Türk Başbakan Ahmet Davutoğlu 3 Şubat Çarşamba günü şu açıklamayı yaptı: Nerede bu yaralılar?
Halkların Demokratik Partisi, Türk Başbakan’a yanıt verdi: 30 Ocak öğlen saatlerine kadar Cudi Mahallesi Bostancı Sokak No:23’te 4 katlı binanın bodrum katında idiler.
Türk Başbakan’ı hepimizle dalga geçiyor!
‘Yaralılar yok’ demiyor ama yaralılar yok demeye getiriyor!
HDP yönetimi Türk Başbakan’a çağrı yaptı: Manipülasyondan, gerçekleri çarpıtmaktan medet umuyor iseniz gelin, 30 Ocak günü yaralılarla, kriz koordinasyon merkezi ile tüm diyaloglarımız ve 30 Ocak günü İHA görüntülerini kırpmadan, biçmeden, montajsız ve kesintisiz bir şekilde kamuoyu ile birlikte paylaşalım.
Telefonun bir ucunda HDP üzerinden Sağlık Bakanı, Başbakan Yardımcısı, diğerinde Cizre’deki bodrum… Sabah 08.00’den öğlen saat 13.00’e kadar bodrumla defalarca ve saatlerce telefon bağlantısı kuruldu.
Öğlen Saat 11.30 civarı HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, bodrumdaki telefonun ucundaki Mehmet Yavuzer’e şöyle dedi: “Bakanlıkla görüştük, onay verdiler. Biz sizi aradığımızda çıkacaksınız”.
Bodrumdan ‘tamam’ yanıtı geldi.
Saatler 12.00’yi gösterdiğinde Meral Danış Beştaş bodrumdakilere ‘Çıkın’ dedi. Telefon açık… bir-iki dakika sonra silahlar patladı. Yakarışlar, bağırışlar, ağlama sesleri, feryatlar…
Kısa bir süre sonra telefon kesildi. Saatlerce konuşulan bodrumdaki telefona dakikalarca ulaşılamadı. Yaklaşık kırk dakika sonra telefona ulaşıldığından bodrumdaki ses şöyle dedi:
“Enkaz altındayız enkaz!”
Yavuzer’in bu sözünden sonra telefon kesildi.
6 gündür o telefondaki sese ulaşılamıyor, 6 gündür o yaralılara ne oldu kimse bilmiyor, 6 gündür o bodrumda ne oldu kimsenin bilgisi yok!
O bodrumda 32 insan var; 16’sı yaralı, 7’si ölü… Ve devlet bunların tek tek isimlerini biliyor. 32 insan nerede, ne durumda?
Mehmet Yavuzer orada.
Feride Yıldız orada.
Ferhat Saltıkal, Ali Fırat Kalkan, Mustafa Vartıyak orada.
Mustafa Aslan, Tahir Çiçek, Rıdvan Ekinci orada.
Dersim Aksay, İslam Balıkesir, Serdar Pişkin, Ferhat Karaduman orada.
Sercan Uğur, Rohat Aktaş, Fehmi Dinç, Hacer Aslan, Gülistan Üstün, Sakine Şiray orada.
Berjin Demirkaya orada.
Ramazan İşçi, Mahmut Duymak, Kasım Yana, Osman Gökan, İzzet Gündüz orada.
Cihan Karaman’ın cansız bedeni iki haftadır o bodrum katında ölü yatıyor, Sultan Irmak’ın cansız bedeni o bodrumda ölü yatıyor!
Türk Başbakanı’nın, Vali’nin, Kaymakamın bilgisi dahilinde o bodrumdan çıkacakken ateş eden kim?
Bunun bilgisi ve görüntüsü devlette var. O halde bu bilgi kamuoyu ile neden paylaşılmıyor?
Yoksa o bodrumda o insanlar infaz mı edildi?
Devlet sadece bir şehri yok etmiyor, gerçekleri de yok ediyor!
O bodrumda ölüme terk edilen sadece o 32 can değil; insan ve hakikat ölümün pençesinde…
Hakikat o binada…
O bodrumdan 39 cenaze çıkarsa hiç kimse çözümden ve bir arada yaşamaktan bahsedemez! Yaşanmakta olan bir katliam girişimi ve bunu örtme çabasıdır. Hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Tablo vahim! Herkes sorumluluğunu yerine getirmelidir.