Genel ifadesiyle
fetişizm, bazı insanların, kendisinde taibatüstü bir kuvvetin var olduğunu kabul
ettikleri cansız bir şeyi kutsal saymaları, ruhlarla ilişkili olduğuna
inandıkları maddi bir varlığı tanrı kabul etmeleridir. Kendisinde olağanüstü
bir gücün varlığına inanılan, maddi-manevi, canlı-cansız, doğal-yapay varlığa
“feti§” adı verilir. Antropolojide bunun adı “mana”öır.
Böyle bîr şeye inanan kimseye de “fetişi” denir.
Fetişizm terimi XVIII.
yüzyıl sonunda ortaya çıkmıştır. İlk kez bîr Fransız edebiyatçısı, eski
medeniyetlerde yaygın olan puta tapmadan söz ederken bu terimi kullanmıştır.
XIX. yüzyıl sosyologu Auguste Comte’a göre fetişizm dinlerin evrimiyle İlgili
araştırmalarda görülen tanrı suretlerine benzer. Bu tür tanrı suretleri
metafizik düşünce safhasında kendini göstermiştir. Fustel de Coulanges’ın
gözünde fetişizmin, temeli ruhlara tapınmadır. Bazı din sosyologlarına göre ise
fetişizm, son çağın çeşitli toplumlarında dinîn evrim safhalarından birinde
meydana gelmiştir. Bu safha, ruhlara tapınmadan önceki, antropolojide ilkel
toplulukların değişik isimler altında kendisine sığınılan ve bünyesinde
dini-büyüsel bir kuvvet bulunan “mana” isimli canlı, kuvvetli bir
maddeye tapınma safhasıdır. Din sosyologlarının sözkonusu görüşleri, beşerin
ilk dininin totemizm olduğunu söyleyen Emile Durkhe-im’e dayanır. Bu görüş,
onun çağdaşı ve daha sonra yetişen pek çok din sosyologu tarafından
eleştirilmiş ve çürütülmüştür.
Cahiliye döneminde
arapların fetişist (müşrik-putperest) olduklarını biliyoruz. Nitekim
araplar Ebû Kubeys ve
Hira dağlan gibi bazı yüksek tepe ve dağların kutsallığına inanırlar, kendi
elleriyle yaptıkları putlara taparlar, putların ruhlarla ilişkili olduklarını
düşünerek onlara bir takım kurbanlar ve hediyeler takdim ederler, aksi halde
kötü ruhların kendilerine musallat olacağına, başlarına çeşitli felaketlerin geleceğine
inanırlardı. Sunulan hediye ve kurbanlar vesilesiyle putların öldükten sonra
Allah katında kendilerine yardımcı ve şefaatçi olacaklarına inanırlardı.
Günümüzde, halk
arasında görülen “kurşun döktürmek, ateşte günlük yakmak suretiyle tütsüde
bulunmak, türbelere iplik veya çaput bağlamak da bu tür inançların
kalıntılarıdır. Bir tür fetişizmdir. Modern dünyada da mala, eşyaya taparcasına
düşkünlüğü ifade etmek için “eşya fetişizmi” teriminin kullanılması
fetişizmin günümüzde de şekil değiştirerek devam ettiğini göstermektedir.
.