Gündem birçok gereksiz işlerle meşgul olurken henüz 1,5 yaşındaki çocuğunu komşulara bırakan çift intihar etti. Ben daha önceki yazılarımda intihardan sıklıkla söz etmiştim. Özellikle ekonomik sebeplerin kötüye gitmesinden dolayı intihar haberlerinin maalesef bitmeyeceğinden ve böyle üzücü, vicdan sızlatan olayların olacağından bahsetmiştim.
Değişen hiçbir şey olmadı. Yine medyada yer aldı ve bitti. Muhalefet ise bunun üzerinden şov yaparken iktidar geçiştirdi. Gündem yine başka olaylarla, dizilerle, siyasi şovlarla, duygu sömürüleriyle bukalemun taktikleriyle oyaladı.
Olan 1,5 yaşında ve hiçbir şeyden haberi olmayan bebeğe oldu. Yetim kaldı. Bu durum birilerinin şov yaparak sanki bir şeyler yapmak istiyormuş gibi söylemlerine girdi. İki gün sonra onlar da başka konularla oyalanıp durdu.
Herkesin kendi kabuğuna çekildiği, apartmanlarda yaşayanların birbirini tanımaz hale geldiği, kapitalizmin insanları yabancılaştırdığı, hâl hatır sormanın, yardıma el uzatmanın artık unutulmaya yüz tutuğu bir zamana girdik.
Oysaki çok basitçe çözülebilecek sorunlar yüzünden intiharlar yaşanıyor. O insanlara bir kapı açılsaydı, yol gösterilseydi, sahipsiz olmadıkları hatırlatılsaydı bunlar asla olmazdı. Sadece intiharlar değil şu an yüzbinlerce insan maddi sebeplerle bunalıma girdi.
Zenginlerin vergi borçlarını silen sistem üç kuruş para kazanandan vergi alıyor. Dünya tarihinde bu anlamda değişen hiçbir şey yok. Sistemler değişiyor, güç değişiyor, teknoloji gelişiyor ama iş çağın büyük putu paraya gelince yerinde sayıyor.
Hiçbirinizin samimiyetine inanmıyorum. Bugün intihar üzerinden acıtasyon yapan sizler kendi çıkarlarınız için bunu yapıyorsunuz. Gerçekten öleni düşündüğünüz için değil. Eğer öyle olsaydı bir şeyler yapardınız. Bunun için iktidara gelmenize gerek yok. Seçim günleri kapı kapı dolaşan sizler bu tür olaylar karşısında niçin söylemlerden öteye geçemiyorsunuz?
Sizler de diğerleri gibi milletvekili maaşını alıyor, son model arabalara biniyor ve yüzlerce işçi çalıştırarak patronluğunuzun keyfini çıkarıyorsunuz.
Gösteriş siyaseti. Şov insanları. Popüler kültürü içselleştirmiş ve pohpohlamayı iyi bilen sizler gücü elinize aldığınızda yine aynısı olmayacak mı sanıyorsunuz?
Sadece suçu başkalarına atarak bir şeyler yapamazsınız. Önce kendiniz özeleştiri yaparak hatalarınızı kabul edin sonra başkalarını eleştirin.
Ahmet Özkaya kimdir?
1993 yılı Kadıköy doğumludur. İlköğretim ve liseyi İstanbul’da tamamladı. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi coğrafya bölümünde bitirdikten sonra, Marmara Üniversitesi’nde Pedagojik formasyon eğitimi almıştır. Yeditepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılapları Enstitüsü’nde tezli yüksek lisansa devam etmektedir. Post-Coğrafya ve İnsanın İsyanı kitaplarının yazarıdır. Ayrıca çeşitli dergilerde makaleler ve popüler bilim platformlarında yazılar yazmaktadır.