• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Şubat 25, 2021
  • Hakkımızda
  • Yayın İlkeleri
  • Künye
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      Gündemi HDP’ye odaklayan iktidar, anayasa değişikliğiyle bir daha açılmamasının peşinde

      Gündemi HDP’ye odaklayan iktidar, anayasa değişikliğiyle bir daha açılmamasının peşinde

      Sahi, iyi miyiz?

      Sahi, iyi miyiz?

      Taşdemir’den Soylu’nun iddialarına yanıt: Yalan ve iftiradır

      Taşdemir’den Soylu’nun iddialarına yanıt: Yalan ve iftiradır

      İhale ‘apartman dairesine’ gitti

      İhale ‘apartman dairesine’ gitti

    • Yaşam
      sevgili oya, size bu mektubu...

      sevgili oya, size bu mektubu...

      Gözlük kullananlar corona virüse 3 kat daha az yakalanıyor

      Gözlük kullananlar corona virüse 3 kat daha az yakalanıyor

      Cinsiyetçiliğin dilimizdeki hali: Astronotun Türkçe karşılığı

      Cinsiyetçiliğin dilimizdeki hali: Astronotun Türkçe karşılığı

      Hayata müziği ile değen kadınlar-III: Amy Beach

      Hayata müziği ile değen kadınlar-III: Amy Beach

    • Türkiye
      Cezaevinde uzaktan eğitim alması engellenen hükümlü, hukuk savaşını kazandı

      Cezaevinde uzaktan eğitim alması engellenen hükümlü, hukuk savaşını kazandı

      Devlet Kürtlere kestiği Kandil hesabını bir gün Erdoğan’a da çıkarırsa?

      Devlet Kürtlere kestiği Kandil hesabını bir gün Erdoğan’a da çıkarırsa?

      Türkiye’nin yönü Batı mı, Rusya civarında bir yer mi?

      Türkiye’nin yönü Batı mı, Rusya civarında bir yer mi?

      İklim krizi de etkileri de kaçınılmaz bir gerçek

      İklim krizi de etkileri de kaçınılmaz bir gerçek

    • Dünya
      Ekvator’da 3 cezaevinde isyan: 50 tutuklu hayatını kaybetti

      Ekvator’da 3 cezaevinde isyan: 50 tutuklu hayatını kaybetti

      Kafkasya’da halk sokakta

      Kafkasya’da halk sokakta

      NATO, İran için Irak’ta genişliyor

      NATO, İran için Irak’ta genişliyor

      İki ayrı gezegende iki farklı "azim" öyküsü: Azim ve Bager…

      İki ayrı gezegende iki farklı "azim" öyküsü: Azim ve Bager…

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      sevgili oya, size bu mektubu...

      sevgili oya, size bu mektubu...

      Devlet Kürtlere kestiği Kandil hesabını bir gün Erdoğan’a da çıkarırsa?

      Devlet Kürtlere kestiği Kandil hesabını bir gün Erdoğan’a da çıkarırsa?

      İki ayrı gezegende iki farklı "azim" öyküsü: Azim ve Bager…

      İki ayrı gezegende iki farklı "azim" öyküsü: Azim ve Bager…

      Özel gündeme ret oyları sistematik şiddeti açıklıyor

      Özel gündeme ret oyları sistematik şiddeti açıklıyor

    • Belgesel & Film
      Şiir: Kar / Ahmet Muhip Dıranas

      Şiir: Kar / Ahmet Muhip Dıranas

      Alın Sahnelerinizi başınıza Çalın

      Alın Sahnelerinizi başınıza Çalın

      Şehir Tiyatroları oyuna çağırıyor

      Şehir Tiyatroları oyuna çağırıyor

      8. Engelsiz Filmler Festivali 18 Ekim’e kadar çevrimiçi

      8. Engelsiz Filmler Festivali 18 Ekim’e kadar çevrimiçi

    • Eylem & Etkinlik
      “Özgürleşme dilde başlar”[1]

      “Özgürleşme dilde başlar”[1]

      Lösev uyarıyor; “Belirtilere Duyarsız Kalmayın''

      Lösev uyarıyor; “Belirtilere Duyarsız Kalmayın''

      Kayyum düzenine reddiye sesleri

      Kayyum düzenine reddiye sesleri

      Saat 21:00’de camlarınıza çıkın çağrısı

      Saat 21:00’de camlarınıza çıkın çağrısı

    • Fotoğraf & Karikatür
      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

      Yaşar Fırat çizdi: Faytona binme! Atlar ölüyor

      Yaşar Fırat çizdi: Faytona binme! Atlar ölüyor

      Yaşar Fırat çizdi: Simit Sarayı

      Yaşar Fırat çizdi: Simit Sarayı

    • Kitap & Dergi
      Yerli ve milli istibdat heveslilerine ironik göndermeler

      Yerli ve milli istibdat heveslilerine ironik göndermeler

      Söyle Zilan; çığlığın bir şiirdir !

      Söyle Zilan; çığlığın bir şiirdir !

      Ayrıntı Yayınları’ndan 5 yeni kitap

      Ayrıntı Yayınları’ndan 5 yeni kitap

      Fransız yazardan İstanbul’da Bir Çay

      Fransız yazardan İstanbul’da Bir Çay

    • Müzik & Video
      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Bilge Su: “Açıp dinleyemesem bile müzik, zihnimin bir köşesinde hiç susmadan bana destek oldu.”

      Bilge Su: “Açıp dinleyemesem bile müzik, zihnimin bir köşesinde hiç susmadan bana destek oldu.”

      Gerçeklerden uzak bir annelik sorgulaması: 'Bağlılık Aslı'

      Gerçeklerden uzak bir annelik sorgulaması: 'Bağlılık Aslı'

Özerk değilse, üniversite değildir…

Özerk değilse, üniversite değildir…

Ocak 19, 2021 Eğitim, Fikir & Yazı, Sosyoloji 0 yorum

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest

   “ilim ilim bilmektir                                                                                                                                                                               ilim kendin bilmektir                                                                                                                                                                             Sen kendini bilmezsen                                                                                                                                                                                  Bu nice okumaktır”                                                                                                                                                                                          Yunus Emre

Fikret Başkaya

Bir yüksek öğrenim kurumunun üniversite sayılabilmesi için özerklik olmazsa olmaz koşuldur. Bir bakıma üniversite ve özerklik özdeş kavramlardır… Zira, bilimsel, estetik, entelektüel faaliyet ancak özerk bir ortamda mümkündür. Üniversitenin özerk olması demek, kendi işleyiş kurallarını kendisinin koyması, velhasıl kendi kendini yönetebilmesidir… Bu, bilimsel bilginin doğasında içerilmiş bir nitelikten ötürüdür. Özgür olmayan bir ortamda, emir-komuta ilişkisinin geçerli olduğu koşullarda bilimsel bilginin üretilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla özerk olmayan, kendi kendini yönetemeyen bir kurum üniversite adını ve tanımını hak etmez…

Özerk üniversite aynı zamanda kendi geleneğini ve üslubunu da oluşturur. Üniversitenin kendine özgü bir geleneğinin olması, doğrudan özerkliğin sonucudur. Üniversiteyi üniversite yapan binalar, sınıflar, laboratuvarlar, kütüphaneler, konferans salonları, isimlerinin önünde ünvanlar bulunan cüppeli adamlar, kadınlar değildir… Eğer kendi tarzı, üslubu, geleneği oluşmamışsa ve bilim etiğine uygun davranabilen bir bilim kadrosu mevcut değilse, öyle kurumlar kapısında üniversite yazılı diye üniversite sayılmazlar… Gerçeğin peşine düşme, gerçeği açığa çıkarma, doğru bildiğinden taviz vermeme, kendi etiğine bağlı olma gereğidir bir insanı bilim insanı yapan. Eğer üniversite üyeleri, bilim haysiyetine ve entelektüel dürüstlüğe sahip iseler ve onun gereğini yapabiliyorlarsa, gerçek anlamda bilim insanı sayılabilirler. İşte bu özellik onları diğer kamu görevlilerinden, memurlardan ayırır… Dolayısıyla ‘memur kafalı’ adamların/ kadınların bulunduğu kurumlar üniversite sayılamaz… Gerçek bilim insanı emir-komuta ilişkisini reddetmeden mümkün değildir ama bu üniversitenin kendine özgü bir akademik hiyerarşisi olmayacağı anlamına gelmez.

Son dönemde ‘üniversitelere’ yaklaşık 20 kadar AKP’li rektör atandı. Sadece Boğaziçi Üniversitesi hocası-öğrencisiyle dışardan atanan rektöre karşı çıktı. Bu, Boğaziçi Üniversitesinde üniversiter bir geleneğin varlığının sonucudur.

Bilim insanını memurlardan, kamu görevlilerinden ayıran onun kendi etiği doğrultusunda davranabilme, hareket edebilme yeteneğidir. Ancak bilim etiğini içselleştirmiş, bilim namusuna, entelektüel dürüstlüğe sahip olanlar ait oldukları kurumların özerkliğini koruma konusunda gerekli tavrı otaya koyabilirler…

Elbette özerklikten sadece siyasi otorite (devlet) karşısındaki özerklik anlaşılmamalıdır. Üniversite, sermaye sahipleri, mülk sahibi sınıflar karşısında da özerk olmak zorundadır. Son dönemde neoliberal küreselleşme çağında ve dayatılan özelleştirme dalgasıyla yeni bir süreç başladı. Üniversiteler ekonomik güç odaklarına mesafeli durmak bir yana giderek birer kapitalist işletmeye dönüşüyorlar. Artık mantar gibi merdiven altı üniversiteler peydahlanıyor. Diploma ticareti yapılan ticarethanelere dönüşüyorlar ki, bu durum artık bir kavram olarak bile gerçek üniversitenin ruhuna el-fatiha demektir… AKP döneminde çimento fabrikası kurar gibi üniversite açmak kural haline geldi… 81 vilayete üniversite kurmaya kalkmak üniversite kavramından haberdar olmamakla ilgilidir

Eğer entelektüel dürüstlük, bilim namusu ve özerklik bilinci yerleşmiş olsaydı, YÖK diye bir kurum olmazdı, olsa bile bu kadar uzun ömürlü olmazdı… Üniversite üyelerinin ve öğrencilerin etik bir tavır ortaya koymaları halinde -ki, öğrenciler öyle bir şeye hazırdılar- siyasi otorite (askeri cunta) geri adım atmak zorunda kalabilirdi… Her şeye rağmen YÖK dayatılsa bile, bu kadar uzun ömürlü olmazdı… Üniversite üyeleri dersleri boykot etme tehdidinde bulunabilselerdi, Cunta geri adım atmak zorunda kalabilirdi. Zira, sadece yüzbinlerce öğrenciyi değil, milyonlarca aileyi karşısına almakta zorlanırdı… Fakat üniversite hocalarının kahir ekseriyeti bilim insanı kafası değil, memur kafası taşıdığı için, siyasi otoriteye karşı bir tavır koymak şurada dursun, dönemin üniversite rektörleri ve akademi başkanları cunta liderinin karşısında esas duruşa geçtiler… Böyle kiliseye böyle papaz denecektir…

Bir yüksek öğrenim kurumunun üniversite sayılabilmesinin üçüncü koşulu, üniversitede yapılanların toplumdaki özgürleşme mücadelesiyle buluşmasını-kavuşmasını var sayar. Eğer üniversitede yapılanlar, toplumdaki özgürleşme mücadelesiyle örtüşmüyorsa, söz konusu kurumlar üniversite adını hak etmezler…

Ve nihayet dördüncüsü, üniversitenin mutlaka kamusal nitelik taşımalıdır… Tabii buradaki ‘kamusal’ kavramını devletle özleştirmemek gerekir. Doğası gereği bilimsel bilgi daima özel çıkarlar alanının dışında olmak zorundadır…

Yukarda kısaca ifade edilenler karşısında Türkiye’deki duruma gelirsek: Türkiye’de bağnaz resmî ideolojinin. MGK’nın, özellikle de cunta anayasanın ve onun ünlü 130. maddesinin ve YÖK diye bir kurumun varlığı, üniversitenin olmazsa olmazı olan özerkliği bütünüyle ortadan kaldırdı… Kaldı ki, bağnaz resmi ideolojinin geçerli olduğu bir rejimde sadece özerk üniversite değil, hiçbir özerk kurum ve kafaya da yaşama şansı tanınmaz… İşte bu yüzden geride kalan dönemde üniversite tanımına uygun kurumlar hiçbir zaman var olmadı… Gerçek bir üniversite hiç olamadı ama gerçek bir üniversiteye yakışan üniversite üyeleri her zaman vardı… Onlar da belirli aralıklarla (1933, 1960, 1971, 1980 ve 2016) üniversiteden topluca kovuldular… Tabii sadece bu tarihlerde değil, her zaman daha küçük çaplı ayıklamalar da yapılıyordu…

Şimdilerde üniversite denilen yüksek öğrenim kurumları başlıca üç “amaca” hizmet ediyorlar: Sömürü düzeninin ihtiyacı olan insanların yetiştirilmesi- esasen üniversite hocaları uzman yetiştiren uzmanlardır ve sömürü düzeni tarafından yüceltilen uzman, ağacı görür de ormanı görmez. Sosyal gerçekliğin dar bir veçhesine dair derinlemesine bilgi sahibidir ama bütünden habersizdir… Oysa gerçek bütündedir, hakikat bütündedir… Elbette bunu söylemek herkes her şeyi bilmeli demek değil. Bununla kısmî bakışın sınırları ima ediliyor… İşte bu durum uzmanı egemen sınıflar için “kullanışlı hale getiriyor…” Okullarda, üniversitelerde gençlerin özgürlük bilinci ve yaratıcılığı boğuluyor, egemenlik ilişkileri meşrulaştırılıyor… Özelleştirme dalgasıyla bir işlev daha ortaya çıktı: Artık üniversite denilen kurumlar tipik kapitalist işletmelere dönüşmekte…

Üniversitelerin adına layık kurumlar haline gelmesi, ancak devletten ve sermayeden bağımsız kurumlar oluşturmakla mümkün olabilir…

Bu yazıyı Özgür Üniversitenin ‘Kuruluş Bildirgesinden” bir alıntıyla bitirelim: “Forum ve Özgür Üniversite, eleştirel bilimsel bilginin, (zira eleştirel değilse bilim de değildir) yönetilenler, sömürülenler ve ezilen halklar yararına yeniden üretebileceğini kanıtlama iddiasıyla ortaya çıkıyor. Ve işçilerin, işsizlerin, yoksulların, sermaye düzeni tarafından dışlanmışların, kimlikleri bastırılmış halkların, onurlu aydınların ortak çabalarıyla, kendi bilim kurumlarını, kendi “organik aydınlarını” eğitim süreçlerini, kendi dillerini, bilimsel yöntem ve araçlarını, üniversitelerini, tartışma kültürlerini, enstitülerini, yazar ve araştırmacılarını, düşünürlerini yaratabilecek potansiyele fazlasıyla sahip oldukları inancıyla yola çıkıyor”…

 

Yorum Bırak Cancel reply

İlgili Haberler

Cezaevinde uzaktan eğitim alması engellenen hükümlü, hukuk savaşını kazandı Eğitim
Şubat 24, 2021

Cezaevinde uzaktan eğitim alması engellenen hükümlü, hukuk savaşını kazandı

sevgili oya, size bu mektubu... Fikir & Yazı
Şubat 24, 2021

sevgili oya, size bu mektubu...

Devlet Kürtlere kestiği Kandil hesabını bir gün Erdoğan’a da çıkarırsa? Fikir & Yazı
Şubat 24, 2021

Devlet Kürtlere kestiği Kandil hesabını bir gün Erdoğan’a da çıkarırsa?

Zaman Akışı

Şub 24 19:57
Kitap & Dergi

Yerli ve milli istibdat heveslilerine ironik göndermeler

Şub 24 09:14
Dünya

Ekvator’da 3 cezaevinde isyan: 50 tutuklu hayatını kaybetti

Şub 24 09:09
Türkiye

Cezaevinde uzaktan eğitim alması engellenen hükümlü, hukuk savaşını kazandı

Şub 24 09:08
Yaşam

sevgili oya, size bu mektubu…

Şub 24 09:05
Türkiye

Devlet Kürtlere kestiği Kandil hesabını bir gün Erdoğan’a da çıkarırsa?

Şub 24 08:45
Türkiye

Türkiye’nin yönü Batı mı, Rusya civarında bir yer mi?

Şub 24 08:40
Türkiye

İklim krizi de etkileri de kaçınılmaz bir gerçek

Şub 24 08:37
Dünya

Kafkasya’da halk sokakta

Şub 24 08:35
Ekonomi

Gıda fiyatlarındaki artış durdurulamıyor

Şub 24 08:29
Dünya

NATO, İran için Irak’ta genişliyor

Şub 23 08:33
Bilim & Teknoloji

Silinen dosyalar nasıl geri getirilir?

Şub 23 08:32
Yaşam

Gözlük kullananlar corona virüse 3 kat daha az yakalanıyor

Şub 23 08:25
Fikir & Yazı

İki ayrı gezegende iki farklı “azim” öyküsü: Azim ve Bager…

Şub 23 08:01
Fikir & Yazı

Özel gündeme ret oyları sistematik şiddeti açıklıyor

Şub 23 07:49
Türkiye

Gündemi HDP’ye odaklayan iktidar, anayasa değişikliğiyle bir daha açılmamasının peşinde

Şub 23 07:46
Politika

Sahi, iyi miyiz?

Şub 23 07:28
Politika

Taşdemir’den Soylu’nun iddialarına yanıt: Yalan ve iftiradır

Şub 23 07:20
Politika

İhale ‘apartman dairesine’ gitti

Şub 23 07:19
Politika

Kamu İhale Kurulu’nu da pes ettirdiler: Cenaze işleri de inşaat şirketine

Şub 23 07:14
Politika

Salon doldurma telaşıyla liselileri de ateşe attılar

Şub 23 07:04
Politika

İslami sermayeye kanuni kalkan

Şub 22 19:26
Türkiye

Gergerlioğlu: Bugün AYM’ye başvuruyoruz, sonuna kadar direneceğim

Şub 22 19:22
Türkiye

Mardin’in bazı bölgelerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi

Şub 22 19:16
Türkiye

İzmir’de “Erdoğan” trafiği

Şub 22 18:45
Sağlık

Okula giden çocuklar  büyükler için risk oluşturabilir!

Şub 22 08:28
Yaşam

Cinsiyetçiliğin dilimizdeki hali: Astronotun Türkçe karşılığı

Şub 22 08:27
Yaşam

Hayata müziği ile değen kadınlar-III: Amy Beach

Şub 22 07:42
Yaşam

Günde Bir Fincan Kahve İçerek Kalp Yetmezliği Riski Azaltılabilir

Şub 22 07:31
Yaşam

İçimiz hep çocuk: Ebeveyn tutumlarının kariyer ve sosyal hayatımıza etkisi

Şub 22 07:11
Fikir & Yazı

Kendinden daha bilgili birisini dövdüğünde sen ondan daha bilgili olamıyorsun

  • Fikir & Yazı
  • Eylem & Etkinlik
  • Fotoğraf & Karikatür
  • Kitap & Dergi
  • Belgesel & Film
  • Müzik & Video
  • Yukarı Dön