“Yıllar sonra hatırlayıp utanacak çocuklarımız
Cesaret sayıldığını doğruluk denen şeyin…”
Yevgeni Yevtuşenko
Doğruyu her kim diyor ise polis kapısında bitiyor!
Cumhurun başındaki zat ‘ben ne dersem o’ diyor. Beğenmediğine ‘höt’ ediyor…
İçinde benim de olduğum 200 kişi “Suriye’de savaşa hayır” başlıklı bir bildiri imzaladı. Bildirinin özü şu paragrafta: “…Türkiye’yi bir kirli savaşa sokup perişan etme imkanını R.T. Erdoğan’a tanımayacağız! Yöneticilerin oğulları bir biçimde askerlik yapmazken, halk çocuklarının bir de Suriye ölüm tarlalarına siyasi ihtiraslar uğruna sürülmesine razı olmayacağız…”
Açıklamanın özü şu, ‘size savaş yaptırmayacağız’!
İktidar ve çevresindeki zevat, zembereği boşalırcasına suçlamaya ve hakarete girişti. Bildiriyi “teröre destek bildirisi” olarak takdim ettiler.
Herkesin siyasi ihtirası olur, bu tabii bir hak… Erdoğan da hırs dolu ve bu hırs ile bir dizi siyasi hamle yapıyor, bu onun da en tabii hakkı! Lakin işte bu hırs uğruna kimsenin savaş başlatma hakkı yoktur. Bu zevatın çocuklarının askerlik karşısındaki tutumlarına bakın; ya tatil yapar gibi askerlik yaptılar ya da bir şekilde yırttılar(!). Kendi çocuklarına askerlik yaptırmayanların yoksulların çocuklarına askerlik yaptırma hakkı yok. ‘Savaş yaptırmak hakkımız’ diyen varsa -ki diyorlar- işte biz ona yol vermeyeceğiz!…
Cumhurun başındaki zat, ‘size savaş yaptırmayacağız’ diyen 200 yurttaşa “aydın müsveddeleri”, “kuduruyorlar”, “öğrencilerin eline silah verdiler” gibi hakaret ve iftiralar sıraladı…
Bölgesel siyasetlerini ve diplomatik hamlelerini IŞİD üzerinden hayata geçiren ve IŞİD’le kol kola girenler şimdi yeni bir maceranın kapısındalar.
Erdoğan Türkiye’si komşusunu işgale hazırlanıyor. NATO’yu, koalisyon güçlerini işgal için ikna çalışmaları yapıyor.
2014’te hazırlığını yaptığı ve 2015 Temmuz’unda startı verdiği Kürde diz çöktürme savaşına bir bildiriyle karşı çıkan 1128 akademisyen bildirisi için de “alçaklar” demişti… Şimdi ise komşu Suriye’ye işgal savaşına kalkışmasın ve yoksul ailelerde doğmuş gençler ölüm arenasına sürülmesin diye bildiri kaleme alan ve imzalayan aydınlara aynı üslupla saldırıyor.
Her kim savaşma, barış diyor ise saldırıyor!
Malcolm X ne güzel demiş: “Bize kalmayacak dünya için, bize kalacak günahlar biriktiriyoruz”. Allaha ve öteki hayata inanan Erdoğan ona kalmayacak dünyanın hırsları için günahlar biriktiriyor.
Erdoğan ve İktidarına söylüyorum; vazgeçin!
İktidar zevatının içerde ve dışarda yürüttüğü savaş ve baskı siyaseti mikrobuna toplumun büyük bölümü bulaşmış durumda. Savaş karşıtı sesler bu zevatın paçasını çiziyor! Barış söylemi çoğaldığında mikrop azalıyor, mikrop azalmasın istiyorlar.
Ortalığı, iktidar ve çevresindeki yalaka ordusuna bırakmamak önemlidir. Barış isteyenler ve barışa inananlar çoğalmazsa savaş ve onun militarizmine boyun eğmiş olacağız, boyun eğmemek için barış isteyenlerin çoğalması gerekiyor.
Savaşın, şiddetin, milliyetçiliğin ve hükmetme hırsının galip olduğu bugün yazık ki barış istemek cesaret işi oldu!
Bu insanı karamsarlığa itiyor.
Yaşam şiddet varsa tehlikededir ve barış olmadan bir cehennemdir. Barışı konuşmanın ve istemenin suç sayılmasından utanmalıyız… Barış isteyenlerin doğru olanı söyledikleri için suçlanmaları iktidarın başındaki zatın ve onun etrafında toplanmış zevatın tüm toplumu ortak ettiği bir utanç… Yevgeni Yevtuşenko’nun dediği gibi bundan çocuklarımız adına utanmalı ve kurtulmalıyız.
Barış isteyenler çoğalma yolunda…
Ne kadar çok yurttaş bu zevatın külliyesindeki karanlıktan çıksa bir o kadar karamsarlığım azalıyor.