Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Türkiye’nin çapraz ateş altında olduğunu, ateşin bir tarafında terör örgütü diğer tarafında ise hükümetin bulunduğunu öne sürdü.
Cindoruk, olağan kongre sonrasında toplanan Genel İdare Kurulu toplantısının açılışında, gündemdeki konularla ilgili değerlendirmede bulundu. Cindoruk, olağan kongreyi hukuki bir gereklilik sonucunda yaptıklarına işaret ederek, kongrenin demokratik bir ortamda geçtiğini ifade etti.
Bu haftanın Emekliler Haftası olduğuna dikkat çeken Cindoruk, Anayasa Mahkemesi’nin, emeklilerin maaşlarında eşitsizliği gideren bir düzenlemeyi, yetkisizlik kararı vererek çözmediğini belirtti.
Demokrat Parti olarak emeklilerin sendika hakkının olması gerektiğini baştan beri söylediklerini ifade eden Cindoruk, özlük hakların, sendikalar ve çalışanların kendi gayretleri ile alınabileceğini kaydetti. Cindoruk, emeklilerin aldıkları ücretlerin kendi tabirleriyle sefalet ücreti olduğunu belirtti. “TÜRKİYE ÇAPRAZ ATEŞ ALTINDA”Terörün bölgesel olmaktan çıktığını ve Türkiye’nin her tarafına yayıldığını öne süren Cindoruk, terörün Türkiye Cumhuriyeti devletini tehdit eder duruma geldiğini belirtti.
Cindoruk, açılımın çok önemli bir belge olmaktan ziyade, siyasi gösteri niteliği taşıdığını iddia etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin çapraz ateş altında olduğunu ifade eden Cindoruk, çapraz ateşin bir tarafında terör örgütünün olduğunu, diğer tarafında ise hükümetin bulunduğunu savundu. Cindoruk, hükümetin bugün Türkiye’de siyasi istikrarsızlığın kaynağını teşkil ettiğini, bunun da hükümetin kendisinden kaynaklandığını belirtti.
Hükümetin, devletin değiştirilmeyecek niteliklerini değiştirebileceği düşüncesinde olduğunu öne süren Cindoruk, Yargıtay Başkanı, Anayasa Mahkemesi üyeleri ve akla gelebilecek devlet kurumları ile hükümet arasında çetin bir çatışmanın olduğunu ileri sürdü. Cindoruk, hükümetin güçlü olabilmesinin, devlet organları ile dengeli ve uzlaşmacı tutum içinde olması gerektiğini ileri sürdü. Cindoruk, hükümetin, bakanları ve Meclis’teki çoğunluklarının yeterli olmayacağını, devletin bir bütün olduğunu belirtti. Cindoruk, devletin diğer organları ile yürütmenin kavga içinde olmaları durumunda ortaya güçsüz bir hükümetin çıkacağını, bugünkü hükümetin sorunu da güçsüzlüğü olduğunu savundu. Cindoruk, hükümetin, son zamanlarda sadece Başbakan tarafından temsil edilen ve düşünceleri onun tarafından belirlenen ve söylediklerini tekrar etmekten başka bir şey olmayan başbakanlık sisteminin ortaya konulduğunu söyledi. Tek başbakanın gücüyle Türkiye’nin terörle mücadele edemeyeceğini ifade eden Cindoruk, hükümetin yürütme organı sıfatıyla Anayasayı değiştirmeye kalktığını, Anayasa Mahkemesi’nin parti hakkında odak olmadan dolayı kararı olduğunu söyledi. Cindoruk, generalleri bir gün ordu evinde bir gün cezaevinde tutan sistemin güçlü bir hükümet oluşturmasının mümkün olmadığını söyledi. Cindoruk, çapraz taraflarından birisi olduğunu ve terörle mücadelede bu durumun zaaf getirdiğini kaydetti. Cindoruk, kendilerinin terörün tırmanmasından dolayı başka sonuçlar çıkmasından korktuklarını söyledi.
Cindoruk, olağan kongre sonrasında toplanan Genel İdare Kurulu toplantısının açılışında, gündemdeki konularla ilgili değerlendirmede bulundu. Cindoruk, olağan kongreyi hukuki bir gereklilik sonucunda yaptıklarına işaret ederek, kongrenin demokratik bir ortamda geçtiğini ifade etti.
Bu haftanın Emekliler Haftası olduğuna dikkat çeken Cindoruk, Anayasa Mahkemesi’nin, emeklilerin maaşlarında eşitsizliği gideren bir düzenlemeyi, yetkisizlik kararı vererek çözmediğini belirtti.
Demokrat Parti olarak emeklilerin sendika hakkının olması gerektiğini baştan beri söylediklerini ifade eden Cindoruk, özlük hakların, sendikalar ve çalışanların kendi gayretleri ile alınabileceğini kaydetti. Cindoruk, emeklilerin aldıkları ücretlerin kendi tabirleriyle sefalet ücreti olduğunu belirtti. “TÜRKİYE ÇAPRAZ ATEŞ ALTINDA”Terörün bölgesel olmaktan çıktığını ve Türkiye’nin her tarafına yayıldığını öne süren Cindoruk, terörün Türkiye Cumhuriyeti devletini tehdit eder duruma geldiğini belirtti.
Cindoruk, açılımın çok önemli bir belge olmaktan ziyade, siyasi gösteri niteliği taşıdığını iddia etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin çapraz ateş altında olduğunu ifade eden Cindoruk, çapraz ateşin bir tarafında terör örgütünün olduğunu, diğer tarafında ise hükümetin bulunduğunu savundu. Cindoruk, hükümetin bugün Türkiye’de siyasi istikrarsızlığın kaynağını teşkil ettiğini, bunun da hükümetin kendisinden kaynaklandığını belirtti.
Hükümetin, devletin değiştirilmeyecek niteliklerini değiştirebileceği düşüncesinde olduğunu öne süren Cindoruk, Yargıtay Başkanı, Anayasa Mahkemesi üyeleri ve akla gelebilecek devlet kurumları ile hükümet arasında çetin bir çatışmanın olduğunu ileri sürdü. Cindoruk, hükümetin güçlü olabilmesinin, devlet organları ile dengeli ve uzlaşmacı tutum içinde olması gerektiğini ileri sürdü. Cindoruk, hükümetin, bakanları ve Meclis’teki çoğunluklarının yeterli olmayacağını, devletin bir bütün olduğunu belirtti. Cindoruk, devletin diğer organları ile yürütmenin kavga içinde olmaları durumunda ortaya güçsüz bir hükümetin çıkacağını, bugünkü hükümetin sorunu da güçsüzlüğü olduğunu savundu. Cindoruk, hükümetin, son zamanlarda sadece Başbakan tarafından temsil edilen ve düşünceleri onun tarafından belirlenen ve söylediklerini tekrar etmekten başka bir şey olmayan başbakanlık sisteminin ortaya konulduğunu söyledi. Tek başbakanın gücüyle Türkiye’nin terörle mücadele edemeyeceğini ifade eden Cindoruk, hükümetin yürütme organı sıfatıyla Anayasayı değiştirmeye kalktığını, Anayasa Mahkemesi’nin parti hakkında odak olmadan dolayı kararı olduğunu söyledi. Cindoruk, generalleri bir gün ordu evinde bir gün cezaevinde tutan sistemin güçlü bir hükümet oluşturmasının mümkün olmadığını söyledi. Cindoruk, çapraz taraflarından birisi olduğunu ve terörle mücadelede bu durumun zaaf getirdiğini kaydetti. Cindoruk, kendilerinin terörün tırmanmasından dolayı başka sonuçlar çıkmasından korktuklarını söyledi.
CİHAN