KOSBAŞ ta taşeron firmalarda çalışan tersane işçileri de işin büyük kısmının kendileri tarafından yapıldığını anlatıyor. Türker Tersanesi’nde çalışan bir işçi tersanenin ve taşeron firmaların yaptığı işleri şu şekilde anlatıyor “Bizim tersanede yaklaşık 300 işçi çalışıyor,bunun 80 kadarı kadrolu, kadrolu işçinin yaptığı da forklift ve vinç operatörlüğü, güvenlik, diğer bütün işler ise A dan Z ye taşeronlar tarafından yapılıyor.”
Tersanelerde denetimin yetersiz olduğundan bahseden taşeron işçi “Denetçiler geliyor yemek yiyip gidiyorlar, tersanelerde rahatça taşeron çalıştırabiliyor, patronun da işine geliyor zaten işi daha ucuza mal ediyor” dedi. Uzmar Tersanesi’nde çalışan başka bir işçi de taşeron firma kurmanın kolaylığından bahsederek şu şekilde konuştu:
“Taşeronluk biraz torpil işi, tersanede müdürü, müdür yardımcısını tanıyorsan taşeron olmak kolay, işi bilmen de gerekmiyor, koyuyorlar işin başına bir mühendis ya da işi bilen bir işçiyi tamam, adamlar ceketini alıp geliyorlar tersaneye, malzemeleri tersanenin kendisi veriyor zaten, işçiyi toplayıp geliyor, sonra da sırtımızdan zengin olup gidiyorlar. Patron taşerona iş vererek kâr ediyor. Taşeronda işçisinden kısıyor. Taşeron firma, işçisinin sigortasından, ücretinden, iş güvenliğinden keserek kârını kurtarmaya çalışıyor.”
İzmit’te avukatlık yapan Talip Kavak İş Kanunu’na göre özel nitelikli ya da yardımcı iş niteliğindeki işlerin alt işverenlere (taşeron) verilebileceğinden bahsederek “Yardımcı işin nasıl yorumlandığı önemli, işverenler yardımcı işin tanımını geniş tutmaya çalışıyor, özellikle son ekonomik kriz döneminde işverenler taşeronlaşmanın önündeki sınırlamaların kaldırılmasını istiyorlar” dedi.