Bir televizyon programında gündemdeki konuları değerlendiren İçişleri Bakanı Atalay, Genelkurmay Başkanlığı’nın iki dil muhtırası ve “iki dilli yaşam” konusunda açıklamalarda bulundu.
Atalay, “Hükümet, iki dil meselesinden rahatsız oldu. Bu konuya biraz özgürlükler bağlamında bakmak gerekmiyor mu?” sorusu üzerine, AKP Hükümeti olarak 2005’ten bu yana dilin konuşulması, öğrenilmesi, öğretilmesi, televizyon kurulması, gazete çıkarılması konusunda meşgul olduklarını söyledi. Atalay, “Şu anda vatandaşın istediği dilde konuşmasının önünde bir engel bulunmadığını” ileri sürdü.
İçişleri Bakanı, şöyle konuştu: “Cezaevlerinde engel kaldırıldı, hatta Meclis Seçim Kanunu’nu değiştirdi. Siyasetçiler istediği dilde propaganda yapabiliyor. Peki bunun ötesinde ne istenebilir? Bugün bir yaşlı anne geldi Başbakanımıza derdini anlatıyor. Kürtçe konuşuyor, bizim Bitlis’teki il başkanımız onun ne dediğini tercüme etti. Türkçe’yi bilmiyorsa, Başbakan’a kendi anadiliyle konuşuyorsa bunda ne gibi bir sakınca olabilir. Tercümeyle Başbakanımızla anlaştı. Bundan daha tabi ne olabilir. Bu şu anda Türkiye’de sağlandı. İki dil gibi yeni bazı şeyler gündeme getirmek yürüyen sürecin iyi yürümesini engelleyici şeyler olarak… Daha ileri ifadeler kullanmak istemem ama Türkiye’de bu kadar gelişme olduktan sonra, şu anda iki dil tartışmasının getireceği yeni bir şey yok. Ondan ötesi nereye gider; resmi dil. Resmi dil olmaz. Resmi dil Türkçedir. Resmi dilimiz tartışılmaz. Onun dışında günlük kullanımda bir problem kalmadı zaten.”
Atalay, köy isimlerinin değiştirilmesi konusunda da sorun olmadığını, yaşadığı köyün ismini değiştirmek isteyen vatandaşların kaymakamlığa başvurması gerektiğini belirtti.
İKİ DİL MUHTIRASI
Atalay, Genelkurmay Başkanlığı’nın iki dil muhtırasının kendilerini rahatsız edip etmediğinin sorulması üzerine de rahatsız olmadıklarını, bu konuda Cumhurbaşkanı ve Hükümetin zaten aynı hassasiyetleri ifade ettiğini, bu yüzden de TSK’nın açıklamasını “fazlalık olarak gördüklerini” ifade etti.
Beşir Atalay, Kürt sorununa ilişkin, AKP’nin bölgedeki gezilerine dikkat çekti ve çözüm içinde halkın desteğini istediklerini söyledi. Çözüm için iktidar muhalefet işbirliğine ihtiyaç olduğunu ifade eden Atalay, “Kılıçdaroğlu döneminde CHP’de bir değişim, bu konuya daha olumlu bir bakış var. Türkiye’nin bu büyük sorununu birlikte çözmekten mutlu oluruz; buna ihtiyacımız var. MHP’de bile bu değişimi görüyorum. Zaten bu günlerde Türkiye’de makul bir atmosfer var. Silahın önde olmadığı bir atmosfer yaşıyoruz. İyi diyaloglar var, görüşmeler var. Biz BDP ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz” diye konuştu. “Bölgede büyük bir rahatlama olduğunu” savunan Atalay, “Devlet zamanında yanlışlar yapmış, bunu açıkça söylemeliyiz. Bunu, CHP daha çok söylemeli. Devlet yaptığı yanlışlarla o vatandaşların güvenini kaybetmiş” dedi.
ALBAYRAK: HÜKÜMETİ HEDEF ALMIYORSA SORUN YOK MU?
Bu arada, AKP hükümetine yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak Gazetesi’nden bir yazar ilk defa Genelkurmay’ın iki dil muhtırası konusunda hükümete çağrıda bulundu. Hakan Albayrak, bugünkü köşesinde “Hükümet, Genelkurmay’a bir şey demeyecek mi?” diye sordu.
Hükümete yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak Gazetesi, Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘iki dil muhtırası’ konusunda sessizliğini bozdu. Gazetenin köşe yazarlarından Hakan Albayrak, “Hükümet Genelkurmay’a bir şey demeyecek mi?” başlıklı köşesinde, “‘Bizi hedef almadığına göre sorun yok’ diye sessiz kalırsanız, yarın başka bir siyasi mevzuda sizi hedef alarak konuşmasını da peşinen kabul etmiş olursunuz” dedi.
Albayrak, “Genelkurmay Başkanlığı artık siyasi tartışmalardan uzak duruyor diye seviniyorduk. Bu sevincimiz çok kısa sürdü. Ordu yönetimi Türkçe’nin yanında Kürtçe’nin de kullanılması ile ilgili tartışmaya sert bir açıklamayla müdahale ederek siyaset sahnesine geri döndü” dedi.
Ordunun “taraf” olduğunu açıklamasını, “‘Karşı tarafın ağır basması halinde ordu harekete geçer’ de demiş oldu” şeklinde değerlendiren Albayrak, “Al sana yeni bir askerî darbe tehdidi!” diye yazdı.
GENELKURMAY DOĞRU DA OLSA KONUŞAMAZ
Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘iki dillilik’ konusundaki açıklamasının makul karşılanamayacağını belirten Albayrak, şöyle devam etti: “Hükümet nasıl makul karşılıyor, buna nasıl sessiz kalabiliyor, anlamak mümkün değil. Genelkurmay’ın doğru konuştuğunu mu düşünüyorlar? Öyle bile olsa rahatsızlık duymaları ve rahatsızlıklarını ifade etmeleri gerekir; zira siyasi meselelerde Genelkurmay ‘doğru’ bile konuşamaz. Hiç konuşamaz!
Bugün ‘Doğru konuşuyor’ veya ‘Bizi hedef almadığına göre sorun yok’ diye sessiz kalırsanız, yarın başka bir siyasi mevzuda sizi hedef alarak konuşmasını da peşinen kabul etmiş olursunuz.