Tanrı’ya Raporlar (15)
Sevgisi ve Merhameti bol Kerim Tanrı’nın Selamıyla/Adıyla
Sevgisinden ve merhametinden şüphe duymadığım Tanrıma…
Sevgili Tanrım…
Bugün milattan sonra 04 Ağustos 2011 Perşembe..
Olan ve olmaya devam eden ve tüm bu oluşlar sürecinin tam ortasındaki bir zaman diliminden merhaba ey insanlık..
* * *
Ölüyoruz Tanrım.
Açlıktan ölüyoruz.
Nimetlerini eşit paylaşmadığımız için ölüyoruz.
Rızık verdiklerin, coğrafi ve ekonomik nedenlerden dolayı rızıklarına ulaşamayanlarla rızıklarını paylaşmadıkları için ölüyoruz.
Oysa dünyada yeteri kadar gıda maddesi mevcut Tanrım, sadece dağılım kötü.
Tanrım sen yüzyıllar öncesinden seslendin ama biz kulaklarımızı tıkadık.
Ne dedin bir hatırlayalım yeniden:
“Allah, rızıkta kiminizi kiminize üstün kılmıştır. Fazla verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere aktarıp da onda eşit hale gelmiyorlar. Allah’ın nimetini mi inkar ediyorlar?” (1)
Sanırım senin nimetlerini inkar ediyoruz Tanrım.
Nasıl mı? İşte cevabı:
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, 840 milyon kişi yetersiz besleniyor ve her yıl beş yaşın altındaki altı milyon çocuk bu nedenle yaşamını yitiriyor.
Gıda ve Tarım Örgütü Başkanı Dr. Jacques Diouf’a göre dünyada herkese yetecek kadar gıda maddesi mevcut. Bu kaynaklar eşit olarak dağıtılsa, kişi başına Günde 2 bin 800 kalorilik gıda maddesi düşecek ki bu miktar bir kişinin günlük ihtiyacının iki katı. Dünya nüfusunda otuz yıl öncesine göre % 70, gıda üretiminde ise % 20 artış olmuş. Nüfus artışına rağmen gıda maddeleri sıkıntısı çekilmemesinin nedeni tarım tekniklerindeki gelişme.
FAO Başkanı Dr. Diouf: “Hiçbir zaman bugün olduğu kadar çok gıda üretimi yapılmamıştı. Tarımda ciddi verim artışı sağlamış durumdayız, Suyun kullanımında tasarruf sağlayan teknolojilere sahibiz. Tek sorun, açlıkla mücadele için gerekli politik kararlılığın eksikliği. Hükümetlerin açlıkla mücadele için verdikleri sözleri tutmaları gerekiyor.’
Gıda maddelerinin dengesiz dağılımında en belirgin eşitsizlik coğrafi, kuzey ve güney ülkeleri arasında. Endüstri ülkelerinde aşırı beslenmenin sıkıntıları yaşanırken kalkınmakta olan ülkelerde açlık sorunu var. Bu sorunun yaşandığı ülkelerde de varsılla yoksul arasında fark var. Açlık ve yetersiz beslenmeden en çok etkilenenler ise kadınlar ve çocuklar. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, beş yaşın altındaki çocukların yarısının ölüm nedeni Protein eksikliği. Çocukların Proteine ihtiyacı var. Protein eksikliği büyümeyi etkilediği gibi vücudun direncinin düşmesine neden oluyor ve çocuklar aslında sağaltılabilir hastalıklardan yaşamlarını yitiriyorlar. Yoksulluk, açlık, ölüm Kısır döngüsü özellikle savaş, silahlı mücadele ya da ekonomik kriz bölgelerinde böylece işleyip gidiyor.
Ve Afrika Tanrım..
Deney faresine çevirdiler Afrikalıları.
Ve açlık ile birlikte laboratuar haline getirilen Afrika’nın kanayan yarası AIDS’de zaten yoksul ve çaresiz Afrika halkının belini iyice büküyor.
Gıda ve Tarım Örgütü’nden Marcela Villarreal AIDS gibi salgın hastalıkların açlıkla mücadeleyi zorlaştırdığını hatırlatıyor: “Afrika’da Sahranın güneyinde en az 10 milyon çiftçi AIDS’den yaşamını yitirdi. Aileleri yoksullaştı, ilaçları ve cenaze masraflarını karşılayabilmek için hayvanlarını satmak zorunda kaldılar. Kendileri için bile ekim yapamıyorlar. AIDS yoksulları öldürüyor, hastalıktan önce daha iyi durumda olanların da yoksullaşmasına neden oluyor.”
Kısacası yetersiz beslenmeden kaynaklanan hastalıklarla mücadelede vitamin ve Mineral katkılı gıdalar öneriliyor. Bununla birlikte dünyada açlık sorununun üstesinden gelmek için tek çare var, gıda maddelerinin dengeli dağılımını sağlamak.
* * *
Duasını unutan BM’de bir şeyler söylüyor Tanrım. (2)
Şöyle diyor BM: “Açlıkla boğuşan Somali, Kenya, Etiyopya ve Cibuti için 1,6 milyar dolar gerekiyor.”
Oysa sadece birkaç zengin (hırsız) adamın milyarlarca dolar serveti var.
Ey hırsızlar!
Ey biriktirdikçe daha fazla isteyenler!
Ey bu benim, sendeki de benim, diyenler!
Ey bu dünyanın zenginlikten şımarmış ileri gelenleri!
Kuraklık ve kıtlık nedeniyle göç etmek zorunda kalan 11 milyon Afrikalının ölüm sınırında olduğunu, bir deri bir kemik kalmış binlerce Somalili çocuğun, ya yollarda ya da ulaşabildikleri mülteci kamplarında hayatlarını kaybettiğini, bulundukları yerlerden göç etmek zorunda kalan binlerce insanın, yiyecek ve barınma imkânı ümidiyle mülteci kamplarına akın ettiğini, ne zaman göreceksiniz?
Görmek istemiyor musunuz? O biriktirdikleriniz var ya hani? Sömürüp çaldığınız o zenginlikler işte. O övündüğünüz servetler, Afrikalılardan çaldığınız kanlı elmaslar ve daha birçok şey onları sizden geri alacağız.. Çaldıklarınızı geri vereceksiniz.
* * *
İnsanlar ile eşitlenmeyi ret edenleri, hırsızları, Allahın nimetlerini sadece kendine ait kılanları, yeryüzünü cehenneme çevirenleri, zenginlikten şımarmış ileri gelenleri, kısacası Müşrikleri tanıyalım..
Mekke’nin müşrikleri: Velid bin Muğire, Umeyye bin Halef, Ebu Cehil, Ebu Süfyan, Ebu Leheb, Utbe bin Rabia, Ebu Amr es-Sakafi vb.
Türkiye’nin müşrikleri: Koç ailesi (6 milyar dolar üzeri), Sabancı ailesi (6 milyar dolar üzeri), Şahenk ailesi (5-6 milyar dolar), Ülker ailesi (5-6 milyar dolar), Doğan ailesi (4-5 milyar dolar), Tara ailesi (4-5 milyar dolar), Eczacıbaşı ailesi (3-4 milyar dolar), Yazıcı ailesi (3-4 milyar dolar), Dinçkök ailesi (3-4 milyar dolar)
Yeryüzünün müşrikleri: Warren Buffett (Yatırımcı/62 milyar dolar), Carlos Slim Helu (Telekom/ 60 milyar dolar), Bill Gates (Microsoft/58 milyar dolar), Lakshmi Mittal (Çelik/ 45 milyar dolar), Ingvar Kamprad (Ikea/31 milyar dolar), KP Singh (Gayrimenkul/ 30 milyar dolar), Oleg Deripaska (Aluminyum/28 milyar dolar)
* * *
“Çağ dile gelsin! İnsanoğlu kesinlikle ziyan içindedir; bundan hiç şüpheniz olmasın. Bu ziyandan, sadece iman edenler, iyilik, güzellik ve doğruluk için çalışanlar, hak ve adalet için el birlik olanlar ve el birlik güçlüklere göğüs gerip acıları paylaşanlar kurtulmuştur.” (3)
Güçlüklere göğüs gerecek derman bırakmadılar Tanrım.
Acılarımızı paylaşacak fırsatı bile tanımadılar bize..
Almanya, Danimarka, İspanya, Amerika, Fransa, İtalya, Hollanda, Portekiz, İngiltere ve Belçika.. Afrika’yı her karışına kadar sömüren, kemiren devletler..
Zenginlikten şımarmış, gözlerini zenginlik, çoğaltma hırsı bürümüş hayvanlar.
Hırsları, egoları ve biriktirme sevdaları yüzünden milyonlarca insanın hayatını cehenneme çevirdiler ve insanları acılarına bile terk etmeyip daha fazla acı çektirmeye devam ediyorlar.
Acılarımızı ne zaman unutacağız?
Ne zaman saracağız bu yaralarımızı?
Devam ediyorlar Tanrım.
Amaçları sanırım koca kıtanın zenginlikleri değil.
İnsanlara fare muamelesi yapıp onları daha fazla felaket ile baş başa bırakmak.
Terk etmiyorlar alışkanlıklarını.
Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak… Anlayacak ama iş işten geçmiş olacak..
Dibinnotu: Belçika-Tervuren’de bulunan “Royal Museum of Central Africa” yani kısaca Afrika Müzesi’nde sergilenen haritalar sömürgenin, talanın, hırsızlığın boyutlarını gözler önüne seriyor. Gizem Şıvka Pideci’nin gezip izlenimlerini aktardığı bu yazıyı mutlaka okumalısınız: http://www.indigodergisi.com/gizem_21.htm
* * *
Sorular sormak istiyorum Tanrım.
Kendime ve yeryüzünde yaşayan tüm insanlara sorular sormak istiyorum.
Sorduğum soruların bendeki karşılığı kadar, bu sorulara muhatap olanlarda da karşılık bulmasını istiyorum.
Neden bu rapor üzerinde yaşadığımız yeryüzünü cennetleştirmek için çalışanların haberleri ile değil de hep cehennemin yansımalarıyla dolu?
Neden özgürlük isteklerimizin karşılık bulamadığını sadece azınlıkta olanlar anlıyor?
Neden öteki için yaşamayı dert etmeyen insanlar çoğunlukta?
Neden komşum tok iken ben açım?
Neden sokaklardan geçerken bana sırf yoksul olduğum için öcü gibi davranıyorlar?
Neden emekleri her gün asgari ücret saçmalığıyla ziyan edilen babalar kaderciliğe kurban gidiyor?
Neden aç ve yoksul insanlar intihar ediyor?
Yeryüzü hala her insana yetecekken, hala çok geç değilken, neden dönülmüyor yanlışlardan neden?
Afrika’nın zenginliklerini talan edenler kimler?
Afrika bu duruma nasıl geldi?
Afrika’yı koca bir laboratuar yapıp insanları deney faresi haline getiren kimler?
İnsan kardeşlerine bir parça ekmeği çok görenler ile neden aynı dünyadayım?
* * *
Ve söz veriyorum Tanrım!
Şahit ol bana Tanrım.
İlahlaşan insanların önünde eğilmeyeceğim.
Rableşenlere tek bir ilahın olduğunu hatırlatacağım.
Sınıfsız bir dünya için çalışacağım.
Ekmek ve özgürlük için direneceğim.
Son nefesime kadar yeryüzünü cennete çevirmek için çalışacağım.
İnsanlık harcına kum olacağım.
Ortak iyinin iktidarı için mücadele edeceğim.
İhtiraslara, egolara ve benliklere kurban etmeyeceğim kendimi.
Yeryüzünde senin sesin, senin yüzün olacağım.
Aklımın çitlerle çevrilmesini engelleyeceğim.
Yeryüzünü çitlerle çevirenlere karşı mücadele edeceğim.
Yeryüzündeki çitleri yıkacağım.
Yalanlar sisteminin bir parçası olmayacağım.
Yetimi koruyacak, yoksulun yanında olacak ve asla yalan söylemeyeceğim.
Ezilenlerin yanında olacağım.
Eşitlik için adaleti savunacağım.
* * *
Tanımlanamayan ve açıklanamayan tüm yeryüzü kavramlarının bu kadar çok cömert KERİM ve RAHMAN ve yine RAHİM olmasının ve aslında yeryüzünde her an gördüğümüz dokunduğumuz işittiğimiz selamın üzerimize, sabrın üzerimize, merhametin üzerimize olması dileğiyle.
Oluş süreci ve iyi kavramına yüklenen tüm anlamlar adına.
Selam ve esenlik üzerinize olsun.
Sağlıcakla..
—
Mehmet Lütfü Özdemir
[email protected]
Milattan sonraki bir zaman diliminde yeryüzünde yazılmıştır…
Tanrı’ya Raporların tamamı için:
http://www.adilmedya.com/kategori.php?katid=24
* * *
Kaynak:
1 – Kur’an’ı Kerim – Nahl:71
2 – Afrika’da gördüklerimize hala bir çözüm bulamayan (bulmak istemeyen), bilhassa savaşların, acıların olduğu coğrafyalarda zalimden yana tavır alan ve yalan dünyanın yalan kuruluşu olduğuna inandığım Birlemiş Milletlerin hala okunan Duası: “Ya Rab, dünyamız şu muhteşem kâinatta sadece küçük bir gezegen… Onu, üzerindeki canlıların savaşlarla hırpalanmadığı, insanların açlık ve korkudan muzdarip olmadığı, ırk ve renk farklılığı, dünya görüşü sebebiyle ayrımların yaşanmadığı bir gezegen yapmak bizim elimizde… Bize, çocuklarımızın ve onların çocuklarının gelecekte iftiharla ‘insan’ sıfatını taşıyabilmesi için bugünden işe başlama cesaret ve basiretini ver! Âmin.”
3 – Kur’an’ı Kerim – Asr:1-3
* * * * *
Uğur Kaymaz’ı Anan Öğretmenler Tutuklandı
12 yaşında polis kurşunlarıyla öldürülen Uğur Kaymaz’ı anmak için düzenlenen yürüyüşe katılan Eğitim-Sen üyesi dört öğretmen,“yasadışı örgüt propagandası” yaptıkları iddiasıyla tutuklandı.
Tatlıses´ciler Başlarına Kötülük Gelince Kur´an´ı Hatırladılar
Allah’ın okuyun ve amel edin diye gönderdiği kitabı Türbelerde dağıtanlar; Dansözlerin, yozlaşmanın, her türlü pespayeliğin sergilendiği Tatlıses programlarını izlerken de Kur’an dağıtmak akıllarına geliyor muydu?
Fukushima´da Radyasyon En Yüksek Seviyeye Çıktı
Japonya’da son verilere göre radyasyon oranının şimdiye kadar ölçülen en yüksek seviyeye çıktığı bildirildi..
Dünyanın En Büyük Teknoloji Çöplüğü: Agbogbloşe
Batı Afrika ülkesi Gana’nın başkenti Akra’nın eteklerinde, dünyanın en büyük elektronik çöplüklerinden biri yatıyor.
23 Bin Asgari Ücretlinin Maaşı Kadar Her Ay Para Alacak
Bir Asgari Ücretlilere bak bir de Acun Ilıcalı’ya… İşte Kapitalizmin Tabanı ile Tavanı!
Somali Ağlıyor
Açlığın ülke çapına yayıldığı Somali’de insanlık dramı yaşanıyor.
Bu İnfazın Hesabını Kim Verecek?
Diyarbakır’da üç gün önce M. Şirin Çiftçi’nin infaz edilmesi ile ilgili şok detaylar ortaya çıktı…
Suç Ekonomisinin Türkiye Bilançosu
Yapılan araştırmaya göre suç ekonomisi, asıl olarak doğrudan suçla elde edilen ”kriminal sektör” ve kaçakçılığa dayanan ”illegal sektör”den oluşuyor.
Ramazan´a İşçilerin Ekmeğiyle Oynayarak Giren Müessese!
İşçinin Feryadı: ‘İş yeri sahibi bizimle uzlaşmak yerine tehdit ediyor. Ramazan ayı geldi arkadaşlarımız evlerine ekmek götüremiyor.”‘
İstanbul 51 İlin Elektriğini Yedi
81 ilde tüketilen elektrik miktarı 104 milyar 140 milyon 298 kilovatsaate (kWh) ulaşırken, bu miktarın yaklaşık yüzde 17’sini kullanan İstanbul bir tüketim rekoru kırdı..
Gözlerini Kör Eden Adama Bakın Ne Yaptı?
Gözlerini kör eden adama en büyük cezayı verdi…
Bu İşçiler de Türkiye´nin Afrikalıları!
İşçiler imkansızlıkları bahane eden belediyeye: “Allah’ın suyu mu yetersiz, siz mi becereksizsiniz” diye sordu!
Abdestli ve Cüppeli Kapitalizm Otel Açtı
Abdestli Sömürünün 7 yıldızlı din eğlencesi oteller bir bir Şatafatlarla açılıyor..
Erdoğan’ın Yakın Arkadaşı Banka Satın Aldı
Kapitalizm’in Ezdiği insanlar için bir boyunduruk daha geliyor!
Eliaçık’tan Yardım Kuruluşlarına Uyarı
Yazar İhsan Eliaçık, Racon Dergisi ile yaptığı söyleşide çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Mirasını İhtiyaç Sahiplerine Değil Köpeklerine Bıraktı
Güler misin Ağlar mısın?
65 Bin Çocuk Açlıktan Ölecek: Dünya Bu Felaketi Durdurabilir!
Dünya bir insanlık dramı ile karşı karşıya.. Aileleriyle yollara düşen binlerce çocuk, açlık ve susuzluktan ölümle burun buruna.
“Helal Kapitalizm” Şehirleri Hızla Sarıyor!
Helal Otel’lerden sonra Helal AVM’ler hızla artıyor… Tüketim Çılgınlığı ve Kapitalizm İslam alet edilerek hızla Yeşile Boyanıyor!
Bu Değirmenin Yıldızları Nereden Geliyor?
İnsanlar açlık yoksulluk ve kölelik sarmalında boğulurken, Moda ve Reklamlar ile Onlar, Şan Şöhret, Mal Mülk olarak karşımıza çıkıyorlar İşte günde harcadıkları Para…
Terörist Sanıp Öldürdüler, Kardeşe 500 Kurşun…
Samsun’un Havza ilçesinde öldürülen 16 yaşındaki Gökhan Çetintaş toprağa verildi. Olay sırasında güvenlik güçlerinin Çetintaş kardeşlere 10 dakikalık ateş sırasında 500 mermi attığı öğrenildi.
Evrim kendisini yakmadan önce bu notu bıraktı
Terörist Değilim, Kürt’üm !..
´Resmi´ İşsizlik Rakamları Açıklandı
Devletin işsizlik oranı, yüzde 9.9 olarak açıklandı.
Sapık Herif!
Cennet vaadiyle müritlerine cinsel istismar da bulunan sözde tarikat lideri tutuklandı…
Gökdelenlerin Gölgesinde Sefalet..
Ataşehir’de yükselen sitelerin gölgesinde kalan barakaları yıkıldı; bölgenin yerlisi Romanlar sokakta kaldı. İstedikleri tek şey başlarını sokacak bir ev, bir kap yemek ve banyo yapabilmek…
Kredi Kartı Tanrıları Bir Kurban Daha Aldı!
Kapitalizm Dini, Kredi Kartı Tanrısına bir kurban daha verdi!