Cameron bugün yapacağı konuşmada, son yıllarda kamu harcamalarında görülen en ağırı olarak tanımlanan kesintilerin tüm toplumu etkileyeceğini anlatacak.
İngiltere’de siyasi gündeme, 22 Haziran’da Maliye Bakanı George Osborne’un bu yıl yapacağı ilk bütçe konuşmasına dek ekonomi’nin ağırlığını koyacağı anlaşılıyor.
Guardian ve Financial Times gazeteleri, önde gelen bakanlar ve kamu yetkililerinden oluşacak ve Kanada’da uygulanan türden özel bir komisyon kurulması olasılığını da aktarıyor. Bu komisyonun üyeleri, bakanların gündeme getirecekleri harcama planlarını gerektiğinde tartışmaya açacak, bakanların bunların, neden gerekli olup olmadığını anlatmalarını talep edebilecek.
Guardian‘a göre Muhafazakârların, bu yöntemi uygulama eğilimi, İngiltere’nin 156 milyar sterlinlik, rekor düzeydeki mali açığını azaltmak ve kamu sektöründe istikrarı sağlamak için, esaslı bir eylem planının gerektiğine olan inancını gösteriyor.
İngiltere’de ek vergi hazırlığı
Öte yandan Financial Times, Maliye Bakanı Osborne’un olası mali krizlerin yükünün hafifletilmesi ve milyarlarca dolarlık fon sağlanması amacıyla, bankacılık sektörüne yönelik ön vergi sistemi için, G20 ülkelerinin tepkisine rağmen, bastıracağını aktarıyor.
G20 Maliye bakanları, haftasonu yaptıkları toplantıda, dünya genelinde bankalara ön vergi uygulamasını ay sonunda Kanada’da yapılacak zirvenin nihai bildiriye koymama konusunda anlaşmışlardı. Mali kriz sırasında bankalarına kurtarma planı uygulamayan Kanada ön vergi sistemine ihtiyaç olmadığı görüşünde. Osborne ve beraberindekiler, İngiltere’nin bu türden bir verginin uygulanması konusunda yalnız olmayacağı, ABD ve bazı Avrupalı ülkelerin de kendilerine katılacağını savunuyor. İngiltere Maliye Bakanı Osborne’un, İngiliz bankalarına tek yanlı olarak ön vergi getirme yolundaki görüşlerini 22 Haziran’da yapacağı bütçe konuşmasında ilan etmesi bekleniyor.
‘Yeni gemilere Devrim Muhafızları eşlik edebilir’
İsrail hükümetinin, Birleşmiş Milletler’in geçen hafta Gazze yardım konvoyuna düzenlenen saldırı hakkında uluslararası soruşturma başlatılması önerisini ret kararı, İngiltere basınında geniş yer buluyor.
Guardian gazetesi, İran’ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney’in bir yardımcısının yaptığı uyarıları öne çıkarıyor. Şöyle devam ediyor gazete: Ali Şirazi’nin Gazze’ye gönderilecek bir sonraki insani yardım konvoyuna Devrim Muhafızları’nın refakat edebileceği yolundaki açıklamaları, kuşkusuz İsrail’le zaten gergin olan ilişkileri daha da gerecektir. İsrail zaten Tahran’ı nükleer silah üretmeye çalışmakla ve Hamas’a destek olmakla suçluyor.
İsrail’in uzlaşmaya yanaşmayan tutumu, iki Lübnanlı örgütün, bir kaç gün içinde göndereceği gemilerle yeniden sınavdan geçecek.
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, Beyrut’tan ayrılacak bir gemide 25 Avrupalı aktivist ve 50 gazeteciyi toplamaya çalışıyor. Özgür Filistin Hareketi de benzer bir çaba içerisinde.
Viva Palestina adlı örgütün kurucusu, eski İngiliz milletvekili George Galloway de Eylül ayında Gazze ablukasını kırmak amacıyla, biri karayoluyla Mısır üzerinden diğeri de denizden olmak üzere aynı anda iki konvoyun yola çıkacağını ilan etti.
Yeni fotoğraflar ve İsrail
Türkiye’de Gazze’ye yardım gemisinde İsrailli askerlerle Filistin yanlısı eylemciler arasında çıkan çatışmada neler yaşandığını gösteren yeni fotoğraflar yayınlandı. İHH İnsani Yardım Vakfı’nın yayımladığı yeni fotoğraflar, yardım gemisinde üstü başı kan içinde, yaralı bir İsrail askerini gösteriyor.
Daily Telegraph, bunların gemide yaşananlara ilişkin şimdiye kadarki en çarpıcı karelerden biri olduğu yorumunu yapmış.
Şimdi bu fotoğrafları propaganda olarak kullansa da İsrail, başta gemideki bazı aktivistlerin kameralarındaki fotoğrafları silmeye çalışmıştı. İsrail, baskından sonra gözaltına aldığı gazetecilerin ve eylemcilerin video ve ses kayıtlarına da el koymuştu.
İHH’nin bu fotoğrafları yayınlayarak, İsrail’i utandırma ve aktivistlerin arkadaşları ölürken, nasıl yaralı İsrail askerlerini yardım ettiklerini gösterme amacı güttüğü anlaşılıyor. Ancak İsrail Silahlı Kuvvetleri, olumlu karşıladığı bu fotoğrafların, “aktivistlerin İsrailli askerleri öldürmeye çalıştıklarına açık ve kesin kanıt sunduğu” yorumunu yaptı.
“Gazze kuşatması sona ermeli”
Financial Times gazetesinin konuya ilişkin başyazısının başlığı: Gazze kuşatması sona ermeli.
Financial Times, “İsrailli komandoların, uluslararası sularda Gazze yardım filosuna yönelik saldırısı, ulusal çıkarlarını gözden kaybeden bir hükümetin işi olduğu” yorumunu yapıyor ve özetle şöyle devam ediyor:
Bu hükümet, İsrail’in dostlarının sabrını taşırmış, düşmanlarını da hem öfkelendirmiş hem de memnun etmiştir. İsrail, hukukun üstündeymiş gibi davranarak, uluslararası kamuoyunu kendisinden soğutmakta; meşruiyetini aynı zamanda da güvenliğini yıpratmaktadır. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın da söylediği gibi Gazze ablukası savunulamayacak, sürdürülemeyecek bir şeydir. Kaldırılmalı, ardından Hamas’ın niyeti sınanmalıdır. İsrail’in itibarını kaybetmesi, meşruiyetinin hâlihazırda maruz kaldığı kayıpla kıyaslanamaz bile.
Orta Doğu’da dengeler
Alman haftalık Die Zeit gazetesinin editörü ve Stanford Üniversitesi öğretim görevlilerinden Josef Josse, Financial Times‘da yayımlanan makalesinde, Türkiye’nin bölgesel bir güç olmaya soyunduğu yorumunu yapıyor. Josse’ye göre asıl çekişme, Gazze’ye yardım filosu üzerinden ama ABD, Türkiye ve İran arasında yaşanıyor. Josse’nin görüşünü makalesinden kısaltarak ve özetle aktaralım.
Orta Doğu’da hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
Türkiye Başbakanı Erdoğan bu saldırı uluslararası hukuka aykırıdır, dedi. Ama Hamas kontrolündeki Gazze ile İsrail arasında olduğu gibi savaş durumunda, abluka tam olarak suç sayılmaz.
Mısır, Gazze’ye karadan geçişi kapatmıştı ve kimse Kahire’yi herhangi bir sözleşmeyi ihlal etmekle suçlamadı.
Erdoğan “Bu devlet terörüdür” dedi. Ama teröristler, İsrail’in yaptığı gibi özenle hazırlanmış mesajlar yayınlamaz. İsrail, “insani yardım nakliyatını onayladığını ve gemiyi Aşdod limanına davet ettiği” bilgisini içeren radyo yayını yapmıştı.
Spot ışıkları İsrailliler ve Filistinlilerin üzerinde ama senaryonun büyük bölümü başka yerde.
İran’ın yanında, NATO üyesi Türkiye şimdi Batı’nın en büyük baş ağrısıdır. Mısır’ın hareketsizliğe sürüklendiği ve Riyad’ın Washington ile Tahran arasındaki çite yerleşmiş olduğu bir ortamda, Türkiye bölgede liderliğin kapanın elinde kaldığını gördü ve bunun peşinden gidiyor. Suriye’yi kendi eksenine çekti ve üstünlük kurma konusunda rakibi İran’la nükleer anlaşma imzaladı.
Ürdün Kraliçesi Rania ve Gazze
Ürdün Kraliçesi Rania, yazdığı makalede İsrail’in Gazze’yi açık cezaevine çeviren ve güç bela işleyen ablukasına son vermesi çağrısında bulunuyor. Kral 2’inci Abdullah’ın eşi, abluka sürdükçe insanlığın kuşatma altında kalmaya devam ettiği yorumunu yapıyor.
Ürdün, Yahudi devletini tanıyan ve onunla barış anlaşmaları bulunan bir kaç Arap ülkesinden biri.