• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Nisan 18, 2021
  • Hakkımızda
  • Yayın İlkeleri
  • Künye
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      Yeni bir ulusötesi toplumsal hareket: Sütlü Çay İttifakı

      Yeni bir ulusötesi toplumsal hareket: Sütlü Çay İttifakı

      Demokrasinin üzerine vinç gönderdiler

      Demokrasinin üzerine vinç gönderdiler

      Yoksulun sofrası Saray’ın bekası

      Yoksulun sofrası Saray’ın bekası

    • Yaşam
      Ermeniler en çok nefret söyleminden şikâyetçi

      Ermeniler en çok nefret söyleminden şikâyetçi

      8 milyon hane yardıma muhtaç

      8 milyon hane yardıma muhtaç

      Muhalif gazeteci 25 gündür tutuklu

      Muhalif gazeteci 25 gündür tutuklu

      İnsanlar Arası Şiddetin Kökenleri Genetik mi, Yoksa Kültürel mi?

      İnsanlar Arası Şiddetin Kökenleri Genetik mi, Yoksa Kültürel mi?

    • Türkiye
      75’inci kez sırtlarını döndüler: Kararlılığımız ve umudumuz artıyor

      75’inci kez sırtlarını döndüler: Kararlılığımız ve umudumuz artıyor

      Lebalep kongreleri görmeyen valilikler 1 Mayıs’ı ’salgın’ gerekçesiyle yasaklıyor!

      Lebalep kongreleri görmeyen valilikler 1 Mayıs’ı ’salgın’ gerekçesiyle yasaklıyor!

      IŞİD’ciler Türkiye’de nasıl ticaret yaptı?

      IŞİD’ciler Türkiye’de nasıl ticaret yaptı?

      Yoksullaşan kadınlar pazar için akşamı bekliyor

      Yoksullaşan kadınlar pazar için akşamı bekliyor

    • Dünya
      Rus savaş gemileri peş peşe İstanbul Boğazı'ndan geçti

      Rus savaş gemileri peş peşe İstanbul Boğazı'ndan geçti

      ABD'de polisin 13 yaşındaki çocuğu vurarak öldürdüğü görüntüler yayınlandı

      ABD'de polisin 13 yaşındaki çocuğu vurarak öldürdüğü görüntüler yayınlandı

      Türkiye Mısır ilişkileri ve AKP’nin İhvancılarla imtihanı

      Türkiye Mısır ilişkileri ve AKP’nin İhvancılarla imtihanı

      Fransa'da sol ittifak umudu

      Fransa'da sol ittifak umudu

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      Kendini Değişim İçin Nasıl Motive Edebilirsin

      Kendini Değişim İçin Nasıl Motive Edebilirsin

      128 milyar doların akıbeti

      128 milyar doların akıbeti

      Biraz fazla kişisel, ama umutlu…

      Biraz fazla kişisel, ama umutlu…

      Yeni bir ulusötesi toplumsal hareket: Sütlü Çay İttifakı

      Yeni bir ulusötesi toplumsal hareket: Sütlü Çay İttifakı

    • Belgesel & Film
      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

      Şiir: Kar / Ahmet Muhip Dıranas

      Şiir: Kar / Ahmet Muhip Dıranas

      Alın Sahnelerinizi başınıza Çalın

      Alın Sahnelerinizi başınıza Çalın

      Şehir Tiyatroları oyuna çağırıyor

      Şehir Tiyatroları oyuna çağırıyor

    • Eylem & Etkinlik
      75’inci kez sırtlarını döndüler: Kararlılığımız ve umudumuz artıyor

      75’inci kez sırtlarını döndüler: Kararlılığımız ve umudumuz artıyor

      Lebalep kongreleri görmeyen valilikler 1 Mayıs’ı ’salgın’ gerekçesiyle yasaklıyor!

      Lebalep kongreleri görmeyen valilikler 1 Mayıs’ı ’salgın’ gerekçesiyle yasaklıyor!

      Amin Maalouf Edebiyat Salonu'nda

      Amin Maalouf Edebiyat Salonu'nda

      Konak Otizm Festivali farkındalık yarattı

      Konak Otizm Festivali farkındalık yarattı

    • Fotoğraf & Karikatür
      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

      Yaşar Fırat çizdi: Faytona binme! Atlar ölüyor

      Yaşar Fırat çizdi: Faytona binme! Atlar ölüyor

      Yaşar Fırat çizdi: Simit Sarayı

      Yaşar Fırat çizdi: Simit Sarayı

    • Kitap & Dergi
      Can Dündar'ın sesinden ''Devran''

      Can Dündar'ın sesinden ''Devran''

      Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu ''Medya, Nefret, Ötekileştirme''

      Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu ''Medya, Nefret, Ötekileştirme''

      Varoluşlar İtirazlar İsyanlar - Ahmet Özkaya

      Varoluşlar İtirazlar İsyanlar - Ahmet Özkaya

      Türkiye'de Düşüncenin Tutsaklığı -1- Tolga ŞİRİN

      Türkiye'de Düşüncenin Tutsaklığı -1- Tolga ŞİRİN

    • Müzik & Video
      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Bilge Su: “Açıp dinleyemesem bile müzik, zihnimin bir köşesinde hiç susmadan bana destek oldu.”

      Bilge Su: “Açıp dinleyemesem bile müzik, zihnimin bir köşesinde hiç susmadan bana destek oldu.”

      Gerçeklerden uzak bir annelik sorgulaması: 'Bağlılık Aslı'

      Gerçeklerden uzak bir annelik sorgulaması: 'Bağlılık Aslı'

Türkan Elçi: Gerçek bir mağdur umut etmekten hiçbir zaman vazgeçmez

Türkan Elçi: Gerçek bir mağdur umut etmekten hiçbir zaman vazgeçmez

Mart 3, 2021 Türkiye 0 yorum

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesine ilişkin açılan davanın ikinci duruşması Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, “Toplumda yaşadığımız genel atmosfer düşünüldüğünde “umut” sözcüğü çoğu insan için inandırıcılığını yitirmiş olabilir, fakat gerçek bir mağdur hiçbir zaman umut etmekten vazgeçmez vazgeçemez, çünkü umut onların yaşam dayanağıdır” dedi.

DİYARBAKIR – Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesine ilişkin sanık polisler S.T., F.T. ve M.S.’nin “bilinçli taksirle öldürmeye sebebiyet verme”, firari örgüt üyesi Uğur Yakışır hakkında ise “iki polis memurunu öldürme”, “bir polis memurunu öldürmeye teşebbüs etme” ve “Elçi’yi olası kastla öldürme” suçlarından açılan davanın ikinci duruşması bugün görüldü.

Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, Elçi Ailesi avukatlarının sanıkların duruşma salonunda hazır edilmesi talebi reddedildi. Sanık polisler bulundukları Hatay, Elazığ ve Malatya’dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) duruşmaya katıldı.

SALONA 84 KİŞİ ALINDI

Duruşmada Türkan Elçi ve Elçi Ailesi hazır bulundu. Duruşmayı Hollanda Büyük Elçiliği’nden Sera Aleksandra Marshall, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Alpay Antmen, HDP Milletvekilleri Semra Güzel, Mahmut Toğrul ve Dersim Dağ ile Ankara, Van, Antep, Mardin, Batman, Urfa Baroları ve birçok hak örgütü duruşmayı izliyor.
Duruşma salonununa sadece 84 kişi alındı.

Duruşma öncesi Diyarbakır Adliyesi önünde ve mahkeme salonunun bulunduğu koridorda onlarca polisle yoğun güvenlik önlemleri alındı.

TÜRKAN ELÇİ: UMUT YAŞAMA KAYNAĞI

Türkan Elçi, mahkemede yaptığı konuşmada şunları söyledi:

ADALETİN TECELLİ ETMESİ GEREKTİĞİNE HEP İNANDIM:  Bilindiği üzere yüz otuz iki gün önce bu salonda uzun yılların ardından açılan bir cinayet dosyasının adalet arayışının ilk adımları atılacaktı, umutluyduk. Beş yılı aşkın bir zaman da geçmiş olsa umutluyduk. Toplumda yaşadığımız genel atmosfer düşünüldüğünde “umut” sözcüğü çoğu insan için inandırıcılığını yitirmiş olabilir, fakat gerçek bir mağdur hiçbir zaman umut etmekten vazgeçmez vazgeçemez, çünkü umut onların yaşam dayanağıdır. Çoğu kayıp yakınından dinlediğim hikayelerde gidenlerin günün birinde kapıdan içeriye gireceklerine, geri döneceklerine inandıkları gibi ben de adaletin tecelli etmesi gerektiğine hep inandım.

SAYGI DUYDUĞUMUZ MAKAM BİZİ TEHDİT ETTİ: Yüz otuz iki gün önce “adalet dağıtıcısı olarak addedilen makamınıza saygımız var, çünkü mağdur vekili olarak yapılan haksızlıkların adaletle buluşması için hukuka inanan bir insanın ruhunun mahkeme duvarlarında izi var “şeklinde meramımızı anlatacaktık, fakat saygı duyduğumuz makam bizi dışarıya atmakla tehdit etti. Makamınıza birilerini salondan atma olanağı tanındığını bilebilecek durumdayız, fakat bir yetki vicdani ve empati gibi değerlerden uzaklaştığında ortada iletişimi koparacak ve güveni sarsacak bir güç kalır. Oysa hukuk düzeni, güven duygusu içinde bir yaşamı vadeden bulunmaz bir nimettir.

BİZİMLE SÜREKLİ YÜRÜYEN ÖLÜLERİN SESLERİ VAR: Benim gibi bir mağduru dışarıya atmakla tehdit ekmek oldukça kolay bir davranıştır, çünkü arkanızda bir mülkün devasa gücü var. Bizim arkamızda ne devlet gücü ne devlerin gücü ne de sırtımızı yaslayacağımız duvarlarımız var. Bizimle sürekli beraber yürüyen ölülerin sesleri var hepsi o kadar. Fakat bu da bilinmelidir ki bir mülk ancak ve ancak adaletle güçlenir, adaletle ayakta kalabilir. İnsan evladı var olalı peşine düşüp bulmaya çalıştığı en önemli ortak değerlerin başında “adaletin” geldiği de unutulmamalıdır. Albert Camus’un anlatımıyla “İnsanlar, herkeste herkesçe benimsenen ortak değere dayanamıyorlarsa, insan için insan anlaşılmaz kalıyor demektir.”

KEYFİLİK VİCDANLARI YARALAR: Adaletin gerçekleşme olanağı bu salondadır, onu gerçekleştirme yükümlülüğü de bu makama düşmektedir. Aynı zamanda bu makamın, yükümlülüğünü yerine getirirken objektif olduğu kanısını uyandırmak zorunluluğu vardır. İlk duruşmada usul tartışması hususunda gösterilen direnç sanıkların salonda hazır bulundurulması konusunda da gösterilmiş olsaydı, yargılamanın sıhhatle yapılmasının olanakları yaratılsaydı, taraflara objektif yaklaşıldığına, adaletin tecellisi için gayret edildiğine kanaat getirilecekti. Zımni de olsa bir yargıç, taraflara meylini hissettirdiğinde eşitlik ilkesinin varlığından söz etmek ne derece doğru olacaktır? Bir yargı makamı kendini adaletin hizmetinde değil de devletin bir memuru olarak görüyor ve sanık sandalyesinde devletin menfaati için çalıştığını iddia eden polisleri yargılama hususunda hassas davrandığını hissettiriyorsa bunun keyfi bir yaklaşım olduğu, keyfiliğin vicdanları yaraladığı da bilinmelidir.

YARGIÇ TARAFSIZLIĞINI HİSSETİRMELİ: Bir yargıcın meylini hissettirme konusunda Hz. Ömer Ebu Musa’ya gönderdiği mektupta “Duruşma salonundaki yerlerinde ve duruşma anındaki bakışlarında taraflara eşit muamele et ki onlardan zengin olanlar adaletsizlik yapacağı zannını hissetmesinler, zayıf olanlar da adaletsizliğe uğrayacaklarını hatırlarına getirmesinler.” Yargıcın tarafsız olması kadar tarafsız görünmesinin hissettirilmesi de önem arz eder ve bu nedenledir ki İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 10. maddesinde “Herkesin hak ve yükümlülükleri belirlenirken ve kendisine suç yüklenirken tam bir şekilde davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından hakça ve açık olarak görülmesini istemeye hakkı vardır.”

SON SÖZLERİNİ DİLE GETİRİRKEN KATLEDİLDİ: Yargı makamından tarafsız, objektif, bağımsız ve başkalarından farklı tutulmamayı istemek de biz vatandaşların en doğal hakkıdır ve adil yargılanma hakkımızın temelini oluşturmaktadır.
Bugün bizi bu salonda bir araya getiren cinayet dosyasında maktul olarak yer alan, koca bir şehrin baro başkanı, ömrünü cezasızlıkla mücadeleye adamış Tahir Elçi; toplumun kaosa sürüklendiği, sokaklarda bombaların patlatıldığı, silahların gece gündüz susmak nedir bilmediği, masum insanların zarar gördüğü bir gidişata hiç kimsenin cesaret edip dur diyemediği bir anda sadece kendi insani duygularının etkisiyle ve savaşa karşı durmak gerektiğine olan inancıyla son sözlerini dile getirdiği anda katledildi.

SUÇ, CEZASIZ KALMAMALI: Ölümler karşısında kendini sorumlu hissetmesi bana Karl Jaspers ‘ın bu sözlerini hatırlatır.” İnsanlar arasında insan olmalarından gelen bir dayanışma vardır ve bundan ötürü herkes dünyadaki her adaletsizliğe ve yapılan her yanlışa karşı sorumludur, bilhassa da kişinin tanıklığında işlenen yahut bilmiyor olamayacağı suçlara karşı. Bunları önlemek için elimden geleni yapmıyorsam ben de suç ortağıyım demektir. Diğer insanların öldürülmesini önlemek için hayatımı tehlikeye atmamışsam, sessiz kalmışsam, kendimi hukuken, siyaseten ve ahlaken hiçbir şekilde anlaşılamayacak bir biçimde suçlu hissederim, tüm bunların ardından hala yaşıyor oluşum bana kefareti ödenemez bir suçluluk yükler.”
Bugün ben de bu salonda bunu içtenlikle dile getirmek isterim ki; bir insan olarak insanların ölümünden duyulan mahcubiyeti yüreğinde hisseden bir baro başkanını katledenlerin cezalandırılması yönünde mücadele etmememiz de bize kefareti ödenemez bir suçluluk yükleyecektir. Bu talep bir eşin talebi olduğu kadar, bir suçun cezasız kalmaması için sıradan bir vatandaşın insani bir talebi olarak da kabul edebilirsiniz.

ADALET BEKLENTİSİ TOPLUMUN UMUDU: Yaşanan insanlık dramının karşısında kendini sorumlu hisseden birinin, kaosa mahal verecek şiddet dilini reddederek savaşa karşı olduğunu, savaşın taraflarından çekinmeden samimiyet ve cesaretle dile getirdiği esnada katledilmesi toplumda yankı bulmuş, ölümü esefle karşılanmıştır.
Bugün bizi bu salonda bir araya getiren cinayetin acısını dile getirip faillerin cezalandırılmasını talep ettiğim kadar bu menfur cinayetin, toplumun üzerindeki tezahürünün de göz ardı edilmemesi gerektiği hususuna dikkat çekerek adaletin tecelli edeceği beklentisinin toplumun umudu haline geldiğini de belirtmek isterim.

YARGI TOPLUMSAL YARALARI ADALETLE İYİLEŞTİRMELİ: Sonu bir mabedin ayakları altında dramla biten bir senaryonun yazarlarının bulunup cezalandırılması huzur ve güven içinde bir ülkede yaşamamız açısından elzemdir. O daracık sokakta başrolleriyle, figüranlarıyla oynanan oyunun senaristinin, yönetmeninin, kurşunu sıkanın bilinemeyeceği veya işlenen suçun taksiren olduğu inandırıcı değildir. Hukuk devleti ilkesi gereği, yaşadığımız mağduriyetin hukuksal çözümünü yargı mekanizmasına bırakmayı gerektirir. Yetkililerin yaşanan mağduriyet karşısında sessiz kalması, olanakların adaletin tecellisi için kullanılmaması, hukuka ve makamlara olan güveni zedeler. İşlenen cinayetle kanayan yaranın onarılma görevinin yargıya düştüğü, kamu düzeninde karşılaşılan her türlü haksızlığın yargı makamlarınca çözülebileceği, adaleti tesis edebilme rolüyle toplumsal barışın ve huzurun sağlanacağı unutulmamalıdır, yargı toplumsal yaraları adaletle onarma işleviyle mükelleftir. Yargı makamlarının adalet dağıtıcısı olarak tanrısallaştırılmış işlevini yerine getirmemesi, suçluların cezalandırılmaması neticesinde yargı hanesinde tarih boyunca hatırlanacak bir leke olarak yerini alacaktır.  Maktul Tahir Elçi’nin eşi olarak suçtan zarar görmem ve yukarıda izah edilen sebepler ile davaya katılmama karar verilmesini saygı ile talep ederim.

ELÇİ’NİN AVUKATLARI: NEDENLERİMİZ KANUNİ, TALEBİMİZ HUKUKİDİR

Elçi’nin ağabeyleri Ömer Elçi ve Mehmet Elçi şikayetçi sıfatıyla davaya katılma talebinde bulundu. Ağabey Ömer Elçi, “Ben şikayetçiyim, şikayetçi olarak duruşmaya katılıyorum” dedi.

Elçi Ailesi avukatları Zahide Beydağ Tıraş, katılma talebini dilê getirdi. Tıraş, “Yazılı ve sözlü taleplerimiz reddedildi. Şu an bize söz verildiği için teşekkür ederiz. Ancak biz yargılamanın tamamında olmak istiyoruz. Savunma ve soru sorma hakkımız var. Nedenlerimiz kanuni, talebimiz hukukidir. Önlem alınmayan cinayetten sonra bu davayla adli hakikati ortaya çıkarılmalıdır. Tahir Elçi maktul olana kadar faili meçhul cinayetler için mücadele etti. Bu davada adli hakikat ve yapısal hakikati ortaya çıkarmak için davaya katılmak istiyoruz. Adalet hakkımız için bu ceza davasına katılmak istiyoruz. Sanıklardan ve tespit edilemeyen meçhul faillerden de şikayetçiyiz.” diye konuştu.

BENAN MOLU: DAVA CEZASIZ BIRAKILMAK İSTENİYOR

Avukat Benan Molu da şöyle konuştu: “Bu dava Tahir Elçi mücadele ettiği davalar gibi cezasız bırakılmak isteniyor. Tahir Elçi’nin öldürülmesine giden yolun başına gitmeliyiz. CNN Türk yayına katılmasının ardından hedef haline gelmiş ölüm tehditleri aldı. Hakarete uğradı. Ve dünyanın en hızlı iddianamesi hazırlanarak hakkında örgüt propagandasından dava açıldı. Ve Tahir Elçi 2015 yılında öldürüldü. 5 yıl sonra sanıklarla birlikte buradayız. Bu davada çok sayıda ihmal ve eksikliklerle karşı karşıyayız. Bu eksiklikler ve gözden kaçırılan şeyler olmasaydı Tahir Elçi bugün yaşıyor olabilirdi. Tahir Elçi’ye koruma tahsis edilseydi belki bugün yaşıyor olacaktı. Dinlenen, takip edilen örgüt üyelerinin yakalanmasına ilişkin uygun operasyon olsaydı Tahir Elçi yaşayabilirdi. Operasyonunun ciddiyetle gerçekleşmediği açıktır. Cinayeti ortaya çıkaracak esas şeyler yapılmadı. Görevi ihmal ve kötüye kullanıldığı bize gösteriyor. ATK’nin adli tıp raporu çürütüldü. Olay yerindeki inceleme güvenlik gerekçesiyle yapılmadı ancak olay yeri halka açıldığını medyaya yansıyan fotoğraflardan gördük. Deliller eksik ve hiç toplanmamış oldu. 4 yıl 2 ay boyunca dosyadaki tek şüpheli şoför Ahmet Sanlı’ydı. Kamera kayıtları ya yok edildi ya silindi. Dosyada hiçbir zaman kısıtlılık kararı olmadan avukatlardan fiili olarak saklandı. Cinayetin üstünden 3 yıl 1 ay geçtikten sonra polislerin şüpheli sıfatıyla ifadesi alındı. Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Bölümü Forensic Architecture raporu üzerine iddianame hazırlandı. Bu eksiklerle ve isteksizle başka bir iddianame ve davanın açılmadı mümkün değil. Biz bunu değiştirmek için buradayız. Tahir Elçi cinayetinin cezasız kalmaması için katılma talebinde bulunuyoruz.”

Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın,” Gecen celse tansiyon yükselten tavrınızdan dönüldüğü için teşekkür ederiz. Bu dava yüzleşme davasıdır. Tahir Elçi’yi ölüme götüren bir açıklamaydı. Ve hemen ardından hakkında soruşturma açıldı. İfadesi alındıktan 8 gün sonra cinayet işlendi. Bu yönteme Hrant Dink’ten tanığız. Bu sadece Tahir Elçi cinayeti değil, insan hakları cinayeti olduğu için davaya katılmak istiyoruz.”

Tahir Elçi Vakfı adına avukat Neşet Girasun, davaya katılma talebinde bulundu.  Akabinde Antep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, Van Barosu Başkanı Zülküf Uçar, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Mardin Baro Başkanı İsmail Elik, Urfa Baro Başkanı Abdullah Öncel, Ankara Barosu temsilcisi, Şırnak Barosu Başkanı Nuşerivan Elçi, TİHV, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker ve Çağdaş Hukukçular Derneği katılma talebinde bulundu.
Katılma talebine karşı sanıklara söz verilen sanık ve avukatları takdir mahkemenindir denilerek cevap verildi.

SAVCILIK: TALEPLER REDDEDİLSİN

İddia makamı, Türkan Elçi, Ömer ve Mehmet Elçi ile Diyarbakır Barosu’nun suçtan zarar görme ihtimallerine binaen katılma taleplerinin kabul edilmesini, diğer kurumların ise katılma taleplerinin rededilmesini istedi. Mahkeme heyeti, katılma taleplerinin değerlendirilmesi ve sanıkların sorgulanmasına geçilmek üzere duruşmaya ara verdi. (DUVAR)

  • Kaynak Duvar

Yorum Bırak Cancel reply

İlgili Haberler

75’inci kez sırtlarını döndüler: Kararlılığımız ve umudumuz artıyor Eylem & Etkinlik
Nisan 17, 2021

75’inci kez sırtlarını döndüler: Kararlılığımız ve umudumuz artıyor

Lebalep kongreleri görmeyen valilikler 1 Mayıs’ı ’salgın’ gerekçesiyle yasaklıyor! Eylem & Etkinlik
Nisan 17, 2021

Lebalep kongreleri görmeyen valilikler 1 Mayıs’ı ’salgın’ gerekçesiyle yasaklıyor!

IŞİD’ciler Türkiye’de nasıl ticaret yaptı? Gündem
Nisan 17, 2021

IŞİD’ciler Türkiye’de nasıl ticaret yaptı?

Zaman Akışı

Nis 18 09:46
Sağlık

Dr. Tutku Taşkınoğlu: İnsanlar mutlaka aşı olmalı

Nis 17 10:14
Türkiye

75’inci kez sırtlarını döndüler: Kararlılığımız ve umudumuz artıyor

Nis 17 10:12
Türkiye

Lebalep kongreleri görmeyen valilikler 1 Mayıs’ı ’salgın’ gerekçesiyle yasaklıyor!

Nis 17 10:06
Fikir & Yazı

Kendini Değişim İçin Nasıl Motive Edebilirsin

Nis 17 09:48
Bilim & Teknoloji

Twitter’da erişim sıkıntısı

Nis 17 09:12
Fikir & Yazı

128 milyar doların akıbeti

Nis 17 08:37
Türkiye

IŞİD’ciler Türkiye’de nasıl ticaret yaptı?

Nis 17 08:26
Ekonomi

Meğer devlette de kripto para varmış

Nis 17 08:19
Türkiye

Yoksullaşan kadınlar pazar için akşamı bekliyor

Nis 17 08:12
Eylem & Etkinlik

Amin Maalouf Edebiyat Salonu’nda

Nis 17 08:08
Emek

CALIGO’dan BT sektöründe cinsiyet eşitliği sağlamaya yönelik 2. adım!

Nis 17 08:03
Dünya

Rus savaş gemileri peş peşe İstanbul Boğazı’ndan geçti

Nis 17 07:59
Türkiye

Murat Muratoğlu: İnsanlar Türkiye’den niye kaçıyorlar?

Nis 16 10:29
Fikir & Yazı

Biraz fazla kişisel, ama umutlu…

Nis 16 10:23
Politika

Yeni bir ulusötesi toplumsal hareket: Sütlü Çay İttifakı

Nis 16 10:19
Dünya

ABD’de polisin 13 yaşındaki çocuğu vurarak öldürdüğü görüntüler yayınlandı

Nis 16 10:16
Politika

246773

Nis 16 09:57
Politika

Demokrasinin üzerine vinç gönderdiler

Nis 16 09:54
Fikir & Yazı

Türkiye Mısır ilişkileri ve AKP’nin İhvancılarla imtihanı

Nis 16 08:23
Politika

Yoksulun sofrası Saray’ın bekası

Nis 16 07:59
Türkiye

Halka tasarruf iktidara lüks oto

Nis 16 07:58
Türkiye

Umrecilerle ilgili veriler de çelişkili

Nis 16 07:55
Dünya

Fransa’da sol ittifak umudu

Nis 16 07:52
Türkiye

Şiddet son bulmuyor

Nis 16 07:41
Türkiye

“Sözde önlemlerle salgın durdurulamaz”

Nis 15 11:50
Kültür & Sanat

Özkan Öztaş: Var olan Kürtçe ezgileri yeniden yorumladık

Nis 15 11:44
Türkiye

Yeni genelge: Yasakta sokağa çıkan herkes durdurulacak

Nis 15 11:42
Sağlık

Sosyal mesafeye ‘sarımsak kriteri’: Ağız kokusunu alınca kaçın

Nis 15 10:35
Türkiye

Tanrı’nın kırbacından İslam’ın kırbacına…

Nis 15 10:32
Türkiye

‘Kabustan uyandın mı?’

  • Fikir & Yazı
  • Eylem & Etkinlik
  • Fotoğraf & Karikatür
  • Kitap & Dergi
  • Belgesel & Film
  • Müzik & Video
  • Yukarı Dön