Cibril hadisi meşhur hadislerden biridir. Hadise göre Cebrail insan kılığında gelerek peygambere bazı sorular soruyor ve aldığı cevapları da onaylıyor. Cebrail’in son sorusu: ”Meta’ssaa” yani “Dünyanın sonu ne zaman?” sorusudur. Hz. Peygamber bunun cevabını bilmediğini söyledikten sonra iki alametini sayıyor.
Hadisin sıhhatiyle ilgili tartışmalar bir yana bu iki alamet üzerinde yapılan yorumlara girmeden önce bir kanaatimi belirtmek isterim: Allah ile resulleri arasında yazılı metnin/kitabın dışında da iletişimin gerçekleşiyordu. Aksi halde kitabı olmayan peygamberlerle Allah arasındaki iletişim izah edilemez.
Hadiste belirtilen iki alamete gelince:
1-Cariyenin efendisini doğurması
2-Ayağı çıplak çobanların bina yükseltmekte yarışması
Bu iki alamet “binaların ve zinaların çoğalması” olarak tefsir edilmiştir.
Hadiste binaların çoğalmasından değil yükseltilmesinden bahsedilmiştir.
Betonarme teknolojisi 19. y.y.dan sonra gelişmiş ve bu sayede çok katlı binaları yapmak kolaylaşmıştır. Dünün çobanları büyük şehirlerde amele, celepler müteahhit, celep çocukları mimar olmuştur. Yine dünün en vasıfsız ve geçerli mesleği olan çobanlığın yerini inşaat ustalığı almıştır. Yani nerden bakılacak olursa olsun “binaların yükseltilmesiyle” ilgili kehanet gerçekleşmiştir. Kaldı ki kehaneti binaların çoğalması olarak açıklamak dünyanın sonuyla ilgili olarak hiçbir fikir vermez; çünkü binaların çoğaldığını iddia etmek her zaman için mümkündür.
İkinci alamet daha da ilginçtir: “Cariyenin efendisini doğurması” Bu kehaneti “Zinaların çoğalması” olarak tefsir etmekten daha saçma bir şey olamaz. Hadiste zinadan bahsedilmemiş, cariyenin efendisini doğurmasından bahsedilmiştir (Çoğu metinde efendi dişil olarak Rabbetüha/sahibesi olarak geçer)
Cariyenin efendisini doğurması ne demektir? Bazı muhaddisler bunun hukukun ve ahlakın bozulmasıyla açıklamışlardır:
“Bir zaman gelecek satılması şeran caiz olmayan ümmül veled (çocuk doğuran cariye) satılacak babasının yerine efendi olan çocuk da annesini bilmeden cariye olarak satın alacaktır.”
Yukarıdaki yorum sanki dönemin ‘El Kaide’ uleması tarafından yapılmıştır.
Daha makul bir yorum ise şöyledir: “Cariyenin efendisini doğurmasıyla ne kastedildiğini bu gün için bilemeyiz, o ancak zamanı gelince anlaşılacaktır.”
Acaba bu kehanetin zamanı gelmiş midir?
Binaların yükseltilmesi de cariyenin efendisini doğurması da bilimsel gelişmelere bağlı olmalıdır ve hadisin anlamı şudur:
“Zamanla insanoğlu öyle bir gelişme sağlayacak ki daha önce yapılamayan şeyler yapılabilir hale gelecektir. Bunun en bariz örnekleri de çobanlarının yüksek binalar yapabilmesi ve bir doğum çeşidinin gerçekleşecek olmasıdır.”
İşte şimdi o doğum çeşidi gerçekleşti: Kopyalama
Bilindiği gibi kopyalanacak canlının bir hücresi rahme yerleştiriliyor ve çocuk hücre sahibinin aynısı olarak dünyaya geliyor. Bu kehanet: “Cariyenin efendisini doğurması” bundan daha iyi anlatılamazdı.
Cariye toplumun en alt katmanındaki yoksul kadına, efendi ise varlıklı insana işarettir.
Yakın zamanda: “Sen kimin oğlusun?” yahut : “Sen Emel hanımın kızı mısın? Hık demiş burnundan düşmüşsün?” sorusuna: “Hayır, Emel’in kızı değilim onun kopyasıyım” diyenler çoğalırsa hiç şaşırmayın.