Üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler, koronavirüsle birlikte zaten sorunlu olan eğitim ve sınav sisteminin iyice içinden çıkılmaz hale geldiğini, motivasyonlarının kırıldığını söylüyor.
Evrensel’den Çağdaş Çavuşoğlu’nun haberine göre; Koronavirüs salgınının tüm dünyayı sarsan süreci gençlerin gelecek kaygısını artırıyor. Üniversite sınavına hazırlanan liseli ve mezun gençlerin aşmak için uğraştığı engellere bu yıl çetin bir engel daha eklendi: Koronavirüs.
Pandemi öncesi öğrencilerin üniversite sınavını kazanmaya dair umudu ve azmi hayli yüksekken 11 Mart’tan bu yana yaşanan süreçte sınava hazırlanan gençler, yönetmelikte yapılan değişiklik ve koronavirüs salgını için alınan önlemler sonrası umutlarını kaybetmeye başladıklarını söylüyor. Gençler, sınav süresinin uzamasından ve konuların değişmesinden şikayetçi.
Sosyal bilimler lisesi son sınıf öğrencisi Selin, içinde bulunduğu durumu şöyle anlatıyor: “Ben daha bir hafta öncesine kadar arkadaşlarla konuşurken ‘idealimi kaybettim, ne yapacağımı bilmiyorum, amacımı bilmiyorum’ diyordum. Hocalar tek tek ilgilenmeye çalışıyor ama şimdiden birçok kişi mezuna kalmayı düşünüyor. Şu an herkes tutunacak bir dal arıyor kopmamak için. Çabalıyoruz ama kopmamak elde değil. Şimdiden umudunu yitiren arkadaşlarım var.”
“UZAKTAN EĞİTİMİN İÇERİĞİ YETERLİ DEĞİL”
Okulda iken kütüphanede arkadaşlarıyla daha rahat ve istekli çalıştığını söyleyen Selin, “Birbirimizi motive ediyorduk. Biz yurtluyduk, bizim bir düzenimiz vardı, şimdi eve kapandık. Her şeyimiz yurtta kaldı, hafta içi okula gidip alacağız. Hocalar sürekli bunun bir fırsat olduğunu söylüyor ama bir özgüven kaybı oldu. Uzaktan eğitimin içeriği çok kötü, oradan da çalışamıyoruz. Benim babam öğretmen, biz evde birlikte video çekiyoruz, öğrenciler izlesin diye Youtube’a koyuyoruz” dedi.
3 gün içinde hayatlarını etkileyecek, sarsıcı bir sürü haber aldıklarını belirten Selin, “Üzerine açıklama gelmedi. Bir kere karşılarına muhatap olarak öğrenciyi almalılar. Bir zümrede karar veriliyor ve ortaya mağduriyet çıkıyor. Öğrenciyle bir temasları yok. Bu açıklamayı yapan insanın bizimle muhatap olması lazım ama olmuyor. Bir anda sınav tarihi değiştiriliyor, bu sürecin nasıl işlediği, neye göre bu karara varıldığı açıklanmıyor. Genel olarak virüse karşı yapılan çalışmalarda şeffaflık olmamasının bir sonucu bu. Sosyal bilimler lisesinden örnek veriyorum, eşit ağırlık ve sözeller var. Bizi matematik okuyanlardan ayıran konu ise edebiyat. Matematikçilere fark atabileceğimiz konulardan biri cumhuriyet dönemi romanı idi ama kaldırıldı” dedi.
“KAYGIM DAHA DA ARTTI”
Koronavirüse karşı yürütülen çalışmada öğrencilerin mağdur olduğunu söyleyen sosyal bilimler lisesi son sınıf öğrencisi Deniz ise, sürecin kendisini nasıl etkilediğini şöyle anlatıyor: “Çok sinirliyim. Sınav tarihinin değiştirilmesine karşı değilim, sonuçta virüs var ama yarı yıl konularının tamamen çıkarılması iyi olmadı. Çünkü biz MEB müfredatına göre daha gerideydik ve MEB müfredatına yetişebilmek için deli gibi çalıştık. Mesela limit konuları için bir sürü zaman harcadık ve bu konulardan alacağımız puanlar belirleyici idi ama bir anda bahar dönemi konularının sınavda çıkmayacağı söylendi. Onca zaman ve emek boşa gitmiş oldu. Ben netlerimi çıkartılan konulardan yaparım diye düşünüyordum. Son bir buçuk aydır sadece limit, türev ve integrale çalışıyordum. EBA’da bu konular var, dersini koymuşsun, neden sınavdan çıkarıyorsun? Kaygım daha da arttı. Daha az yapabileceğim konular kaldı geriye. Elemek için daha çok soracaklar. Zaten kaygılıydık, artık yapamayacağım diye daha da kaygılıyım, dün sinirden ağladım. Üstüne hangi konulardan soru çıkacağını da bilmiyoruz. Öğretmenlerime soruyorum, ‘MEB’den yazı bekliyoruz’ diyorlar. Açıklamayı yapmadan önce belli değil miydi hangi konuların sınavda çıkacağı? Ne çıktı, ne kaldı, ben boşuna mı çalıştım, bir sürü belirsizlik var, kocaman… Bir daha ertelenmeyeceğinin de garantisi yok gibi.”
“KİMSE BİZLERİ MUHATAP ALMIYOR”
Bu yıl tekrar sınava hazırlanan Ilgın, sınav tarihi ile konuların değişmesinin ve sürecin uzamasının bütün planlarını etkilediğini şöyle ifade ediyor:
“Ben kendimi hazirana göre ayarlamıştım, günde 8 saat çalışma planı yapmıştım. Mart bitti, iki ay daha çalışacaktık her şey bitmiş olacaktı. Buna bir ay daha eklendi. Erkenden zor konularını bitirip deneme çözmeye başlayan öğrencilerin bütün emekleri çöp oldu. Üstelik sınavda çıkmayacak olan konuların birçoğu belirleyici soruların çıktığı konular.
Geçmiş yıllarda çıkmış soru çeşitlerine göre çalıştık. Şimdi önümüze hiç karşılaşmadığımız bir durum çıktı. Soru dağılımı nasıl olacak bilmiyoruz. Milli Eğitim nasıl yapıyorsa yapsın, bize konu dağılımını tek tek yazıp ‘bunlardan mesulsünüz’ desin.
Psikolojik bir süreç yaşıyoruz. Sadece sınavı kazanmak değil geleceğe dair plan yapabilmek için de motivasyon gerek. Sağlam bir motivasyonun yoksa geleceğin de yoktur. Önceden sınavlar, üniversite, iş gibi şeyler düşünürken bir anda bütün diğer sorunların üzerine koronavirüs geldi. Bu süreçte dimağı sağlam olan kazanacak. Bu bence Bakanlık açıklamalarıyla resmiyete kavuştu. Gündemi sindirebilen gençlere yol açıldı. Ben ve benim gibi gençler üniversiteye kinli gidecek. Yaşanan süreç bizlerin bütün planlarını altüst etti ve kimse bizleri muhatap alarak çözüm önerisi ortaya koymadı.”
“EVDE YERE YATIP KARANTİNA SÜRECİNİN BİTMESİNİ BEKLİYORUZ”
“Yaşanan sürece dair herkes bir şey söylüyor ama kesin bir şey yok” diyen Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisi Emir, “Sınav konularının ve tarihin değişmesi öğrencileri farklı etkiledi. Şimdiye kadar çalışmayanlar açısından yeni bir durum doğdu, ‘çalışıp kazanabilirim’ diyorlar. Benim açımdan kötü oldu. Yaz tatilinin büyük bölümü gitti. Tatil zamanımda sınava hazırlanacağım. En keyifli olmamız gereken süreci sınava çalışarak en stresli zamana çevirmiş olacağız. Bunun bana getirisi yok. Birkaç ay daha çalışacağım, unutacağım, tekrar çalışacağım. Limit, türev, integral çıkmayacakmış. Bunlara çalışanlar için iyi olmadı. O kadar emek heba olacak. Karantina sürecinde ders çalışılmıyor. Çok bunalıyoruz. Ciddi anlamda okulu özledik gerçekten. Bunaldık artık, bisiklet sürmek, arkadaşlarımla konuşmak istiyorum. Motivasyonumuz kayboldu. Evde yere yatıp karantina sürecinin bitmesini bekliyoruz. Gençlerin motivasyonu darmadağın” sözleriyle durumunu özetliyor.