Yargıtay’ın usul yönünden bozma kararı üzerine yeniden görülen Ali İsmail Korkmaz davasında yerel mahkeme bozma kararına uydu
Eskişehir’de Gezi Parkı eylemleri sırasında polis ve sivil kişilerce dövülerek öldürülen üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüyle ilgili dava, Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi tarafından usul yönünden bozulması üzerine bugün yeniden görülüyor.
Dava nedeniyle günün erken saatlerinden itibaren Adliye sarayi çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Yargıtay’ın bozma gerekçeleri doğrultusunda yeniden ele alınan davayı izlemek için Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi ve avukatı Gürkan Korkmaz, anne Emel, baba Şahap Korkmaz Hatay plakalı Ali İsmail’i anımsatan ’31 ALV 33′ plakalı minibüsle Kayseri’ye geldi. CHP’li yöneticiler tarafından konuk edilen Korkmaz ailesi, arama noktasından geçirildikten sonra duruşma salonuna alındı.
Adliye çevresindeki yolların bir bölümü güvenlik nedeniyle ulaşıma kapatılırken, Adliye Sarayı’na gerek bu dava gerekse diğer duruşmalar için gelen vatandaşlar tek tek aranarak, binaya girebildi. Duruşmayı izlemek için Ankara’dan CHP Gençlik kollarından bir otobüs, İstanbul’dan da bir otobüs genç, davaya destek için Kayseri’ye geldi. CHP Kayseri Gençlik kollarından 2 ayrı grupta, ‘Ali İsmail ölümsüzdür’ pankartlarıyla Adliye önüne geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya milletvekili Veli Ağbaba, Çorum milletvekili ve TBMM Grup İdare Amiri Tufan Köse, Kayseri milletvekili Çetin Arık, İstanbul milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi ve Hatay milletvekili Hilmi Yaralayıcı, CHP Kayseri İl Başkanı Feyzullah Keskin ve eski il başkanı Mustafa Ayan da duruşmayı takip edenler arasında yer aldı.
Saat 09.30’da başlayan duruşmada mahkeme heyeti Yargıtay’ın bozma gerekçesine oybirliğiyle uyduğunu açıkladıktan sonra avukatlar savunmaya başladı.
SALDOĞAN: O GENÇLERİN KATİLİ GEZİ PARKI OLAYLARINI ÇIKAN GRUPLARDIR
Duruşmaya Çorum ile Afyonkarahisar E Tipi Cezaevi’nde tutuklular polis memurları Yalçın Akbulut ve Mevlüt Saldoğan ile fırıncılar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu ve Muhammet Vatansever Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden savunma yaptı.
Sanıklardan Saldoğan, savunmasında, “Şırnak’ta, Silopi’de teröristlere karşı bu ülkeyi savunmak için mücadele ettik. Güneydoğu’da; Sur’da Şırnak’ta hayatını kaybeden arkadaşlarımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz”‘ diyerek başlayınca, anne Emel Korkmaz, “Bu savunma mı?” diye bağırdı. Ali İsmail Korkmaz’ın avukatı Ayhan Erdoğan da, “Sen, nasıl adam öldürdüğünü anlat” diye itirazda bulundu. 10 yıl 10 ay hapis cezasıyla yargılanan Saldoğan daha sonra, Ali İsmail’e cop veya benzeri şeylerle müdahale etmediğini öne sürerek, “Beraatimi talep ediyorum. Ali İsmail, olay sonrası 38 gün hastanede tedavi edilmiş, yarası açık bırakılmıştır. Bundan dolayı ölmüş olabilir. Biz o gençlerin katili değiliz. Gençlerin katili, Gezi Parkı olaylarını ortaya çıkaran gruplardır” dedi.
Diğer sanık polis Yalçın Akbulut ise, görüntülerde dövülen kişinin Ali İsmail olduğuna dair delil olmadığını, olayın görüntü çözümlerini yapan kişinin uzman olmadığını savunarak, raporları kabul etmediğini söyledi. Sanık polis Akbulut, bilirkişi raporlarının hazırlanmasında “paralel devlet yapılanmasının” etkili olabileceğini ileri sürdü.
Diğer sanıklar da ağız birliğiyle, dövülen kişinin Ali İsmail olmadığını iddia ederek beraat talebinde bulundu.
Duruşma devam ediyor.
SANIKLAR KASTEN ADAM ÖLDÜRMEDEN YARGILANSIN’
Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi ve Avukatı Gürkan Korkmaz da duruşma öncesi DHA muhabirine bugünkü duruşmadan karar çıkabileceğini anlatırken şöyle dedi:
“Yargıtay’ın dosyayı incelemesi usul boyutunda. Esasa girilmedi. Usulsel eksikliklere dokunup, bu usul eksikliklerini tamamlanması için dosyayı geri gönderdi. Yargıtay bozması da aslında bir sanık yönünden ek savunma alınmasına ve sanık avukatlarına da son söz hakkı verilmesine ilişkin. Bunlar hemen giderilebilecek eksiklikler. Bizim bir talebimiz yok. Savcının mütaalasında da olduğu gibi, sanıkların kasten adam öldürmeden cezalandırılmasını talep ediyoruz. Mahkeme buna da karar verebilir ama henüz Yargıtay dosyayı incelemeye esas yönünden girmeden mahkemenin böyle bir karar veerbileceğini çok beklemiyoruz. Yani aslında mahkeme istersebugün dosyayı sil baştan yeniden incelemeye alabilir. Mevzuat gereği böyle bir yetkisi var. Biz sil baştan yargılama talep etmiyoruz. Biz zaten tekamül eden dosyada, daha adil bir ceza verilmesini talep ediyoruz. Cezayı az buluyoruz ve temyiz dilekçemizin gerekçesi de bu.”
‘ADAM ÖLDÜRMENİN CEZASI BUYSA ADALET YOK’
Kayseri’deki davayı izleyen Ali İsmail Korkmaz’ın babası Şahap Korkmaz ise, oğlunun katillerine verilen cezayı az bulduğunu yinelerken, davada şimdiye kadar 8 duruşma olduğunu hatırlatarak şöyle dedi:
“Son duruşmaya kadar bütün duruşmalarda sanıklar hakkında kasten adam öldürmekten müebbet ceza isteniyordu. Son duruşmada olay tamamen değişti ve adam yaralamaktan ceza verildi, iyi halden indirime gidildi. Bunun iyi hali neresi? Adam öldürmenin cezası bu mu olmalı? Türkiye’de adaletle ilgili olanlar, baştan ayağa kadar eğer adam öldürmenin cezası buysa demek ki ne adalet var, ne kanun var, ne hak var, ne insan hakkı var. Bugün bu şekilde adam öldürenin cezasını bu şekilde verecekse, zaten bu cinayetler zinciri ve katliamlar, herşey birbirini takip ediyor. Bu sebepten oluyor bu olaylar. Oysa adam öldürmüş, suç işlemiş onun gerçek cezasını versin, kesinlikle bu olaylar olmaz. Böyle olursa Türkiye, memleket huzura doğru gider. Ama, bu şekilde ise tamamen bataklığa ve felakete doğru gidiyor demektir.”
NE OLMUŞTU?
Güvenlik nedeniyle Kayseri’ye alınan dava, 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüş, tutuklu sanık polis memuru Mevlüt Saldoğan’a, ‘Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma’ suçundan 13 yıl hapis cezası verilmişti. Bu ceza daha sonra ‘iyi hal’ indirimi uygulanarak 10 yıl 10 aya düşürülmüştü. Fırıncılar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu ve Muhammet Vatansever’e altışar yıl sekizer ay, tutuksuz yargılanan polis memuru Yalçın Akbulut’a ise 10 yıl hapis cezası verilmişti.
Karar daha sonra temyiz edilmiş, Yargıtay ise sanıklardan polis Mevlüt Saldoğan’ın avukatının karar duruşmasına katılmayarak son savunmasını yapamaması ve “kasten öldürmeden” dava açıldığı halde “ağırlaştırılmış yaralama”dan ceza verildiğini belirterek kararı usulen bozmuştu. (HABER MERKEZİ)