BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Dolmabahçe’de öğrencilere yönelik polis müdahalesini Meclis gündemine taşıdı. Tuncel, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na yazılı soru önergesi sundu.
Tuncel, 4 Aralık’ta yaşanan polisin sert müdahalesini hatırlatarak, hamile bir kadının da bebeğini kaybettiğini belirtti. Tuncel, İçişleri Bakanlığı’nın inceleme başlattığını ancak olay için soruşturma başlatılması gerektiğini ifade etti.
BDP’li Tuncel, aynı gün Bursaspor-Beşiktaş taraftarları arasındaki kavgaya polisin neredeyse hiç müdahale etmediğine dikkat çekti.
İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın öğrencilere yönelik müdahalede “orantısız güç uygulamasının olmadığını, gençlerin demokratik haklarını aştıklarını ve eğer bir eksikleri varsa polisin kendi içerisinde halledeceğini” söylediğini hatırlatan Sabahat Tuncel, soru önergesinde şunları belirtti:
“Esasında tüm bu olaylar ve güvenlik güçlerinden gelen açıklama, 2004 yılında yeniden düzenlenen polislere çok geniş yetki ve haklar veren Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda temel bulmaktadır. Bir diğer yandan toplantı ve gösteri yürüyüşler hakkını sınırlandıran “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu” da demokratik hakların kullanılmasında engel teşkil etmektedir. Kanunda gösteri ve toplantıların 48 saat önce izin alınarak yapılmasını söylemesi, bazı resmi toplantılar dışında halk tabanlı oluşan asıl toplantılara uymadığı ve uymayacağı açıktır. Bu nedenle çoğu demokratik gösteri ve toplantı izinsiz duruma düşrülmektedir. Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünde duran bu yasaların bir an önce değiştirilmesi ve özgürlüklerin esas alındığı kanunların yapılması çok önemlidir.”
Tuncel, Başbakan Erdoğan’a müdahalede bulunan polisler ve emir verenler hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmadığını sordu. “İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın açıklamalarının hükümetinizin de ortak görüşü müdür? Emniyet Müdürünü açığa almayı düşünüyor musunuz?” diye Tuncel, Erdoğan’a şu soruları yöneltti:
-Polise neredeyse sınırsız müdahale hakkı veren Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun demokratik kriterlere göre yeniden düzenlemeyi düşünüyor musunuz? Bu kanuna dayanarak, Türkiye’nin polis devleti yolunda ilerlediği görüşüne katılıyor musunuz?
-Halkın toplantı ve gösteri yürüyüşleri yapma hakkını engelleyen ve anti demokratik maddeler içeren Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nu yeniden düzenlemeyi düşünüyor musunuz?