ADİL MEDYA / ÖZEL HABER
Haber: Yağmur Sancak
Ortadoğu ‘da dengelerin değiştiği, emperyalist güçlerin birbirlerinden nemalandığı, işbirlikçileri ile birlikte despot bir yönetim anlayışının hakim kılmaya çalışıldığı, halkın iktidarına karşılık despotizmin doruklarına sevdalanıldığı Esad ve rejiminin, kendi iktidarlarını halka zorla dayatmaya çalıştığı bir Suriye Çığlığına, Türkiye’den alışılmadık bir ses yükseldi.
16 temmuz Gençlik Hareketi; Suriye halkına destek vermeye, Türkiye’nin dört bir yanından Hatay’a giderek, mülteci kampındaki çocuklarla, gençlerle, dayanışma adına yanlarında olduklarını belirtmek amacı ile‘’siz bizlerdensiniz biz de sizlerdeniz’’ demeye karar verdiler. Bunun için de bir süredir Sosyal Medya üzerinden bir araya gelerek örgütleniyorlar.
Lakin bu hareket, daha çok Müslüman Gençlerin oluşturdugu bir hareket olarak ortaya çıktı.Ve yayınlanan bir deklarasyon ile “Bayanların bu etkinliğe ‘’Yanlızca yanlarında Mahremleri olması kaydı ile’’ katılabileceklerini ,zira ortalığın karışık olmasından dolayı erkeklerin, kendilerine mahrem olmayan kadınların sorumluluklarını üzerlerine alamayacaklarını ilan etmelerine karşılık ‘toplumsal duyarlılık’” sahibi bir grup genç kadın , ‘’Suriyeli mültecilerle dayanısmak gibi önemli bir olay sadece bır grup müslüman erkeğin tekelınde olamaz’’ diyerek, 16 Temmuz Hareketi’ne karşıt değil, fakat bu hareketin daha güçlü olması amacı ile: Suriyeli Mültecilerle ‘’Sınırsız’’ Dayanışma adı altında toplumun her kesimine hitap eden Kadın / Erkek ayrımı yapmadan, Vicdan ve Duyarlılık sahibi herkesin bu etkinlikte yer alabileceğini ilan etmeye karar verdiler..
Zira bu topraklarda Müslümanlar olduğu kadar, Yüzlerce Süryani, Ortadoks, Ermeni kadınlar da vardı;erkekler de… Toplumsal Vicdan da vardı ..
Sınırsız Dayanışma İnsiyatifi Etkinliği’nin kurucu aktivistlerinden Zişan Tokaç; konu hakkında kısa bir açıklama yaparak, 16 Temmuz Hareketi’nce yapılan beyanda Kadınların sorumluluğunu alamayacaklarını, bu sorumluluğu ancak mahremlerinin alabileceğini belirttiklerini, yalnız isteyen kadınların gruplar halinde ailelerinin izni ile katılmalarına açık kapı bıraktıklarının altını çizdikten sonra , kendilerinin de ‘’onların sorumluluk almamalarına karşın ,insiyatif alarak böyle bir etkinliğe girişmiş olduklarını anlatarak durumu özetliyor , ve akabinde 16 temmuz hareketini kamuoyu nezdinde küçük düşürmeyi asla istemediklerini,çünkü zaten yeterince yersiz şeyle itham edildiklerini anlattı…
Devamında ise: “Zira ki bu sorumluluk kadınların sadece eşlerine,babalarına yada erkek kardeşlerine ait değildir. Pek tabi ki birlikte yola çıktıkları yoldaşlarına da ait olmalıdır.Çünkü yola birlikte çıkmak bir aile olmak demektir. dedi.
İrtibat için : [email protected]
www.adilmedya.com