Leyla Zana’nın ‘Silah Kürtlerin güvencesidir’ sözleri üzerine ‘O zaman dağa çık’ diyen Erdoğan’a cevap Demirtaş’tan geldi: “Kürtler dağa nasıl gidileceğini biliyor merak etmesin. Onun görevi iniş yolunu göstermektir”
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır ve Tunceli’de düzenlenen toplantılarda konuştu. Demirtaş konuşmalarında özetle şu mesajları verdi:
ZANA’NIN SÖZLERİ
Leyla Zana’nın bazı açıklamaları çarpıtıldı. Zana, ’silahların susması gerektiğini, Ortadoğu’da 40 milyon nüfuslu bir Kürt halkına, ’silahlarınızı bırakın, silahsız bir halk olun da’ denilmemesi gerektiğini’ dile getirdi. Biz de militarizme karşıyız. Herkes silahları bıraksın. Dünyada silah olmasın. Bu iyi niyetli bir yaklaşımdır. Bütün dünyanın en büyük ordularını kurmak için, Arap’ından, Fars’ından, Şii’sinden, İsraillisine kadar herkes silahlanırken, Kürt halkına karşı ’boynunuzu bükün, oturun’ demek de aymazlıktır.
İNİŞ YOLU
Biz ‘her şey silahla çözülsün’ demiyoruz. Silahlar sussun, siyaset konuşsun. Elbette ki bu önemlidir. Başbakan’ın bize dağın yolunu göstermek yerine, dağdan inişi nasıl gerçekleştirecek, asıl görevi budur. Yoksa Kürtler dağa nasıl gidileceğini biliyor merak etmesin, dağın yolunu Kürtler biliyor. Onun görevi iniş yolunu göstermektir.
YENİ ANAYASA
Kürt halkının kimliğinin tanınmasını ve güvence altına alınması, örgütlenme hakkının evrensel standartlara kavuşturulması, Kürt ve Kürdistan ismiyle siyasi parti ve örgütlerin kurulmasının güvence altına alınmasını, Kürtçe’nin resmi dil olması dahil, hayatın her alanında serbestçe kullanılması ve her düzeyde Kürtçe eğitim ve öğretimin güvence altına alınmasını, Kürt halkı için Kürdistan coğrafyasında kendi kendini yönetme hakkını içeren siyasal bir statünün tanınmasını sağlamak üzere birlikte ortak hareket edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.
SİYASİ STATÜ
Her partinin kendi politikası, kendi projesi olarak sunulmuştur. Meclis’e de iletilmiştir. Fakat bunun nasıl şekilleneceği, siyasi statünün nasıl hayata geçirileceği biraz da devletin yaklaşımına bağlıdır. Yoksa her partinin bir siyasi statü projesi vardır.
HAKARET DEĞİL
Benim Genelkurmay Başkanı ile ilgili ifade ettiğim sözler hakaret amaçlı değil, hakaret de içermiyor. Bir Genelkurmay Başkanı, Kürt halkının anadilinde eğitim yapıp yapmayacağına dair karar merci değildir. Bunları ifade etme yetkisi de yoktur. Anayasa yapım sürecinde, Anayasa tartışmalarının yoğunlaştığı bir dönemde Kürt halkının anadilinde eğitim yapıp yapmayacağını Genelkurmay Başkanı açıklayamaz. Benim ifade ettiğim, Genelkurmay Başkanının Kürt halkının anadilde eğitim hakkı ile ilgili ifade ettiği şeyler bir onbaşının yapacağı açıklama kadar etki yaratmıştır anlamındadır.”
Ajanslar