Halen Başbakanlık’ta bulunan , 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nu değiştirmeyi öngören kanun tasarısıyla memurların yaklaşık 1.3 milyonunun iş güvencesi tamamen kalkıyor.Bu hafta TBMM’ye sevk edilmesi beklenen tasarıya göre; Kamudaki genel müdür yardımcılıkları, şube müdürleri kadrosu kaldırılıyor; genel müdür ve hemen altında daire başkanları ve bunların altlarında da uzmanların olacağı bir yapılanmaya gidiliyor. Genel müdür yardımcıları, şube müdürleri ve yukarıda sayılanlar dışındakilerin memuriyetine son verilip sözleşmeli hale getiriliyor. Sözleşmeli olacak personelin sayısının 1.3 milyon olduğu belirtiliyor.
Bu memurların iş güvencesi ortadan kalkıyor ve sözleşme sonunda yeterli görülmeyen veya disiplin suçu işleyenlerin işlerine son verilmesi uygulaması getiriliyor. Sendikalar bunu “Yapılacak disiplin kovuşturmalarıyla ve memuriyetten atılma gerekçelerini kolaylaştırarak, memurların iş güvencesi kuralının delinmesi sağlanmaya çalışılmaktadır” şeklinde yorumluyor.
EMEKÇİLERİN HABERİ BİLE YOK
KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, hükümetin, kamu emekçisinin ellerinden iş güvencesini almak ve işten atmaları kolaylaştırmak istediğini belirtti. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda bazı değişiklikler getiren yasa taslağının tek yanlı, taraflardan görüş alınmadan hazırlandığını belirten Şimşek, “Emekçiler, haberdar dahi edilmedi” dedi.
Taslağı, ancak basına yansıyan bilgilerle değerlendirebildiklerini belirten Şimşek, “Performans, işbirliği, evde çalışma gibi olgular eklenerek güvencesiz esnek istihdamın yolu açılmaya çalışılmaktadır” yorumu yaptı. Güvencesiz ve esnek istihdama dayalı kamu personel rejiminin aşama aşama, yasa tasarılarına serpiştirilerek hayata geçirilmeye çalışıldığını belirten Şimşek, disiplin cezaları ile ilgili değişiklikleri de “Belirsiz, itiraz hakkını ortadan kaldıran ve idarecinin tahakkümünü esas alan” değişiklikler olarak eleştirdi. Disiplin hukukunun ceza hukuku genel prensiplerine bağlı olduğunu hatırlatan Şimşek, “Hükümet, bir kez daha uluslararası insan hakları hukukunu ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin kararlarını hiçe sayarak, yapılması zorunlu değişiklikleri yapmamıştır” dedi.
GÖRÜŞÜMÜZ ALINMALI
TBMM’ye gönderileceği belirtilen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda bazı değişiklikler içeren taslağın, kapalı kapılar ardında antidemokratik bir şekilde hazırlandığını hatırlatan Şimşek, “Emekçilerin, kendileri ile ilgili yapılan değişikliklerde önerilerinin alınması bir yana, haberdar dahi edilmemeleri manidardır” dedi. Taslak ile ilgili resmi bir açıklama yapılmadığını belirten Şimşek, “Hükümeti, öncelikle basında çıkan haberler hakkında açıklama yapmaya, varsa tasarıyı derhal kamu emekçilerinin görüşlerine sunmaya ve kamu emekçilerinin istemlerini dikkate alan demokratik bir çalışma yürütmeye” davet etti.
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş da , Hükümet’in, Devlet Memurları Yasa Taslağını memur sendikalarından gizlediğini ifade ederek, sendikaların elinde bulunan toplam 28 maddelik değişiklik taslağının, önce 29 maddeye ardından 49 maddeye çıkartıldığına ilişkin bilgiler olduğuna dikkat çekti. Yokuş sözlerini şöyle sürdürdü: “Memurların temsilcisi olmamıza rağmen bizimde medyadan takip edebildiğimiz tasarının maddelerinin, 8-9 maddesi sadece toplu görüşmelerde karara bağlanan maddelerdir. Bu maddeler de göstermelik olarak, taslağa konulmuştur. Geriye kalan maddelerin tamamı farklılık göstermektedir.”
YANDAŞ MEMUR KAYIRMACILIĞI
Yokuş, tasarıyla özel sektörden kamuya atamaların yapılamasının planlandığını kaydederek, “Devlet işleyişini bilmeyen idarecinin kamuya fayda sağlamayacak, işleyişte kaos yaratacak ve çalışma barışını bozacaktır” dedi. Yokuş, kamu kurumlarındaki bazı unvanlara ilişkin yeniden düzenleme yapılaması konusunda sendikaların görüşlerinin alınmadığını bildirerek, sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle hükümetin iş başına geldiği günden bu yana kendine yandaş bürokratlar oluşturduğu bir atmosferde, memurun subjektif kriterlerle işinin elinden alınabilmesi imkanının yeni tasarı ile tanınması, ‘hükümet memuru’ yaratma girişimlerinin ürünüdür. Yandaş memur kayırmacılığı artık yasal bir zemine oturtulmaya çalışılmaktadır. Her yeni gelen hükümetle birlikte yeni memur kadrolarının gelmesi, devlet hizmetinde süreklilik esasını bozacak ve kamunun her vatandaşa adil ve eşit hizmet vermesi engellenecektir.”
MEMUR ORANI AVRUPA’NIN ÇOK ALTINDA
Artık memurların da aylık bildirimleri İnternet üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) yapılmakta. Tablodan da görüleceği üzere Mart 2010 ayı itibarıyla memur sayısı 2milyon 233 bin 661 olup, tarihinin en düşük seviyesinde. Çok sayıda memur, emekli olarak veya istifa ederek ayrıldığı halde yerine memur alınmamakta. Nüfus bakımından bize benzer ülkeler olan Fransa ve Almanya’da nüfusun yüzde 8-10’u kadar memur-kamu görevlisi varken, ülkemizde nüfusun sadece yüzde 3’ü kadar memur kaldı.
Boşalan memur kadrolarını doldurmak yerine AKP hükümeti, işi taşeronlara ve ihaleyle müteahhitlere verir oldu.
Artık memurların da aylık bildirimleri İnternet üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) yapılmakta. Tablodan da görüleceği üzere Mart 2010 ayı itibarıyla memur sayısı 2milyon 233 bin 661 olup, tarihinin en düşük seviyesinde. Çok sayıda memur, emekli olarak veya istifa ederek ayrıldığı halde yerine memur alınmamakta. Nüfus bakımından bize benzer ülkeler olan Fransa ve Almanya’da nüfusun yüzde 8-10’u kadar memur-kamu görevlisi varken, ülkemizde nüfusun sadece yüzde 3’ü kadar memur kaldı.
Boşalan memur kadrolarını doldurmak yerine AKP hükümeti, işi taşeronlara ve ihaleyle müteahhitlere verir oldu.
1) Bazı işler taşeronlara yaptırılmaktadır, hatta iş o boyutlara varmıştır ki devlet hastanelerinde bile taşeron şirketler üzerine kayıtlı asgari ücretle hemşire çalıştırılmakta.
2) Bazı işler bölünerek özel sektöre ihale edilmektedir. Mesela,mutfak, temizlik, güvenlik, ulaştırma işleri ihaleyle özel sektöre verilmekte. Hatta iş o raddeye vardırıldı ki askeri birliklerde artık mutfaklar kaldırıldı, bunun yerine yemek şirketlerinden yemek alma işine geçildi.
Şube müdürlerine bağlı olan uzmanlar, daire başkanlıklarına veya direkt genel müdüre bağlanacak, ücretleri de 4 bin liraya kadar yükseltilecek. Sözleşmeli hale getirilen memurlara sendikaları aracılığıyla toplu görüşme hakkı verilecek. Sakın toplusözleşmeyle ve grevle karşılaştırmayın. Hem memurları özelleştiriyorlar hem de toplusözleşme ve grev hakkı getirilmiyor. Halen yapıldığı gibi kamu görevlilerinin sendikaları toplantı masasına çağrılacak, dilek ve temennileri alındıktan sonra masadan gönderilecekler, sonra da siyasi iktidar kararını verecek. Karar uygun görülmezse Uzlaştırma Kurulu’na götürülecek ve kurulun kararları da kesin olacak. Yani dostlar görüşmede görsün gibi bir şey.
Kanun gereğince memurların haftalık çalışma süresi 40, günlük çalışma süresi ise 8 saat iken, devlet hastanesinde görev yapanların haftalık çalışması 45, günlük çalışması da 9 saattir. Hastanın başında her zaman görevlinin bulunması için yataklı tedavi kurumlarında öğlen bir saat yemek izni yoktur; çalışanlara öğle yemeği bedavadır, diğer memurlar ise ücretle yemek yerler. Şimdi, mesai süresi 8 saate inecek ama çalışanlara yemek verilmeyecek veya veriliyorsa da ücretle verilecek. İşte burada öğle arasındaki bir saatlik sürede tedavi ve bakım hizmetleri nasıl yürütülecektir sorusuna tasarı cevap vermemekte.
2) Bazı işler bölünerek özel sektöre ihale edilmektedir. Mesela,mutfak, temizlik, güvenlik, ulaştırma işleri ihaleyle özel sektöre verilmekte. Hatta iş o raddeye vardırıldı ki askeri birliklerde artık mutfaklar kaldırıldı, bunun yerine yemek şirketlerinden yemek alma işine geçildi.
Şube müdürlerine bağlı olan uzmanlar, daire başkanlıklarına veya direkt genel müdüre bağlanacak, ücretleri de 4 bin liraya kadar yükseltilecek. Sözleşmeli hale getirilen memurlara sendikaları aracılığıyla toplu görüşme hakkı verilecek. Sakın toplusözleşmeyle ve grevle karşılaştırmayın. Hem memurları özelleştiriyorlar hem de toplusözleşme ve grev hakkı getirilmiyor. Halen yapıldığı gibi kamu görevlilerinin sendikaları toplantı masasına çağrılacak, dilek ve temennileri alındıktan sonra masadan gönderilecekler, sonra da siyasi iktidar kararını verecek. Karar uygun görülmezse Uzlaştırma Kurulu’na götürülecek ve kurulun kararları da kesin olacak. Yani dostlar görüşmede görsün gibi bir şey.
Kanun gereğince memurların haftalık çalışma süresi 40, günlük çalışma süresi ise 8 saat iken, devlet hastanesinde görev yapanların haftalık çalışması 45, günlük çalışması da 9 saattir. Hastanın başında her zaman görevlinin bulunması için yataklı tedavi kurumlarında öğlen bir saat yemek izni yoktur; çalışanlara öğle yemeği bedavadır, diğer memurlar ise ücretle yemek yerler. Şimdi, mesai süresi 8 saate inecek ama çalışanlara yemek verilmeyecek veya veriliyorsa da ücretle verilecek. İşte burada öğle arasındaki bir saatlik sürede tedavi ve bakım hizmetleri nasıl yürütülecektir sorusuna tasarı cevap vermemekte.
MAKYAJ DÜZENLEMELER
Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel tasarıda ‘makyaj’ niteliğinde düzenlemeleri şöyle sıraladı:
* Babalık izni 10 güne çıkarılıyor. Halen 657 Sayılı DMK’ya göre çocuğu olan babaya 3 gün izin verilmektedir.
* Halen 657 DMK’ya göre 2 çocuk için çocuk parası verilmektedir. Tasarıyla kanuna konulacak düzenlemeyle her çocuk için para verilecek.
* Bazı memurlara yılda bir kere verilen giyecek yardımı da ayni değil nakdi olacak.
* Emeklilere harcırah 500’den 750 liraya çıkarılacak. Halen emeklilere, emekliliklerini geçirecekleri yere gitmeleri için 500 lira harcırah verilmektedir. Bu rakam da tasarıyla 750 liraya çıkarılacaktır.
Özelleştirme Zamanında yasalaştırılamayan “Kamu Yönetimi Reformu ve Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı”nın küçük bir versiyonu olan 22 maddelik bahsi geçen kanun tasarısının asıl amacını Tezel şöyle özetliyor:
* Hizmetlerin özelleştirilmesi odaklıdır.
* Önce merkezden yerele, sonra da yerelden özel sektöre işler devredilecektir.
* Sosyal devletten vazgeçilecektir.
* Hizmet Ticaret Genel Anlaşması (GATS) ile uluslararası sermayeye taahhüt ettiği bütün alanlardan çekilecektir. Türkiye’yi pazar haline getirecektir.
* İlk başta sağlık piyasalaştırılmıştır; sırada okullar ve kamu hastaneleri var.
* Tasarı daha sendikalarda bile yok.
Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel tasarıda ‘makyaj’ niteliğinde düzenlemeleri şöyle sıraladı:
* Babalık izni 10 güne çıkarılıyor. Halen 657 Sayılı DMK’ya göre çocuğu olan babaya 3 gün izin verilmektedir.
* Halen 657 DMK’ya göre 2 çocuk için çocuk parası verilmektedir. Tasarıyla kanuna konulacak düzenlemeyle her çocuk için para verilecek.
* Bazı memurlara yılda bir kere verilen giyecek yardımı da ayni değil nakdi olacak.
* Emeklilere harcırah 500’den 750 liraya çıkarılacak. Halen emeklilere, emekliliklerini geçirecekleri yere gitmeleri için 500 lira harcırah verilmektedir. Bu rakam da tasarıyla 750 liraya çıkarılacaktır.
Özelleştirme Zamanında yasalaştırılamayan “Kamu Yönetimi Reformu ve Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı”nın küçük bir versiyonu olan 22 maddelik bahsi geçen kanun tasarısının asıl amacını Tezel şöyle özetliyor:
* Hizmetlerin özelleştirilmesi odaklıdır.
* Önce merkezden yerele, sonra da yerelden özel sektöre işler devredilecektir.
* Sosyal devletten vazgeçilecektir.
* Hizmet Ticaret Genel Anlaşması (GATS) ile uluslararası sermayeye taahhüt ettiği bütün alanlardan çekilecektir. Türkiye’yi pazar haline getirecektir.
* İlk başta sağlık piyasalaştırılmıştır; sırada okullar ve kamu hastaneleri var.
* Tasarı daha sendikalarda bile yok.
evrensel