Modernitenin günlük küreselleşmesi, “yeni” moderniteler yaratmaktadır; “alternatif” ya da “çoklu” moderniteler biçimindeki çağdaş düşünceye özgü dikkatleri kışkırtması da bu nedenledir. Aynı zamanda, eğer bu “alternatif” moderniteler, “alternatif” olarak görülecekse, moderniteye alternatif olarak değil, modernitenin içinde alternatifler olarak görülmelidir. Euromodernitenin hem kabulü, hem de reddi biçimindeki bu ikili doğası, küresel modernitenin [elimizdeki tek] işaretidir. Küresel olarak toplumların arasındaki farklar, ne kadar gerçekse, kapitalist ekonominin sınırları içinde sıkışmışlıklarının varyasyonlarını temsil etmektedir. Bir kavram olarak küresel modernite, hem benzerliği, hem farkı anlamayı; hem de, uyum ve uyumsuzluğu önermektedir.