Devrim Bildirisi’ni yayınladı. Bildiride, Mısır devriminin henüz tamamlanmadığı ve talepler karşılanana kadar devrimin bitmeyeceği ifade edildi.
Mısırlıların artık kendi topraklarında kaderlerinde ve geleceklerinde tam kontrole sahip olduğu belirtilen açıklamada, “Eylemcilerin taleplerinin karşılanana kadar devrim devam edecektir” denildi. Gençlerin talepler arsında olağanüstü hal durumunun kaldırılması, tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması, meclisin lağvedilmesi ve yeni anayasa var.
Ayrıca bildiride, geçiş dönemi için 1’i asker, 4’ü sivil üyeden oluşması koşuluyla bir başkanlık konseyi kurulması istendi. 1 Numaralı Devrim Bildirisi’nde, yönetimi devralan askeri konsey üyelerinden birinin bu konseye katılabileceği, ancak ne bu askerlerin ne başkanlık konseyinde yer alacak sivillerin hiçbirinin Eylül’de yapılacak seçimde aday olaması gerektiği bildirildi.
Meclis tarafından hazırlanacak anayasanın referandumla kabul edilmesi istenen bildiride, Yeni anayasanın tüm partilere herhangi bir kısıtlama getirmeden özgürlük sağlaması, ifade özgürlüğü ve demokratik kitle örgütü kurma hakkının güvence altına alması gerektiği ifade edildi. Bildiride tüm askeri mahkemelerin kararları ile birlikte lağvedilmesi de istendi.
DEVRİM GENÇLİĞİ: DEVRİME DEVAM
Modern Arap tarihinde hafızalardan silinmeyecek bir siyasi hareketlilik başlatan gençler, devrimin yenilgiye uğratmasından korumak için yeni bir cephe açmışlar ve örgütlenmeyi sürdüreceklerini ve hareketi meydanın daha ilerisine taşıyacaklarını ifade etmişlerdi.
Sanat patlamaları, politik ifadeler ve Mısır’ın tamamında sosyal ve ekonomik hayata girmiş olan komünal dayanışma örnekleriyle çevrili Tahrir (Özgürlük) Meydanı’nda olgunlaşan devrimin sıcaklığında Devrim Gençliği koalisyon kurmuştu.
El Cezire meydanda güçlerini birleştiren gençlerle konuşmuştu.
El Baradey hareketinden 32 yaşındaki Sally Moor, “Rejime, rejimi denetlemesi konusundan güvenemeyiz” derken, 6 Nisan örgütünden Emir Aziz, koalisyonun tüm ülkeye hitap ettiğini, Wafd ve Tagammu gibi örgütlerin rejime ayak uydurmaya çalıştığını ve aldıkları kararların geçerli olmayacağını belirtmişti. İnsanların artık eski muhaliflere güveni kalmadığını ifade eden Aziz, bu örgütlerin konuşmaktan başka birşey yapmadığını dile getirmişti.
Adalet ve Özgürlük Partisi’nden 22 yaşındaki Ahmed Duma, “Bu devrimi gerçekleştirmeye gücü yeten halk, onu korumaya da gücü yeter. Bence insanlar, siyasi partilerden daha güçlü. Muhalifler, televizyonda çıkıp müzakerelerin detaylarını tartışabilirler ama insanlar bize olmadığı gibi onlara da karşılık vermezler” diyordu.
Müslüman Kardeşler’in 26 yaşındaki koalisyon temsilcisi Muhammed Abbas ise, inanç konusunda sert bir tutumlarının olmadığını belirtiyor, “Yönetim, Müslüman Kardeşleri korkutmak için bir araç olarak kullanıyor” diyordu.
El Baradey hareketinden Hristiyan Sally Moor, Abbas’la şakalaşabildiğini ve bunun kendisinde herhangi bir tedirginlik yaratmadığını ifade ederken, devrimi İslami olarak değerlendirmenin imkansız olduğunu dile getiren Müslüman Kardeşler üyesi Abdülrahman Ayyaş da, “Eğer Müslüman Kardeşler, Mübarek’in devrilmesinde rol aldıysa insanlar tarafından ödüllendirilecektir. Ama gerçek olan isyanı Mısırlı gençlerin başlatmış olmasıdır” diyor ve ekliyordu:
“Ne dediğini en solcularla birlikte Mübarek karşıtı slogan attığımızı gördüğünüzde anlarsınız. Bu, Mısır’da tüm farklı renklerin bir amaç (Mübarek’in devrilmesi) için bir arada mücadele ettiği ilk örnektir.”
