Uyanınca karşısında esas duruş durduğumuz tek edavat Ayna! Geceden kalma kir ve uykunun rehavetinden azade olmak için ayna olmazsa olmaz.
Her sabah o aynada kendimizi yeniden anımsar ve hayata o ayna ile başlarız. Kendini aynaya çekmeyen güne başlamaz.
Aynasız yaşam hafızası virüs kapmış kompütür gibidir.
Siyasi partiler de kendilerini Kongre’lerde aynaya çekerler.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) 11 Şubat 2018’de 3’üncü Olağan Kongresini topluyor.
Kendini aynaya çekmeden olmaz.
Demirtaş partisinin büyük kongresinde olmayacak. Cezaevinde olması ve fiili çalışmaların başında olmaması nedeniyle Kongrede aday olmayacağını söyledi.
Eşbaşkanlar Demirtaş ve Yüksekdağ ile birlikte milletvekilleri 4 Kasım 2016’da gece yarısı bir operasyon ile gözaltına alındılar.
5 Kasım sabahı Demirtaş ve milletvekillerinin çıkarıldığı Diyarbakır adliyesinin önündeydim.
Adliye civarında en fazla bin kişi vardı. Sayı daha az değilse daha fazla değildi!
Diyarbakır sessizliğe bürünmüştü! İstanbul, Cizre, Hakkari ve Mersin’de sessizlik içindeydi.
Diyarbakır, 7 Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 70’le meclise taşıdığı milletvekillerini o adliye koridorlarında yalnız bıraktı!
Neden?
HDP Kongresinin tartışacağı esaslı soru bu!
Türkiye’de değişim isteyenler 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel seçimlerinde HDP’yi 80 milletvekili ile meclise taşıdı!
Erdoğan 8 Haziran sabahından başlayarak müdahale etti ve Temmuz 2015’ten başlayarak kanlı bir dönem başladı. Devlet yönetimi savaş ve kriz planları yapıp harekatlar yaparken HDP ise adeta izledi. Tam iki ay seçim başarısının rehaveti içinde müdahil olamadılar. Ancak Eylül’de rehavetini ve kaosun şokunu attılar. Sok atlatılırken bilinen Ankara Gar katliamı yaşandı.
Herşeye rağmen ve kan kaybederek de olsa 1 Kasım 2015 Milletvekili Erken Genel Seçimlerinde yine meclise girebildi.
Halk herşeye rağmen HDP’ye sahip çıktı.
Aralık ayından başlayarak bilinen şehir savaşlarının dozu arttı.
14 Aralık 2015’te Cizre ve Silopi tank ve heronlarla ablukaya alındı. Hıçkırık ve gözyaşı içindeki Cizre ve Silopi tanklara ve patlayan toplara inat ayakta durmaya çalıştılar.
HDP 24 Ocak 2016’da Ankara’da Olağanüstü Kongreyi topladı!
Hangi şartlarda?
Cizre ve Silopi abluka altında ve tank-toplarla bombalanırken… Taybet ananın cenazesi sokakta dururken HDP Ankara’da kongre yapıyordu!
Mehmet Tunç ve halk herkesi Cizre ve Silopi’ye çağırırken HDP Ankara’da toplantı halindeydi.
HDP seçmenlerinin harekete geçir(e)medi.
Ne oldu?
Her iki şehir de aralarında Pakize Nayır, Mehmet Tunç, Gülistan Üstün ve Mehmet Yavuzer’in de olduğu 400 cenaze çıktı!
400 insan katledildi. İki şehir boşaldı ve binlerce ev tahrip oldu.
Cizre ve Silopi’yi Nusaybin, Sur, Gever izledi…
HDP’nin Şubat Kongresi kendini aynaya çekmek için büyük bir şans.
HDP Politika üretebilseydi ve seçmenlerini harekete geçirebilseydi bugün tablo çok farklı olurdu.
Olmadı.
Yaşanan sessizliği tek başına AKP iktidarının baskı politikaları ile açıklayamayız.
Herşeye rağmen Parlamento’da olmak seçmen oylarına bağlı olmanın gereğidir ve önemlidir. Ancak Parlamento iradesiz; ne yasa yapma gücü var ne de iktidarı denetleme basireti…
Kendi üyelerini kelepçeleyip mahpusa gönderen bir parlamento nasıl halkı temsil edebilir ki!
HDP yine de orada.
Demokratik siyaset parlamentodan ibaret değildir. Suriye devrimi parlamento çatısında gelişmedi. İran’da yürütülmekte olan adalet ve özgürlük mücadelesinin adresi parlamento değildir; herşey sokakta ve şehir meydanlarında oluyor.
Türkiye demokrasi güçlerinin ciddi sokak deneyimleri vardır.
Parlamento hangi yaranın ilacı oldu?
Olmadı!
Meclis problem çözücü olmaktan çıkmıştır.
11 Şubat Kongresi HDP ve bileşenleri için tarihi bir sınav.
Kongrenin su soruyu sorması lazım: Parlamento’da neye katkım oluyor?
HDP’nin parlamentoda olmayı sürdürmesi adaletsizliğe ve diktatörlüğe meşruiyet kazandırıyor.
Bu tablo daha fazla sürdürülemez.
Sürdürürse ne olur?
HDP tanınamaz hale gelir ve kaybeder.
Yılların kiri ve uykunun rehavetinden çıkmak için kendini aynaya çekmek zaruri!
HDP kendini aynaya çekerse hem kendini bilir hem de problemi asma formüllerini kavuşur!