Wall Street Journal İran’la imzalanan uranyum takası anlaşmasında Türkiye’nin üstlendiği rolü, komşularla sıfır sorun politikasına bağlıyor. Ancak haberde bu politikanın bazen Washington’u kızdırdığı vurgulanıyor:
“Türkiye’nin komşularıyla sıfır sorun politikası, bazı alanlarda başarılı oldu ve Türkiye’nin hem etkisini hem de ticari ilişkilerini artırmasını sağladı. Bazı politikalar, Amerika’nın da desteğini aldı. Ancak, Başbakan Erdoğan geçen yıl Gazze’yi işgal ettiği için İsrail’e saldırdı, Ermenistan sınırının açılmasından vazgeçti ve Hamas’ın, Suriye’nin ve İran’ın uluslararası alandaki tecridini kaldırmaya çalıştı. Bütün bunlar Washington’un istekleri ile Ankara’nın Türkiye’nin çıkarına uygun bulduğu politikalar arasındaki potansiyel çatışmayı ortaya çıkardı. Türkiye’nin başta İran ve Suriye olmak üzere Ortadoğu’daki ülkelerle yakınlaşması, hükümetin dış politika tercihlerinde AKP’nin İslamcı kökeninin etkili olup olmadığı ve NATO üyesi Türkiye’nin Batı’ya sırtını dönüp dönmediği sorularını gündeme getirdi.”
New York Times Brezilya ve Türkiye’nin İran’la imzaladığı anlaşmayı yetersiz buluyor. İran’ın geçmişte de verdiği sözleri tutmadığını hatırlatan gazete, büyük güçlerin Tahran’a baskıyı sürdürme kararını destekliyor;
“Halen Güvenlik Konseyi üyesi olan Brezilya ve Türkiye, uluslararası alanda daha etkin bir rol oynamak istiyorlar. İran’la bir çatışma yaşanmasını önlemeye çalışıyorlar. Bu isteklerini saygıyla karşılıyoruz. Ancak bu iki ülke de geçmişte başkalarının yaşadığı gibi, İran’ın oyununa geldiler. Amerikalı yetkililer, imzalanan anlaşmayı tamamen reddetmediler. İran’ın uluslararası toplumu kandırmaya çalışmak yerine, nükleer çalışmalarını yavaşlatmak için daha fazla şey yapması ve müzakerelere açık olduğunu göstermesi gerektiğini söylediler. Brezilya ve Türkiye de, diğer büyük güçlerin yanında yer alarak Güvenlik Konseyi’ndeki tasarıyı desteklemelidirler. Ancak daha önce, tekrar Tahran’a giderek mollalara, inandırıcı bir uzlaşmaya yanaşmaları ve görüşmelere başlamaları için baskı yapmalıdırlar.”
Washington Post Senato’yu iklim değişikliği yasa tasarısını bir an önce kabul etmeye çağırıyor. Gazete, tasarının bazı eksikleri olmasına rağmen, seçim sonrasında bu konuda bir uzlaşma sağlanmasının daha zor olacağını savunuyor;
“Kongre’nin kapsamlı bir iklim değişikliği tasarısını kabul etmesi için ne kadar beklenirse, Amerika’nın sera etkisi yapan gaz emisyonunu azaltması için önündeki zaman da o kadar azalacaktır. Üstelik bu gecikme, maliyetleri de artıracaktır. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, iklim değişikliğiyle mücadelede kaybedilen her yıl, faturanın 500 milyar dolar artmasına neden oluyor. Bu paranın büyük bir kısmı ise, şüphesiz Amerikan halkı tarafından ödenecektir. Siyasi açıdan bakıldığında ise Temsilciler Meclisi iklim değişikliği tasarısını onayladı. Obama, tasarının bu yıl içinde kabul edilmesini desteklediğini açıkladı. Seçim sonrasında, Kongre’de iklim değişikliği tasarısına şüpheyle yaklaşanların sayısı muhtemelen artacaktır. Bu da, aklı başında her çevrecinin 2010 yılında yakalanan bu fırsatın kaçırılmasından pişman olmasına neden olacaktır.”
USA Today otomotiv devi General Motors’un üç yıl aradan sonra ilk kez kar etmesini önemli bir başarı olarak görüyor. Ancak gazete, GM’in aldığı devlet yardımını ödediği yönündeki reklamların yanıltıcı olduğunu yazıyor;