Kurultay öncesinde “Canlı Gaste” programına konuk olan Kemal Kılıçdaroğlu, Can Dündar’ın sorularını yanıtladı.
Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
Hepimiz çalışacağız, her yere gideceğiz. Herkesten oy istiyoruz. Bu rüzgar beni şaşırtmadı, bekliyordum. Ancak CHP’nin tek başına iktidar olması için bu yetmez.
Toplumun her kesimiyle irtibat kurup, eleştirilerini dinleyeceğiz. Bilmediğimizi söyleyeceğiz ama bilenden de öğreneceğiz.
Olabildiğince iyi bir kadroyla yola çıkacağız. İyi isimler, önemli isimler var; onlarla beraber olacağız. Sorunu tespit etmek değil, nasıl çözeceğimizi de bilmeniz lazım. Çok güzel projelerle ortaya çıkacağız.
Parti içi demokrasiyi sonuna kadar sağlayacağız. Parti içi demokrasinin nasıl işleyeceğini göreceksiniz.
Partiyi kısır çekişmelerden kurtarmak, halka gitmek… Halkla başladık, halkla yola devam edeceğiz. Mustafa Kemal ve arkadaşları halkla yola çıktı. Kimseyi ötekileşmeden, herkesin ayağına gidip oy isteyeceğiz.
Biz rüşvet yemeyeceğiz, yolsuzluk yapmayacağız, havuzlu villalarda oturmayacağız. Halk zenginleşmeden biz zenginleşmeyeceğiz. Üreteceğiz, ürettiğimizi halkça bölüşeceğiz, bu ülkede yatağa aç giren çocuk kalmayacak. ‘Biz bunu denemek istiyoruz, bize bu yetkiyi verin’ diyeceğiz.
Kendi malvarlığımı internete koydum. Çocuklarımın da mal varlığını da koyacağım. Benim siyasette bulunduğum süre içinde izlenecektir. Ben cam gibiyim, buradan bakılınca arkam görülecek. Siyasete saydamlığı getirmek zorundayız. Getirelim ki, yurttaşla siyasetçi arasındaki güven bağı yeniden kurulabilsin.
Sayın Başbakan keşke o söylemlerin arkasında durabilseydi. Söylemde bulunmak ayrı, söylemin arkasında durup onun gereğini yapmak ayrı. Sayın Başbakan’ın en büyük zaafı, o söylemlerle yola çıktı oyu aldı ama o söylemlere muhatap olan kişiler bugün yerlere sürünüyor.
(Timsah gözyaşları ve Brütüs benzetmesi) Sayın Başbakan’ın başka işi gücü yok öyle anlaşılıyor. Ülkenin sorunları yerine Cumhuriyet Halk Partisi’nin içişleri ile uğraşıyor. Biz hiçbir partinin içişleri ile uğraşmıyoruz demek ki Sayın Başbakan esen rüzgardan tedirgin oldu. Ama tedirgin olmasın, aynı zamanda korksun.
Biz yaratılan rantlara değil, sorunlara talibiz. O sorunları çözeceğiz. Ben bir insanım ve bu ülkenin insanlarını seviyorum. Bu insanlar için çalışacağım.
Hep beraber, birlikte olmalıyız. Ülkem ve ülkemin halkı için çalışacağım. Bu amaçla çorbada benim de tuzum olursa… Biz bir aile olacağız.
Solda birlik için herkes koşulsuz gelmeli. Çok geniş bir CHP ailesi var. Herkesi kucaklarız, kimseyi küstürmeyiz.
Bürokrasiyi bilmek bir avantaj. Türkiye’de çok iyi kadrolar var. Sanayicilerimiz görecek, sorunlarını biliyorum.
Kurultaydaki konuşma oldukça sıcak, vatandaşlarımızın sorunlarını çözmeyi amaçlayan, rakamlara boğulmayan bir konuşma olacak.
Seçilirsek odamı boşaltacağım. Baykal’ın odası boşalmışsa oraya gideceğim.
Sayın Baykal’a yapılanlar karşısında üzgün olmamak mümkün mü? Konuştuğumuz bütün çevreler bunu söylüyor.
Hükümetten olayın faillerini bulmasını istiyoruz. Bulmazlarsa bu hükümetin yakasına yapışacak. Bizim istihbarat örgütlerimiz yok.
Sayın Baykal’ın bilgisi deneyimi, olaylara bakışı çok önemli. Görüşlerini almak bir anlamda sorumluluğumun gereğidir.
Sayın Baykal, cumhurbaşkanlığına çok yakışır.
Gürsel Tekin’le yol ayrılığı yok. Kendisiyle bugün görüşeceğim. Genel Sekreterimiz Önder Sav güçlü durumda. Sav’ın birikimi çok önemli, kendisine saygı duyuyoruz.
Hep beraber yola çıkacağız. Birinci ya da ikinci adamdan çok, bir kadroyla yola çıkıcağız. Her şeyi iki kişinin üzerine yıkmak sağlıklı olmayabilir. Yeni kadro için süre yeterli değil.
İktidarla var olan ilişkilerimiz sürdürülecektir.
Olayları geren ben olmayacağım. Başbakan tabanını gerilim politikasıyla besliyor.
Ben halkın sorunlarına kilitleneceğim.
Demokratik Açılım’ın ne olduğunu öğrenebilmiş değilim. Ne olduğunu bilmiyoruz. Açık yüreklilikle söylenmedi. Keşke açık yapılıp önce liderlerle görüşülseydi.
Sorunu tanımlamamız lazım. Sorunu valilerin emniyet görevlilerin gözüyle baktık. Olaylara sosyolojik açıdan bakıldı mı?
Aç olan insan ya dağa çıkacak ya da mafyaya katılacaktır. Terör yine de olabilir ama marjinal hale gelir.
(Dersim sözleri) Ben Batman’da yaptığım konuşmanın arkasındayım. Onlar Sayın Baykal’ın da daha önce ifade ettiği düşüncelerdi. Dersim konusunda söylediklerimin arkasındayım.
Kadınlara ve gençelere yönelik bir atak düşünüyoruz. Partide çok önemli noktalarda olmalılar. Çok daha aktif çalıştıklarını göreceksiniz. Varoşlar konusunda, İstanbul İl Başkanlığı’nın başlattığı CHE projeleri devam edecektir.
Sendikalarla ilişkilerimiz iyi olacaktır.
Zonguldak’taki patlamayla ilgili bilgi aldım. Heyet gönderdim. Kurultaydan sonra ilk gideceğimiz yer orası olacak.
Sakin tavrımı koruyacağım, bunu halka olan saygımdan dolayı koruyacağım. Kesinlikle yeni yüzler öne çıkacak, belki de ben daha az konuşacağım.
Huzurun olduğu refahın tabana yayıldığı sanayinin geliştiği, yenilikçilik ve ARGE’deki gelişmelerin çok önemli noktalara geldiği, 2023 yılında ilk onda 9. sırada yer aldığı bir Türkiye’yi düşünüyorum.
2023 yılına kadar 140 milyar dolarlık bir yatırımın yapıldığı, yılda 20 milyar dolarlık yabancı sermayeye ihtiyaç duyan ve bunu kendi ülkesine çeken güçlü bir Türkiye. 500 milyar liranın üzerinde bir ihracatı olan bir ülkeyi düşünüyorum.
Bu süre içinde üniversitelerin ilk yüz içinde 10-15 üniversitemizin olduğu, teknoparkların çok geliştiği, bilime büyük kaynaklarınayrıldığı ve kesinlikle öğrenci yurdu sorununun çözüldüğü bir Türkiye’yi düşünüyorum.
Kamuoyu baskısı çok vardı. Değişik çevrelerden geliyordu; medyadan, sivil toplum kuruluşlarından, sokaktaki yurttaştan… Zor bir süreçti. Bu süreçte uzun uzun düşündüm; gerek akademik gerekse de politik çevrelerle görüşme yaptım.
Sonunda böyle bir kararı olgunlaştırdım. Sabah evden çıkarken sadece eşime söyledim o da suratını astı. Ve gidip saat 11.30’da da açıklamayı yaptım. Ailem baştan beri benim siyasete girmemi çok istemiyordu.”