Sanatçı Ferhat Tunç hakkında, Eruh Belediyesi’nce düzenlenen 1. Eruh-Çirav Doğa ve Kültür Sanat Festivali’nde, Ergenekon sanıklarına “üniformalı katiller” dediği için “Örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
İŞTE DAVALIK SÖZLER
Ferhat Tunç’un davaya konu olan sözleri şöyle:
“25 yıl boyunca sizlerin bir sanatçısı olmakla birlikte bu bölgede yaşananların tanığıydım. Bugün Ergenekon örgüt bağlantılı yargılanan üniformalı katillerin bu bölgede sebep oldukları cinayet, katliam ve faili meçhullerin nasıl işlendiğine şahit oldum. Bu üniformalı katillerin bu cennet coğrafyayı nasıl bir cehenneme dönüştürdüklerine tanık oldum. Evet, ben sadece bir sanatçı değil aynı zamanda bir tanıktım. 25 yıl aradan sonra barış ve kardeşliğe Eruh’tan yeni bir pencere açıyorsunuz. Canınız ve kanınız pahasına başlattığınız bu özgürlük yürüyüşünün barışa evrilmesini sizler kadar ben de coşkuyla karşılıyorum.”
TUNÇ: SİNDİRME ARACI
Sanatçı Ferhat Tunç, ETHA’ya konuştu, davanın amacının Ergenekon sanıklarını korumak olduğunu belirterek, festivalde yaptığı konuşmasını hatırlattı. Tunç, davanın gerekçesi yapılan konuşmasında, Ergenekon sanıklarının Fırat’ın ötesinde işlediği faili meçhul cinayetlerin tanığı olduğunu ifade ettiğini kaydetti. Ferhat Tunç şöyle devam etti:
“Bu festivaldeki konuşmam nedeniyle adeta örgüt militanı gibi görülerek hakkımda açılan davayı büyük talihsizlik olarak görüyorum. Bu davayla Türkiye’nin gerçek anlamda bir hukuk devleti olmadığını da görmek durumundayız. Gerçek demokratik hukuk devletinde düşünce ve ifade özgürlüğünden yana bir rahatsızlık duyulmamalı. Ülkemizde düşüncenin özgür olmadığının kanıtıdır bu dava. Bu davayı açan yargıçların demokrasi hukuk devleti anlayışıyla hareket ettiklerini zannetmiyorum. Bu konuşmadan yola çıkarak böyle bir sonuca varılmasını anlamakta zorlanıyorum. Demokratik olmayan ülkelerde, hukuk bir sindirme aracı olarak görülüyor. Dolayısıyla bu davayı açarak, beni silahlı yasa dışı örgütün militanı gibi gösteren yargıçlar suç işlemektedirler. Beni hedef haline getirdiklerini düşünüyorum. Bu zihniyete sahip yargıçların özünde bu devleti bir korku devletine dönüştürmeye çalıştıklarına inanıyorum. Bu davanın açılmasına da teşkil eden ‘üniformalı katiller’ demekten sakınca görmüyorum. Bu katillerin geçmişte işledikleri suçları kapatmaya ve bu zihniyeti meşrulaştırmaya ve bu insanları aklamaya çalıştıklarına inanıyorum. Dolayısıyla, Türkiye halkının demokrasi özgürlük ve barış taleplerini engellemeye dönük çabanın bir ürünü olarak davanın açıldığına inanıyorum.”
15 YIL HAPİS İSTENİYOR
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Eruh Belediyesinin, PKK’nin ilk silahlı eylemini gerçekleştirdiği 15 Ağustos 1984 tarihinin yıl dönümü olan 15 Ağustos 2009’da “1. Eruh-Çirav Doğa ve Kültür Sanat Festivali” gerçekleştirdiği belirtiliyor.
Etkinliğin PKK’nin talimat ve çağrıları doğrultusunda gerçekleştirildiği savunulan iddianamede, şu ifadeler yer alıyor: “Örgütün bilgisi ve istemi doğrultusunda gerçekleştirilen bu eylemlerin örgüt adına gerçekleştiği sabittir. Şüpheli Tunç’un festivalde yaptığı konuşma bir bütün olarak incelendiğinde, Tunç’un ‘örgüt içerisindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ ve ‘terör örgütü PKK’nın propagandasını yapmak’ suçlarını işlediği anlaşılmaktadır.”
Savcı, Sanatçı Tunç’un, “Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” ve “terör örgütünün propagandasını yapmak” iddiasıyla 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep ediyor. Tunç’un yargılanmasına önümüzdeki günlerde Özel Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.