İlk olarak 2011’de lüks otel iftarlarına karşı başlatılan ve zamanla bir gelenek haline gelen YeryüzüSofraları yargılanıyor. İstanbul Adliyesi 47 Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek davanın ilk duruşması 29 Eylül Salı günü saat 10.00’da.
Ne olmuştu?
Her yıl kurulan sofra geçen sene de Ramazan ayının ilk günü Taksim’de Galatasaray Lisesi’nin önünde kurulmak istenmiş, ancak polislerin valilik yasağı var diyerek sofra bezlerinin serilmesine izin vermeyerek müdahele etmesi sonucu arbede çıkmıştı. Sofranın zorla toplanması ve yırtılmasına engel olmak isteyenler arasında yer alan İlahiyatçı Yazar R. İhsan Eliaçık yere düşmüş, kısa bir baygınlık geçirmiş, onu yerlerde gören vatandaşlar ile polis arasında gerilim iyice artmış ve müdahele sonucu 8 kişi polisler tarafından gözaltına alınmıştı. Emniyete götürülen Hadiye Yolcu, Muharrem Şaşkın, Nurşen İnal, Rahime Kahraman, Recep İhsan Eliaçık, Sedat İnal, Talha Taşdöğen, Zeynep Duydu Ağbayır serbest bırakılmış ancak haklarında dava açılmıştı.
Gözaltının ardından yapılan açıklamalarda şöyle denilmişti:
”Evde kendi pişirdiğimiz azığımızı alarak, her kesimden insanla ekmeğimizi paylaşmaktı amacımız. İftar yapmaya gelen insanların kime ne gibi zararı olabilir? Neyden, kimden ve niçin korkuyorlar? Mütevazi soframızda, oruçlu veya oruçsuz insanlarla bir arada olmamızdan mı korkuyorlar? Bunu anlamış değiliz. Bizler Ramazanın ruhuna yakışanı yapıyoruz, şatafatlı sofraları protesto ediyoruz. Halil İbrahim Sofrası geleneğini YeryüzüSofraları olarak devam ettiriyoruz. Ramazanın hoşgörüsüne yakışmayan şekilde davrananlara inat, bu ayın tevazu ayı, paylaşım ayı, acın halinden anlama, eşitleme ayı olduğunu var gücümüzle anlatmaya ve icra etmeye devam edeceğiz.” dediler.
Eliaçık ise şunları kaydetmişti:
”Her yıl Ramazan’ın ilk günü Galatasaray Lisesi’nin önünde düzenleniyordu. Yeryüzü Sofraları dokuz yıldır düzenleniyor ama yedi yıldan beri Galatasaray Lisesi’nin önündeydi. Bu yıl orada her türlü gösteri ve etkinlik yasaklandığı için bize de yaptırmak istemediler. Sadece iftar edip daha sonra dağılacağımızı söylememize rağmen izin vermediler. Zorla 8 kişiyi gözaltına aldılar. İftar açmak dışında bir amacımızın olmadığını söylesek de aldırış etmediler ve Yeryüzü Sofrası’na engel oldular. Ama yine İstanbul’un birçok yerinde Yeryüzü Sofralarına insanlar çağırdıkça gideceğiz ki zaten bu sofraları halkımız yapıyor. Biz de gidip iştirak ediyoruz. Sponsorsuz, hiyerarşisiz, flamasız, bayraksız ve herhangi bir sınır konulmadan insanlar bir araya gelir. İnananlarla inanmayanların, oruç tutanlarla tutmayanların aynı şekilde oturduğu bir sofra olma özelliği var. Yere örtüler seriliyor, insanlar evden getirdikleri yiyecekleri orada bulunan herkesle paylaşıyor ve karşılıklı olarak iftarlarını açıyorlar. Peynirle, hurmayla, suyla birkaç sebze ile oruçlarını açarak Ramazan’ın esas anlamı ve ruhu üzerinden bir mesaj vermiş oluyorlar.”