Askeri faşizme, askeri diktatörlere karşı gösterdiği destansı direniş nedeniyle “efsane direnişçi” denilen Lütfü Oflaz, bu haftaki sohbette ülkemizi giderek sivil faşizme, sivil diktatörlüğe götüren Tayyip Erdoğan’ı her zamanki gibi ağır eleştirdi. Lütfü Oflaz, Tayyip Erdoğan’a ve onun iktidarına neden karşı olduğunu gerekçeleriyle birlikte dile getirdi. İşte o sohbet:
Lütfü Bey; 2000 yılında dindarlardan sosyalistlere kadar siyasi görüşleri birbirlerinden çok farklı kesimler sizi “Gönüllerin cumhurbaşkanı” diyerek cumhurbaşkanlığına aday gösterdiğinde, Tayyip Erdoğan da, “Benim de gönlümdeki cumhurbaşkanı Lütfü Oflaz” demişti. Ancak siz Başbakan Tayyip Erdoğan’ı çok ağır eleştirmektesiniz. Bunun nedenlerini açıklar mısınız?
Ben emperyalizme karşı, kapitalizme karşı, faşizme karşı bir insanım. Başta ülkeyi yönetenler olmak üzere siyasilere bu açıdan bakarım. Emperyalizme, kapitalizme, faşizme karşı çıkmayana karşı çıkarım. Başbakan Tayyip Erdoğan’a karşıyım; çünkü emperyalizme karşı çıkmıyor. Aksine emperyalizmin babası ABD’yle işbirliği yapıyor. Nitekim daha başbakan olur olmaz ABD askerlerinin Türkiye topraklarında konuşlanıp Irak’a saldırması, Irak’ı işgal etmesi için tezkere hazırlayıp Meclis’e yolladı. Ancak Meclis bu tezkereyi reddedince, bu kez de Irak halkını bombalayan ABD uçaklarına Türkiye’nin hava sahasını kullandırdı. Türkiye’den kalkan ABD uçakları yüz binlerce insanın canını alan, yeni doğmuş bebeklerin bile kolunu bacağını kopartıp havaya uçuran bombaları Iraklıların üzerine attı. Bu vahşete ABD ile birlikte Başbakan Tayyip Erdoğan da imzasını attı. Şimdi ben 2000 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde benim için “Gönlümdeki cumhurbaşkanı Lütfü Oflaz” dedi diye Tayyip Erdoğan’ı eleştirmeyecek miyim? Onun emperyalist ABD’yle yaptığı bu işbirliğini görmezden mi geleceğim? Onun Irak’ı işgal eden, Irak halkını katleden emperyalist ABD askerleri için, “Irak’taki ABD askerlerinin ölmemesi için dua ediyorum” demesini duymazlıktan mı geleceğim? Emperyalizme karşı olmayan kim olursa olsun eleştiririm. Aynı şekilde kapitalizme de karşı olmayan kim olursa olsun eleştiririm. Tayyip Erdoğan’a karşıyım; çünkü emperyalizme olduğu gibi kapitalizme de karşı çıkmıyor. Kapitalizmin hizmetkarlığını yapıyor. Nitekim kapitalistlerin AKP iktidarı döneminde beş kat daha zenginleştiğini söyleyip bununla övünüyor. Malumunuz kapitalizm zenginleri daha zengin, fakirleri daha fakir yapıyor. Kapitalizm azınlığı zenginleştiriyor, çoğunluğu fakirleştiriyor. Ülke nüfusunun yüzde 1’ine ülke gelirinin yüzde 99’unu, ülke nüfusunun yüzde 99’una da ülke gelirinin yüzde 1’ini veriyor. Azınlık çoğunluğun emeğini, alın terini sömüre sömüre kendine servet yapıyor. Kapitalizm azınlık için cennet, çoğunluk için cehennem oluyor. Azınlık israf içinde yüzerken, çoğunluk yoksulluk, açlık içinde kıvranıyor. Halkı sadece yerli kapitalistler sömürmüyor; küresel kapitalistler de sömürüyor. Nitekim bizim ülkemizin kaynaklarının çoğunluğu da küresel kapitalistlerin şirketlerinin ellerine geçmiş bulunuyor. En hayati, en stratejik ülke kaynaklarının bile özelleştirip satılması sonucunda halka ait hiçbir şey kalmıyor. Milli şirketler, fabrikalar, bankalar hep yabancıların eline geçiyor. Nitekim Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde milli şirketlerin, fabrikaların, bankaların çoğunluğu yabancıların eline geçti. Peki bunları yapan Başbakan Tayyip Erdoğan’ı eleştirmeyeyim mi? Ta başta da dediğim gibi emperyalizme, kapitalizme karşı olduğum gibi faşizme de karşıyım. Darbeler yoluyla gelen askeri faşizme karşı olduğum gibi, seçim yoluyla gelen sivil faşizme de karşıyım. Diktatörlerin askerine karşı olduğum gibi diktatörlerin siviline de karşıyım. Üniformalı diktatörlere karşı olduğum kadar Hitler gibi üniformasız diktatörlere de karşıyım. Faşizmin askerisine de, siviline de karşıyım. İşte faşizme karşı olduğum için ben kendime günde beş vakit derim ki; susma haykır, faşizme hayır! İşte diktatörlerin askerine de siviline de karşı olduğum için ben kendime günde beş vakit derim ki; susma haykır, diktatörlüğe hayır! İşte emperyalizme karşı olduğum için ben kendime günde beş vakit derim ki; susma haykır, emperyalizme hayır! İşte kapitalizme karşı olduğum için ben kendime günde beş vakit derim ki; susma haykır, kapitalizme hayır!
Lütfü Oflaz’ın “Tayyip Mazlum Olarak Geldi, Zalim Olarak Gidecek!” başlıklı sohbeti için tıklayınız |