Sokağa çıkma yasağının sürdüğü Cizre’de henüz 14 yaşındayken polis tarafından vurulan ve yoğun bakımda tedavisi süren Davut Yanık’ın hikayesi, Kürt sorununa hâlâ anlayamamış olanlara, 100 yıllık sorunu özetleyecek nitelikte. En iyi arkadaşı Nihat Kazanhan’ı birlikte oyun oynadıkları sırada polis kurşunuyla elinden alınan Davut, hastanede yaşam mücadelesi verdiği sırada ise ağabeyi Abdülmecit Yanık’ın polis kurşunuyla katledildiğinden habersiz.
Mardin Devlet Hastanesi’nde yoğun bakımda tedavisi süren Davut, devleti ilk olarak 14 Ocak’ta en yakın arkadaşı Nihat Kazanhan’ın birlikte oynadıkları sırada polis tarafından katledilmesiyle tanıdı. Nihat Kazanhan’ın fotoğrafının yer aldığı pankartın önünde objektiflere yansıyan Davut, Nihat’ın yakın arkadaşıydı. 14 yaşındaki yüreğine 12 yaşındaki arkadaşının acısını sığdıran Davut, kendisinin de aynı namludan çıkacak kurşunların hedefi olacağından habersiz. Aynı namludan çıkan kurşun ise onu 17 Aralık’ta en yakın arkadaşının katledildiği mahallede buldu ve ağır yaraladı. Davut hastanede yoğun bakımda yaşam mücadelesi verirken ağabeyi Abdülmecit Yanık da, 24 Aralık’ta Cizre’de kardeşinin yaralı bir arkadaşını kurtarmaya çalışırken bir polis kurşunu ile katledildi.
‘KENDİ TOPRAĞIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Yoğun bakımdaki Davut’u Kızıltepe Devlet Hastanesi önünde bir saniye yalnız bırakmayan ağabeyi Ahmet Yanık, kardeşinin aynı zamanda bronşit hastası olduğunu belirtti. Yaşanan yasaktan dolayı tedavi görmemesi nedeniyle kardeşinin akciğerlerinin de iflas ettiğini söyleyen ağabey Yanık, iki kardeşinin durumunu hâlâ annesine açıklayamamış. Kardeşi Adülmecit’in ölüm haberini de küçük kardeşi Davut’un başında beklerken alan ağabey Yanık’ın acısı kadar öfkesi da büyük, direniş kararlılığı da. Yanık, devletin saldırılarına ve direnişlerine ilişkin “Bizleri kendi toprağımızdan etmek için sokağa çıkan masum çocuklarımızı bile öldürüyorlar. Ama bizler kendi toprağımızdan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
(DİHA)