Sultanahmet Meydanı’ndan başlayıp İstanbul Valiliği önünde biten yürüyüşün ardından Okuluma Dokunma İnisiyatifi adına açıklamayı Eğitim-Sen 3. Şube Başkanı Nebat Bukret yaptı.
“AKP elini okulumdan çek!”
Okullar halkındır, satılamaz, kapatılamaz sloganlarıyla yürüyüşe geçen Okuluma Dokunma İnisiyatifi yürüyüş boyunca AKP’nin 8 yıllık iktidarı süresince birçok kamu kuruluşunu özelleştirdiği gibi şimdi de okulların satılmaya çalışıldığını anlattı. Okullar “değerli araziler” üzerinde bulundukları için yandaş sermayedarlara peşkeş çekilmeye çalışılırken sayısız sorun barındıran eğitim sisteminin daha da sorunlu hale getirildiği belirtildi. Yürüyüşe çevrede bulunan birçok kişi alkış ve ıslıklarıyla destek verdi.
Açıklamada daha önceden 22 okulun satışı gündemdeyken şimdi bu sayının 100’den fazla bir sayıya ulaştığı ve önceden gizlenmeye çalışılan satışların artık okullara gönderilen yazılarla açıkça ilan edildiği bildirildi.
Bukret okulların satılmasıyla ortaya çıkacak tabloyu Taksim Ticaret Meslek Lisesi’nin satış gündemine girmesiyle yaşananlarla örneklendirdi. Okulun bu yıl sadece bir kişilik E-okul kontenjanı açtığını ve bu kontenjana 700 öğrencinin başvurduğunu, hiç kimsenin alınmadığını, bu öğrencilerin 300’ünün çevre okullara dağıldığını, böylece çevre okullarının kapasitelerinin üstünde bir sayıyla eğitime devam ettiğini, geriye kalan 400 öğrencinin ise midye, simit satarak, garsonluk yaparak hayatlarını kazanmaya çalıştıklarını açıkladı. Ayrıca Bukret yoğun olarak Beyoğlu ve çevresinden öğrencilerin okuduğu bu okulun kapatılmaya çalışılmasıyla öğrencilerin Beyoğlu sokaklarına terk edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Okulların kapatılması için üç yıl boyunca yeni öğrenci alınmaması gerektiğini aktaran Bukret 100’den fazla okulda uzun süredir tadilat olduğunu belirtti. Bu okullardan bazılarının iki yıldan fazla süredir tadilat altında olmasının akıllara satılacaklarına dair kuşkular getirdiğini anlatan Bukret, “iki yılda gökdelen dikiliyor, bir tadilat bitmez mi?” ifadelerini kullandı.
En temel insani haklardan biri olan eğitim hakkının sadece parası olan ailelerin çocuklarına hak görülen bir ayrıcalığa dönüştürüldüğünü belirten Bukret “devlet okullarının şehrin merkezi yerlerde işi ne?” diyen zihniyeti eleştirerek “devlet okullarına layık görülen yerler dere içleri, ücra köşeler, gözlerden ırak varoşlar mıdır?” diye sordu.
Bukret okulların satılmasını onaylayanların Baltalimanı Arıtma Tesisi’nin kapatılmamasından dolayı bu çevrede eğitim öğretim gören 3200 öğrencinin kanalizasyon kokuları içersinde okullarına devam etmesine bir çözüm sunmadığını belirtti.
Okuluma Dokunma İnisiyatifi geçtiğimiz pazartesi günü Maçka Akif Tunçel Endüstriyel Teknik Okulları’nın önünde bir basın açıklaması gerçekleştirmişti ve. Kültür Bakanlığı’nın Milli Eğitim Bakanlığı’na bu okulun Vehbi Koç Vakfı’na devredilmek üzere kendilerine verilmesi talebini içeren bir belgeyi kamuoyuna açıklamıştı.
Basın açıklaması sırasında ilginç bir gelişme yaşanmıştı. Okul yönetimi öğrencilerin satılacak okullarına sahip çıkmak için basın açıklamasına katılmasını engellemek amacıyla derslerin bitmiş olmasına rağmen son zili çaldırmamış, öğrencileri okuldan uzun bir süre çıkartmamış ve okulun içine çevik kuvvet polislerini sokturmuştu.