Crowley, günlük basın toplantısında, İran’ın, uranyum zenginleştirmesi faaliyetlerini durdurmadaki isteksizliği de dahil olmak üzere, BM Güvenlik Konseyi’nin 5 kararına meydan okumayı sürdürdüğünü söyledi.
İran’ın bugün uranyumu yüzde 20 düzeyinde zenginleştirmeye devam etmeyi planladığını yeniden teyit ettiğini, halbuki daha önceden bunu Tahran’daki araştırma reaktörü için gerekçe gösterdiğini kaydeden Crowley, “Bugünkü açıklamalar, Tahran’daki araştırma reaktörüyle ilgili anlaşmanın halen süren zenginleştirme faaliyetiyle ilgisiz olduğunu gösteriyor. Aslında, bunlar tamamıyla bağlantılı” diye konuştu.
Crowley, İran’ın gelecek günlerde nasıl bir resmi cevap vereceğinin kritik noktayı oluşturduğunu ifade ederek, “1 Ekim’deki toplantıdan bu yana İran’ı, resmi bir cevap vererek, neyi yapmaya hazırlandığını ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ile nasıl bir işbirliği yapmayı planladığını açıklamaya çağırıyoruz” dedi.
Ortak bildiride, İran’ın UAEK ile nasıl çalışacağı, uluslararası toplumun ana kaygılarını gerçekten ele alıp almayacağı gibi birtakım hususların bilinmediğini savunan Crowley, “Örneğin, bildiride P5+1 ülkeleriyle görüşmeler yapmayı istediğini belirten bir ifade var. Ancak İran, olası bir görüşmede merkezi konunun, nükleer programıyla ilgili uluslararası toplumun sorularını ele almasının oluşturacağını hiçbir zaman kabul etmedi. Bu görüşmelerin tek nedeni, en öncelikli olarak İran’ın nükleer programıyla ilgili ana kaygıları ele almak olmalı. Ortak bildiri, uluslararası toplumun ana kaygılarını ele almıyor” diye konuştu.
Türkiye ve Brezilya’nın çabalarını “selamladıklarını” kaydeden Crowley, İran’ın, gerçek niyetlerinin ne olduğuna dair yanıtlaması gereken hala önemli soruların olduğunu belirtti.
-“BM YAPTIRIMLARINA YÖNELİK ÇABALAR DEVAM EDİYOR”-
Crowley, bir soru üzerine, İran’a yönelik BM yaptırımlarına yönelik çabalarının devam ettiğini de kaydetti.
“Muhtemel yaptırımların tanımlanması çabalarımız da dahil olmak üzere, diplomatik yol üzerindeki çabalarımız devam edecek” diyen Crowley, “İran’ın uranyum zenginleştirmeye devam ettiğini ve bu programını durdurmadığını” belirterek, “Ana kaygımız bu” ifadesini kullandı.
“Bazı zenginleştirilmiş materyalin İran’dan çıkarıldığını görebilecek olmaları gerçeğinin faydalı olduğunu” dile getiren Crowley, “Ancak daha geniş kontekstte, gerçek mesele, İran’ın öne çıkıp, nükleer programıyla ilgili uluslararası toplumun meşru kaygılarını ele almaya hazır olup olmadığı” diye konuştu.
İran’ın bugün uranyumu yüzde 20 düzeyinde zenginleştirmeye devam etmeyi planladığını yeniden teyit ettiğini, halbuki daha önceden bunu Tahran’daki araştırma reaktörü için gerekçe gösterdiğini kaydeden Crowley, “Bugünkü açıklamalar, Tahran’daki araştırma reaktörüyle ilgili anlaşmanın halen süren zenginleştirme faaliyetiyle ilgisiz olduğunu gösteriyor. Aslında, bunlar tamamıyla bağlantılı” diye konuştu.
Crowley, İran’ın gelecek günlerde nasıl bir resmi cevap vereceğinin kritik noktayı oluşturduğunu ifade ederek, “1 Ekim’deki toplantıdan bu yana İran’ı, resmi bir cevap vererek, neyi yapmaya hazırlandığını ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ile nasıl bir işbirliği yapmayı planladığını açıklamaya çağırıyoruz” dedi.
Ortak bildiride, İran’ın UAEK ile nasıl çalışacağı, uluslararası toplumun ana kaygılarını gerçekten ele alıp almayacağı gibi birtakım hususların bilinmediğini savunan Crowley, “Örneğin, bildiride P5+1 ülkeleriyle görüşmeler yapmayı istediğini belirten bir ifade var. Ancak İran, olası bir görüşmede merkezi konunun, nükleer programıyla ilgili uluslararası toplumun sorularını ele almasının oluşturacağını hiçbir zaman kabul etmedi. Bu görüşmelerin tek nedeni, en öncelikli olarak İran’ın nükleer programıyla ilgili ana kaygıları ele almak olmalı. Ortak bildiri, uluslararası toplumun ana kaygılarını ele almıyor” diye konuştu.
Türkiye ve Brezilya’nın çabalarını “selamladıklarını” kaydeden Crowley, İran’ın, gerçek niyetlerinin ne olduğuna dair yanıtlaması gereken hala önemli soruların olduğunu belirtti.
-“BM YAPTIRIMLARINA YÖNELİK ÇABALAR DEVAM EDİYOR”-
Crowley, bir soru üzerine, İran’a yönelik BM yaptırımlarına yönelik çabalarının devam ettiğini de kaydetti.
“Muhtemel yaptırımların tanımlanması çabalarımız da dahil olmak üzere, diplomatik yol üzerindeki çabalarımız devam edecek” diyen Crowley, “İran’ın uranyum zenginleştirmeye devam ettiğini ve bu programını durdurmadığını” belirterek, “Ana kaygımız bu” ifadesini kullandı.
“Bazı zenginleştirilmiş materyalin İran’dan çıkarıldığını görebilecek olmaları gerçeğinin faydalı olduğunu” dile getiren Crowley, “Ancak daha geniş kontekstte, gerçek mesele, İran’ın öne çıkıp, nükleer programıyla ilgili uluslararası toplumun meşru kaygılarını ele almaya hazır olup olmadığı” diye konuştu.
AA