Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Muş Milletvekili Sırrı Sakık, parti olarak 12 Eylül’de yapılacak referandumda sandık başına gitmeyeceklerini söyleyerek, “Bize kimse ne CHP ile ne MHP ile yan yana koymasın. Onlar sistemden besleniyorlar, biz sistemin mağduruyuz. Onların safına bizi koymasınlar. Onlar beyazdır, biz bu ülkenin siyahıyız. Bizim derdimiz var, sorunumuz var, onun için biz sandıklara gitmeyeceğiz” dedi.
BDP Muş İl Başkanlığı’nda düzenlenen, belediye başkanları ve partililerin katıldığı halk toplantısında konuşan BDP Milletvekili Sırrı Sakık, iktidar ve muhalefet partilerini eleştirdi. Anayasa değişikliği sürecinde AK Parti’ye taslak sunduklarını belirten Sırrı Sakık, Türkiye’ye özgürlük getirecek taslaklarının dikkate alınmadığını söyledi.
“ANAYASA’NIN BAŞLANGIÇ MADDESİ TEKÇİDİR, IRKÇIDIR, TÜRKÇÜ’DÜR”
Anayasa başlangıç maddesinin tekçi olduğunu belirten Sakık, sorunları çözen bir anayasayı kendilerinin de istediğini ifade ederek, “Aslında Anayasa değişiklikleri ilk gün gündeme geldiğinde bizim tercihimiz birlikte hareket etmekti. Yani sorunları çözen, ret ve inkar politikalarını çıkaran, herkesin kendisini görebileceği bir Anayasal düzenlemesini biz de istiyorduk. Bu konuda çalışmalarımız ve çabalarımız çok oldu. Ak Parti’yle görüştük, tartıştık. İlk gün bu görüşmeler başladığında ne yazık ki CHP ile MHP çok açık ve net bir tavır koydular. Emir kipleriyle, ‘Biz sizlerle görüşmeyiz’ dediler ve AK Parti’yi kuşatmaya, teslim almaya çalıştılar. Biz ise tam tersini yaptık, kuşatan, teslim alan değil, halkların taleplerini Anayasa’ya yansıtacak bir çaba içerisinde olduk. AK Parti’ye kimse bir taslak sunmazken, biz BDP olarak bir taslak sunduk. Bu taslak Türkiye’yi özgürleştirir, demokratikleştirir dedik. Anayasa’nın başlangıç maddesi tekçidir, ırkçıdır, Türkçü’dür. Eğer bir sorun çözülecekse ilk önce bu, demokratik açılımdan bahseden bir AK Parti eğer gerçekten samimiyse samimiyetin Anayasa’ya yansıması gerektiğini söyledik. Onun için ilk maddeyi değiştirebiliriz. Ama ne yazık ki AK Parti bizimle hiçbir noktada bir diyalog aramadı. Hatta temsilciler çıktı ve ‘Kimse bize taslak sunmadı’ dedi. Yani Kürtleri kimseden hesap etmediler ve bize emir kipleriyle hitap etmeye çalıştılar. Biz bu anlayışın yanlış olduğunu söyledik. Bizim bu değişikliklerde seyirci kalma şansımızın olmadığını, çünkü bizim bedenimizden her gün parçaların toprağa gömüldüğünü, onun da yolunun Anayasa’da yapılacak değişikliklerle Kürt sorunun barışçıl bir şekilde çözülebileceğini söyledik. Bütün olumsuzluklara rağmen biz 5 arkadaşımızla 8. maddede çıkıp ‘Evet’ dedik” diye konuştu.
BDP’nin kapısının sonuna kadar kapalı olduğunu kaydeden Sakık, Başbakan Erdoğan’ı samimi olmamakla suçlayarak; “Sayın Başbakan, ‘Ben BDP ile görüşmem’ diyor. Sayın Başbakan, eğer sen şiddet politikalarını, özel ordularını, bu katliamcı politikaları görüşeceksen tabii ki biz BDP’nin kapısı size sonuna kadar kapalıdır, sizinle bu politikaları görüşmeyiz. Açıkça ilan ediyoruz. Biz sizinle barışı, yasalar ve anayasal düzende Kürt kimliğinin kabulünü, biz dağdakilerin demokratik hayata dahil edilmesini, zalimane politikaların bir an önce son bulmasını görüşürüz. Sayın Başbakan samimi değil. Çukurca’da 7-8 askerimizin öldürüldüğü zamanı hatırlayın. O dönemde mayınlara basmışlardı ve o çocuklar patır patır toprağa dökülmüştü. Ondan dolayı Ahmet Türk’le görüşemeyeceğini söylemişti. Sonra ne oldu, generallerin döşediği mayına o çocuklar basarak yaşamını yitirmişti. Eğer Başbakan’ın bir vicdanı varsa, ahlak sorunu yoksa çıkıp bu halktan özür dilemeli, BDP’den de özür dilemeli. O dönemde generallerin döşediği mayınlar bugün askeri savcıların dava konusu ettiği bir konu” şeklinde konuştu.
“KÜRTLERE KARŞI VİCDANINIZ NASIRLAŞMIŞ”
Son günlerde başlayan sarkık bıyık ve badem bıyık tartışmalarına da değinen Sakık sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dönüp diyorsunuz ki özel ordular kuracağız. Biri diyor ki sarkık bıyıklılar, biri de diyor ki badem bıyıklılar gelecek. Sarkık bıyıklı da gelse, badem bıyıklı da gelse, bıyıksızlar da gelse Kürtlere karşı üçünün de anlayışı aynıdır. Çünkü Kürtlere karşı vicdanınız nasırlaşmış. Parlamentoda 3 yıldır görüyoruz. Sorun Kürtler olunca ittifak kuruyorsunuz. Biz Kürtler için bu zalimane politikalara karşı cephe oluşturmak namus borcudur. Onun için bugün burada referandumda sandık başına gitmemek için buradayız. Bizi kimse ne CHP ile ne MHP ile yan yana koymasın. Onar sistemden besleniyorlar, biz sistemin mağduruyuz. Onların safına bizi koymasınlar. Onlar beyazdır, biz bu ülkenin siyahıyız. Bizim derdimiz var, sorunumuz var, onun için biz sandıklara gitmeyeceğiz.”
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
İHA
