Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanlığına adaylığını açıklayıp başkanlığa seçilmesi üzerine burjuva sınıf ve medyası çoştu: yeni bir yüzden bahsedildi; CHP’nin sosyal demokrat bir partiye dönüşmesi ümidi dile getirildi. Ortada emekçilerin ümitlenmesi için somut bir dayanak var mı?
Kapitalizmde emekçilerin hayat şartlarında herhangi bir iyileşme, ancak emekçilerin siyasî eylemleriyle gerçekleşebilir. Yoksa burjuva partilerinden birinde seks skandalı neticesinde genel başkanın değişmesiyle emekçileri ilgilendiren bir değişiklik olmaz.
Kılıçdaroğlu’nun CHP başkanlığının emekçiler açısından ne ifade ettiğini saptamak için mihenk taşlarından biri, taşeron işçi şirketleri sorunudur. Bu istihdam şekli, işçilerin iş yerindeki can emniyetinden sorumluluğu ortadan kaldırmaktadır. Bu gerçeği Karadon Ocağında 30 işçinin şehit edildiği feci olay bir kere daha gözler önüne serdi. Burjuvaların egemen olduğu devlet, tehlikeli işlerde işçiyi koruyacak emniyet tedbirlerini uygulatmadığına göre, bu tedbirleri sendikaların talep etmesi, işverene dayatması ve takip etmesi gerekir. Ne var ki alt işverenlerin istihdam ettiği işçilerin örgütlenme imkânı pratikte yok gibidir.
İşçiyi alt işverenden kiralama yöntemi, işçilerin örgütlenmesini imkânsız hâle getirmek, işçileri en az ücretle çalıştırmak, işyerinde sağlık ve emniyet tedbirlerini savsaklamak, kıdem tazminatını ortadan kaldırmak, kadrolu işçileri tehdit etmek için burjuva sınıfının işçilere saldırısında geliştirdiği önemli bir araçtır. İstihdamda taşeronlaşma bütün dünyada, Latin Amerika’da, Doğu Avrupa’da, AB ülkelerinde, Doğu Asya’da, Güneydoğu Asya’da yayılmaktadır. Tayland’da taşeron işçilerin sırtından kazanmak o boyutlara vardı ki taşeron istihdam şirket sahipleri arasında çalışma bakanlığı görevlileri, polisler ve subaylar bulunmaktadır.
CHP taşeronlaşmaya ne diyor? CHP programında taşeron istihdamla ilgili bir cümle (bir tek cümle) geçmektedir. Cümle şudur: “Gemi ve yat imalat sektöründe alt işveren sisteminin İş Kanununa uygun olarak uygulanması ve etkin olarak denetlenmesi, hedef alınacaktır.” CHP programında taşeronlaşmaya değinen tek cümle bu. İşçi istihdamını taşeronlaştırmak çağdaş bir eğilim olduğuna göre, elbette çağdaş CHP de kapitalizmin çağdaş eğilimlerine ayak uyduracaktır!
Kılıçdaroğlu CHP Kongresinde iktidarda kamu sektöründe taşeron istihdamı kaldıracaklarını söyledi. Arkadan gelen taşeron çalışmayı kaldıracaklarına dair cümlesi, bunun kamu kesimiyle mi sınırlı kalacağını, yoksa tümden bir tedbir mi olacağını tasrih etmedi.
Emekçiler CHP’lilere, -Madem taşeron istihdama karşısınız, neden parti programınızda bunu tamamen yasaklayacağınızı taahhüt etmiyorsunuz? diye sormalıdır.
Taşeron istihdam da, işçi sömürüsünün diğer mekanizmaları da tasfiye edilebilir. İhracata dayalı büyüme politikasından vazgeçerek kendine yeterliği hedefleyen bir iktisat politikası benimsendiğinde işçinin alınterinin parasal değerini düşürme baskısı kalkar. Gelirin daha adil dağıtılabileceği bir ortam oluşur. İcabında Dünya Ticaret Örgütü gibi anlaşmalardan çekilerek kapitalist dünya sisteminin baskılarından büyük ölçüde kurtulmak mümkündür.
Ne diyorsunuz CHP’liler?