Ozan Emekçi’nin 34 hit eseri ‘Emekçi Türküleri’ adlı albümde sanatçılar tarafından yorumlandı. 1980’den bu yana Almanya’da yaşayan Ozan Emekçi: Dostlarıma sarılmak, anılarımı tazelemek, İstanbul’u sindire sindire yaşamak, çocukluğumla ilk gençliğimle buluşmak isterim
BUSE İLKİN YERLİ
1970’li yıllarda en popüler sosyalist türkücülerden Ozan Emekçi. 1980’den bu yana Almanya’da yaşayan Ozan Emekçi’nin eserleri birçok sanatçı ve grup tarafından ‘Emekçi Türküleri’ albümünde toplandı. 2CD’den oluşan albüm Diyar Müzik tarafından Tanju Duman ve Burhan Çelik yönetmenliğinde raflarda yerini aldı. Albümde Emekçi’nin günümüze kadar okunmuş, hit olmuş 34 eseri yer alıyor. Hüseyin Turan, Yılmaz Çelik, Feryal Öney, İlkay Akkaya, Nilüfer Akbal gibi sanatçıların yer aldığı albüme ilişkin Ozan Emekçi, Burhan Çelik ve Tanju Duman’la albümü konuştuk.
» Olağanüstü bir emek ve bu emeğin sonunda harikulade bir eser. Bu proje nasıl şekillendi?
Adımını Tanju Duman attı. Kendisi projenin sorumluluğunu üstlendi. Yönetmenliğini ise Burhan Çelik yaptı. Bu teklif Tanju’dan geldiğinde çok heyecanlandım. Türkiye’nin durumu ortada, acaba başarabilecek miydik? Acaba bir yerlere takılabilir miydi? Bu kuşkular içinde eser seçimlerine başladık. Eserleri seçtikten sonra kimlerin yorumlayabileceğini tartıştık. İsim listemizi hazırladık. 2 albümde 34 eser ve sanatçı var. İçlerinde çok yakın dostlarım var ama hiç karşılaşmadığım genç sanatçılar da. Projeyi üstlenen Öz Diyar Müzik yapıma ve aranjelerde baştan sona emeğini bizden esirgemeyen dostumuz Ersin Bişgen’e de teşekkür ederim.
»Peki beğenilerek dinlenen bunca eseriniz arasında seçim yapmanız zor olmadı mı?
Eser seçimlerinde Türkiye’nin iç konjonktürünü dikkate aldık diyebilirim. Adımız çıkmış doksana inmiyor seksene. Sanatçı dostların sıkıntıya girmesini de istemedik. Ama iki ya da üçüncü albümlerde bunu da aşarız. Eser seçimleri için özel olarak gayret gösterdik. Sıtkı Baba’nın eseri mesela çok iyi yorumlandı. Ben eski bir albümde okumuştum. Şahbeyit’de (Son dörtlük) adı da anılıyor. O eser bana ait değil. Aynı şekilde “Ali Haydar’ım” da bana ait değil. Sadece yorumladım. Diğer 32 eser bana aittir. Bu serinin devamını da düşünüyoruz.
» Peki albümde eserleri yorumlayan sanatçıları siz mi belirlediniz?
Hayır, seçimi seslendirecek arkadaşlara bıraktık. Kim hangi eseri daha iyi okuyacağına inanıyorsa onu okusun istedik. Erdal Erzincan ve Tolga Sağ’ın yorumladığı parçalar yenidir. Sözleri bana müzikleri kendilerine aittir.
» Emekçi bir döneme damgasını vurmuş bir sanatçı. Yeni nesil sanatçılar da onun beste ve eserlerini okuyor. Peki Emekçi’nin yapamadıkları var mı?
Sabahattin Eyüboğlu “Yazarın burnu büyüdükçe kalemi küçülür’’ der. Bunu sanatçılar için de aynen söyleyebiliriz. Burnu büyük sanatçının bağlaması da sözü de küçülür. Buradan takip edebildiğim kadarıyla, 130’un üzerinde kişi ve grup eserlerimi seslendiriyor. Dört tane şiir kitabım basıldı, üç kitap kadar şiirim de basılmayı bekliyor. Almanya’da basımı yapılan kitaplarımı Türkiye’de çıkaramıyorum. Bir yerlere takılıyor bunu biliyorum, gün gelir bunu da aşarız.
»Türkiye içinizde bir yara gibi!
Öyle. Eski dostlarıma sarılmak, anılarımı tazelemek isterim. İstanbul’u sindire sindire yaşamak, çocukluğumla ilk gençliğimle buluşmak isterim. Nerede o günler demiyorum. O günler gelecek diyorum.
»Hepsi birbirinden değerli ve anlamlı eserleriniz var. Sizin için kalbinizin başka bir yerinde saydığımız bir eseriniz var mı?
Özgürlük Mahkûmları ve Feryad-ı İsyanım’ın ağır ve nazlı hatıraları vardır bende.
»Emekçi’nin bir sanatçı olarak bugüne ve geleceğe bakışı nasıl?
Hayat durmak bilmiyor akıp giden yılların neresinde ne kadar yer aldık, ne kadar üretebildik bunun cevabını tarih verir. Mücadele içinde çok yiğit insanlar, çok erdemli insanlar tanıdım. Her şeye rağmen mücadele sürüyor, kopmamak gerek. Bu bağlamda devlete söyleyeceklerimi en yüksek tondan dillendirmeye de devam edeceğim.
»Biraz da proje tasarımcınız Tanju Duman ve yönetmeniniz Burhan Çelik’e dönelim. Sevgili Burhan Çelik projeyi hazırlarken karşılaştığınız zorluklar oldu mu?
Burhan Çelik: Emekçi projesi birçok noktada hassasiyet gerektiren bir çalışmaydı. Tahmin edebileceğinizden daha fazla zorluklar yaşandı. Toplamda 6 ay gibi bir zaman diliminde tamamladık. İstanbul-Ankara arası gidip geldim her hafta. Her gün nerdeyse ayrı bir stüdyoda günü geceye bağladım. Neticesinden memnunuz çünkü bizim için asıl olan, doğru bir çalışma ile geniş bir tabana ulaşabilmemizdi.
» Peki Tanju Duman proje tasarımcısı olarak bu projeye ilişkin ne söylemek ister? Bildiğim kadarıyla uzun yıllardır bu alanda emek veriyorsunuz.
Tanju Duman: Evet, yirmi yıl müzik aranjörlüğü ve yönetmenliği yaptım. Sayısız albüme gerek enstrüman ile gerekse yönetmenliğim ile imza attım. Öğretim Görevlisi olarak 10 yılı aşkın Devlet Müzik Okullarında, üniversitelerde görev aldım. Bu proje için bir başka heyecan duydum. Emekçi projesini “Dokunma Yanarsın’ şekilde tanımlamak en doğrusu olacak.