MEB tarafından bu yıl uygulanmaya başlanan, okul müdürlerinin her öğretmeni “performans notu” ile değerlendirmesi uygulaması tepkilere neden oldu.
Damla YELTEKİN
Ankara
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilk kez bu yıl uygulanmaya başlanan, okul müdürlerinin her öğretmeni “performans notu” ile değerlendirmesi uygulaması tepkilere neden oldu. Performans sistemini değerlendiren öğretmenler ortaya çıkan keyfi uygulamalara, sistemin iş güvencesini ve iş barışını ortadan kaldıracağına dikkat çekti.
17 Nisan 2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015-2016 öğretim yılından itibaren tüm öğretmenler okul müdürlerince değerlendirmeye tabi tutulmaya ve öğretmenlere “performans notu” verilmeye başlandı.
“Öğretmen Performans Değerlendirme Modülü” Eğitim Sen Ankara 2 No’lu Şubesi’nde tartışıldı. Sendika Avukatı Mahmut Nedim Eldem ile sürecin hukuki boyutunu tartışan öğretmenler, bu uygulamanın sendikalı ve sendikasız tüm öğretmenlere yönelik keyfi bir uygulama olduğuna dikkat çektiler.
Tınaz Tepe Anadolu Lisesi’nde öğretmenlik yapan Eğitim Sen üyesi Bayram Akçadağ okul idaresinin özellikle değerler eğitimi konusunda baskısı olduğuna vurgu yaptı. Değerler eğitiminin de idare tarafından kendi siyasi görüşüne dayalı olarak algılandığına dikkat çeken Akçadağ, okul idaresine milli manevi değerler noktasında da farklı görüşler ilettikleri için özellikle bu maddenin üzerinde durulduğunu belirtti. Akçadağ, “Performans değerlendirmesi ile neyin ölçüldüğü buradan anlaşılıyor. Kime yönelik? Zaten kendilerine yakın insanlara yüksek puanlar verdikleri için özellikle o madde de bizim üzerimize gelme noktasında uğraşılıyor” dedi. Öğretmenlerin çocuklara karşı olumsuz davranışlarının suç teşkil ettiği ve tutanak tutulması gereken uygulamalar olduğuna dikkat çeken Akçadağ, sadece gözlemle öğretmene insan hakları ve çocuk hakları kriterinden düşük puan verilmemesi gerektiğini söyledi. Kritere ilişkin Akçadağ, “Bu açık uçlu bir soru değil. Manevi değerler açık uçlu mesela. Onları da bizim aleyhimize değerlendirmek için özellikle konulmuş kriterler olarak düşünüyorum” dedi.
SENDİKA DEĞİŞTİREBİLECEKLERE YÜKSEK PUAN
Okullarındaki puanlamada hile olduğunu düşünen Akçadağ, sadece Eğitim Sen’lilere düşük puan verilmediğini belirterek diğer sendikalara geçebileceği düşünülen öğretmenlerin puanlarının doksanın üzerinde olduğunu, diğer eğitim emekçilerinin puanlarının düşük ise tutulduğunu söyledi. Akçadağ, bu uygulamayı Eğitim Sen’in içini boşaltma ve gözdağı verme olarak değerlendirdi.
MÜDÜRLÜK MAAŞI ALIYORUM AMA ÖĞRETMENİM!
Keçiören İbni Haldun İlkokulu’nda çalışan Doğan Derya ise performans değerlendirme kriterlerinden aldığı düşük puan öncesinde yaşadığı haksızlıkları anlattı. Derya, 2 yıl önce müdürlük değerlendirmesi sonucu düşük puan aldığı için müdürlük görevinden alınmış. Açtığı davalar sonucu ek ders parası ödenmeye başlanan Derya, “Bu arada da mahkemeler lehime karar verdiler. Ek derslerimi ödediler. Müdürlük maaşı almaktayım. Müdürlük ek dersi almaktayım ama öğretmenim. Bunu itiraz ettiler, muhtemelen bu parayı geri alacaklar fakat esastan mahkemeleri kazandım” dedi.
Bu yıl öğretmen olduğu için kendi okulundan ydınlıkevler Ticaret Meslek Lisesi’ne görevlendirilen Derya, yıl sonunda müdür tarafından performans değerlendirmesinde 71 puan aldı. Aldığı puanı müdürlüğe sorduğunda “Yanlışlık olmuştur düzeltiriz” cevabını alan Derya, dilekçe verdi. Kendi itirazlarından sonra düşük alan arkadaşlarıyla görüştüğünde yüksek aldıklarını öğrenen Derya, “Yasal yollara başvuracağım. Geri adım atmadım atmayacağım” dedi. Derya “Öğretmenliğe bu sendika ile başladım. 25-26 yıllık öğretmenim. Bu sendikayla mücadeleme devam edeceğim” diye konuştu.
‘BİR TELEFONLA PUAN YÜKSELDİ’
Ankara’nın Akyurt ilçesinde çalışan Dora Erdem ise okulda tiyatro, koro, kantin görevi gibi bir çok görev ve etkinlik yapmasına rağmen müdür tarafından 86 puan ile en düşük puanı aldı. “Okul müdürünün görüşüne yakın olan öğretmenlerin 90 üzerinde aldıklarını biliyorum. Okul müdürünün görüşüne yakın olmasa bile daha uygun insanlara daha çok puan verdiklerini gördüm” diye konuşan Erdem, “İlginç bir olay oldu. 90 puan alan arkadaşım telefonla itiraz etti ve puanını müdür 95’e yükseltti” dedi. Çocuklara Batman’den Spiderman’den bahsederken Keloğlan’dan Nasrettin hocadan da bahsettiğini aktaran Erdem, “Milli eğitimin hedef ve amaçlarında ne varsa onları uyguladım” dedi. “Öğretmenlik mesleğini belli sendikalar belli görüşlere yakın olan, yakın olmasa bile yakın olduğunu hissettiren insanları hedef alıyor. Yeni yönetmelikte memurları işten atmak daha kolay” diye konuşan Erdem, kadrolu çalışan olmanın bir anlamı kalmadığını vurguladı.
Erdem, “Öğretmenleri tek tipleştirme, bire bir hükümetin ya da partinin görüşünden olmasa bile yakın insanların yerleşmesine neden olur. Toplumda insanların birbirinden uzaklaşması ve kutuplaşmasını sağlar” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)