Uluslararası alanda yaptıkları çalışmaları anlatan Davutoğlu, saldırının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Brezilya’dan Şili’ye, kendisinin de Washington’a intikalleri sırasında meydana geldiğini hatırlatarak, olayların haberinin kendisi Hollanda Antilleri üzerindeyken geldiğini ve bu nedenle uçağın rotasını ani bir kararla New York’a çevirdiklerini aktardı.
BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) acil olarak toplantıya çağrılmasını talep ettiklerini hatırlatan Davutoğlu, konseyin herhangi bir olayda görülemeyecek bir süratle, üstelik ABD’de tatil olan bir günde toplandığını söyledi.
BMGK KARARI
Davutoğlu, BMGK Başkanlık kararı açıklamasında Türkiye’nin talep ettiği bütün unsurların yer aldığını savunarak, bu talepleri şöyle aktardı: “Taleplerimiz netti. Öncelikle bütün vatandaşlarımızın ve gemilerin serbest bırakılmaları. Uluslararası bağımsız bir komisyon kurulması ve bu komisyonun ulaşacağı neticelere göre hayatlarını kaybedenlerin ailelerinin tazmin edilmeleri, BM’nin 1860 sayılı kararına aykırı olarak süren Gazze ambargosunun kaldırılması ve yardımların Gazze’ye ulaştırılması.”
New York’tan sonra Washington’a geçtiğini ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile bir araya geldiğini anımsatan Davutoğlu, Clinton ile iki buçuk saati aşan bir görüşme yaptıklarını; ilk olarak bu görüşmenin İran hakkında düzenlendiğini, ancak son saldırı nedeniyle gündemin değiştiğini belirtti ve şunları söyledi:
“Biz ABD’den NATO üyesi olarak dayanışma içinde olmasını beklediğimiz -bu dayanışmayı da göstermiş ülkedir- İsrail ile çok yakın ilişkisi olan bir ülke olarak şu hususta kesin kararlılığımızı ifade ettik: ‘Eğer 24 saat içinde, yani bugün akşama kadar vatandaşlarımız serbest bırakılmazsa, İsrail ile ilişkilerimizi tümüyle gözden geçiririz.’ Uygulamayı düşündüğümüz ilk aşamadaki tedbirleri de kendilerine aktardık ve devreye girmelerini talep ettik.”
Bakan Davutoğlu, daha sonra Başbakan Erdoğan’ın ABD Başkanı Barack Obama ile telefonda görüştüğünü hatırlatarak, kendisinin de ziyaretine gelen ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jim Jones ile görüştüğünü, Jones’un ellerinden geleni yapmakta olduklarını ve Türk vatandaşlarının teslimi konusunda aldıkları kararları ilettikleri mesajlarını kendisine aktardığını bildirdi. Bu mesajlar üzerine görüşmeler sonrasında, bahsettiği heyeti İsrail’e gönderdiklerini anlatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Umarız ki bir daha bu tür gelişmeler yaşanmaz.
BMGK toplantısına katılan bütün ülkelerin Türkiye’ye destek verdiğini, hepsinin tek tek gelerek başsağlığı dilediğini anlatan Davutoğlu, ayrıca çok sayıda ülkenin dışişleri bakanlarının kendisini ya da liderlerin Başbakan Erdoğan’ı arayarak dayanışmalarını vurguladığını belirtti.
İstişarelerin NATO ve BM İnsan Hakları Komitesi gibi diğer uluslararası platformlarda da sürdüğünü belirten Davutoğlu, birinci hedeflerinin vatandaşların sağ salim ailelerine kavuşturulması olduğunu bildirdi.
Bakan Davutoğlu, ABD’nin İsrail’i kınamadığını hatırlatan gazetecilere ise İsrail’i kınayan BM açıklamasının altında ABD’nin de imzası bulunduğu yanıtını verdi.
ABD, SADECE ÜZÜLMÜŞTÜ!
Ancak, ABD’nin birçok uluslararası konuda BM’den bağımsız olarak tepkisini dile getirdiği biliniyor. ABD, İsrail’in Gazze’ye insani yardım götürenlere yönelik olarak gerçekleştirdiği bu saldırı olayında da bağımsız bir açıklama yapmış ve sadece ölenler için üzüldüğünü dile getirmekle yetinmişti.
Evrensel