Ülkemizde özel sektör ve kamuda üç ayrı asgari ücret uygulanmaktadır. Özel sektördeki asgari ücret diğerlerine göre çok düşüktür. Sosyal devletin görevi kamu özel ayrımı olmaksızın bütün çalışanlara ve onların ailelerine insanlık onuruna yaraşır bir yaşam sağlayan adil ve elverişli bir ücret sağlamaktır. Bu yüzden üç ayrı asgari ücret uygulamasına son verilmeli. Kamuda ve özelde aynı asgari ücret uygulanmalıdır.
Aziz Çelik
2024 yılı asgari ücreti önümüzdeki aralık ayı içinde saptanacak. Asgari ücretin ne kadar olacağına dair tahminler yapılmaya başlandı. Merkez Bankası tahminlerine göre 2023 yılı ikinci 6 ay resmi enflasyonu yüzde 38-40 civarında olacak. İktidar temsilcileri “asgari ücretliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz” iddiasını tekrar edip duruyor. Böylece Temmuz 2023’te yüzde 34 artışla 11 bin 402 TL olan asgari ücretteki artışın resmi enflasyon civarda olacağının sinyali verilmiş oluyor. Oysa TÜİK’in remi enflasyonun gerçek enflasyonu yansıtmadığı biliniyor.
Asgari ücretin ne kadar olacağı her ne kadar Asgari Tespit Komisyonu’nun yetkisinde olsa da son yıllarda Komisyonun fiilen lağvedildiği ve asgari ücretin siyasi kararla saptandığı biliniyor. Mart 2024 tarihindeki yerel seçimler nedeniyle Ocak 2024’teki asgari ücret artışının siyasi bir kararla, Cumhurbaşkanının tutumuyla belirleneceğini tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. Asgari ücretin resmi enflasyon oranını ne kadar aşacağı tamamen siyasi karara bağlı.
Asgari ücret hiç olmadığı kadar siyasallaşmış bir konu. Bunun temel nedeni asgari ücretin kapsamının çok genişlemiş olması. Çok geniş bir işçi kitlesini ilgilendiren asgari ücreti hükümetin saptadığı algısı oluşturuluyor. Böylece asgari ücret artışı siyasi bir manivelaya, bir seçim aracına dönüştürülmüş oluyor. İşin tuhaf tarafı asgari ücret kamuda uygulanmıyor. Kamuda asgari işçi ücretleri toplu iş sözleşmesiyle belirleniyor. Asgari ücret fiilen sadece özel sektör için geçerli.
Asgari ücretin yeniden tespiti gündemdeyken asgari ücretler ilgili bir garabeti ele almak istiyorum. Devletin kendi çalışanlarına (kamu işçisi ve kamu görevlileri) uyguladığı asgari ücret ve maaş ile özel sektör işçisinin asgari ücreti arasındaki uçurum dikkatlerden kaçıyor. Özel sektör işçisi büyük bir ayrımcılıkla yüz yüze. Devlette ayrı özel sektörde ayrı asgari ücret uygulanıyor. Dahası ülkemizde üç farklı asgari ücret uygulaması var!
İNSAN ONURUNA YARAŞIR BİR ÜCRET
Asgari ücret ücretlerin serbest piyasada herhangi bir malın (metanın) fiyatı belirlenir gibi belirlenmesine karşı kamusal bir önlemdir. Asgari ücret uygulaması, işçilerin sermayenin insafına bırakılmaması, kamusal düzenlemelerle ücretlerin en alt düzeyinin saptanması ve işçilerin ve ailelerinin düşük ücretlere karşı korunması anlamına geliyor. Asgari ücret liberal iktisadi zihniyete karşı temel kamusal sosyal politika önlemlerinden biridir.
Türkiye’nin de onayladığı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 23. Maddesi “Çalışan herkesin, kendisine ve ailesine insanlık onuruna yaraşır bir yaşam sağlayan ve gerektiğinde her türlü sosyal koruma yolları ile de desteklenen adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır” şeklinde tanımlayarak özlü biçimde ortaya koyuyor. Aynı maddeye göre “Herkesin, herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır.”
Evrensel Bildirgeye göre asgari ücret hakkının öznesi çalışan herkestir ve çalışan herkes kendisi ve ailesi için inan onuruna yaraşır bir yaşam sağlayan adil ve elverişli bir ücret ve eşit iş için eşit ücret haktır.
Hal böyleyken ülkemizde uygulama nedir? Türkiye yasal asgari ücret sisteminin olduğu bir ülke. Devlet Memurları Kanunu memur maaşlarının işçiler için öngörülen asgari ücretin altında olamayacağını hükme bağlıyor. Kısaca asgari ücret bütün bağımlı çalışanların için temel bir koruma oluşturuyor. Ancak uygulamada asgari özel sektör işçisi ücreti, asgari kamu işçisi ücreti ve asgari memur maaşı arasında devasa farklar ortaya çıkıyor.
KAMU VE ÖZEL ASGARİ ÜCRETİNDE DEVASA FARK
Ülkemizde asgari ücret kağıt üzerinde Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirleniyor. Komisyonda işçi ve işveren sendikaları ve hükümet 5’er üye ile temsil ediliyor. Nihai kararanı siyasi iktidar tarafından verildiği biliniyor. Asgari ücret tutarı kamu özel ayrımı olmaksızın bütün işçiler için zorunlu. Asgari ücret Temmuz 2023 tarihinden bu yana 11 bin 402 TL. Eğer toplu iş sözleşmesiyle aksi kararlaştırılmamışsa özel sektörde işverenin bu miktar dışında bir ödeme (ikramiye, sosyal yardım) yapma yükümlüğü yok.
Ancak uygulamada iki farklı asgari ücret daha saptanıyor. Bunlardan biri asgari kamu işçisi ücreti. Asgari kamu işçisi ücreti Kamu Toplu İş Sözleşmesi çerçeve Protokolü ile saptanıyor. Türk-İş, Hak-İş ve Hükümet arasında imzalan bu sözleşmeyle kamu işçilerin asgari ücreti de (taban ücreti) saptanıyor. 2023 yılı protokolüne göre hesaplanan en düşük giydirilmiş (ele geçen) kamu işçisi ücreti net 24 bin 500 TL’dir.
Kamu görevlisi ve diğer memurların en düşük maaşları toplu sözleşmeyle belirleniyor. Memur toplu sözleşmesini uzun yıllardır Memur-Sen imzalıyor. 6. Dönem toplu sözleşmesine göre Temmuz-Aralık 2023 döneminde en düşük memur maaşı 20 bin 352 TL’dir.
Kaynak ve açıklama: Asgari kamu işçisi ücreti giydirilmiş net olup 2023 yılı kamu toplu iş sözleşmesi çerçeve protokolüne göre hesaplanmıştır. Brüt kamu işçisi ücretinden ortalama yüzde 30 oranında vergi ve kesinti düşülmüştür. Asgari memur maaşı SBB verisidir.
Böylece Türkiye’de üç farklı asgari ücret uygulanmış oluyor. Özel sektördeki asgari ücret kamu işçisinin asgari ücretin yüzde 64 altındadır ve yaklaşık 13 bin TL daha düşüktür. İşin ilginç yanı asgari memur maaşı da asgari kamu işçisi ücretinin yüzde 17 altındadır ve 4 bin 150 TL daha düşüktür. Bu durum kuşkusuz yetkili ama etkisiz konfederasyon Memur-Sen’in başarı hanesine yazılmalıdır.
Tartışmaya yer vermeyecek netlikte vurgulayayım. Sorun kamu işçisi ve memurların asgari ücret ve maaşlarının asgari ücretten yüksek olması değildir. Kamuda ücretlerin yüksek olduğunu söylemiyorum. Kamu işçisinin ücreti ve kamu görevlilerinin maaşı yüksek değil. Bu hayat pahalılığında olması gerekenin çok altındadır. Düşük olan özel sektör işçisinin asgari ücretidir.
Hangi yöntemle belirlenirse belirlensin üç ayrı asgari ücret ve maaş kabul edilemez. Devlet kamu işçisine ve kamu görevlisine toplu sözleşmelerle tanıdığı asgari ücret ve maaşı neden esasen kendi inisiyatifinde olmasına rağmen neden özel sektör işçisine tanımıyor? Özel sektör işçisi aynı enflasyonu yaşamıyor mu? Özel sektörde işçisinin eşit iş için eşit ücret hakkı yok mu? Özel sektör işçisinin insanlık onuruna uygun bir yaşam sürmesi için gereken ücret kamudan farklı mı?
BAHANESİ YOK!
Denecektir ki: “kamu işçisi ve memurların asgari ücret ve maaşları toplu sözleşmeler belirleniyor. Asgari ücret tespitinde toplu sözleşme yok!” Bu iddia geçersizdir. Sendika ve toplu sözleşme yoluyla ücretlerin artırıldığı doğrudur. Ancak asgari ücret masasında da Türk-İş ve hükümet yer alıyor. Neden kamu işçisi için farklı bir asgari ücret saptayabilenler iş özel sektör işçisine geldiğinde cimri davranıyor? Türk-İş kendi üyeleri için sağladığı en düşük hakları neden diğer işçiler için istemiyor? İki tarafta da muhatap kendisi değil mi? Kimse “asgari ücret masasında elleri zayıf, kamu işçisinin grev hakkı var” demesin. Kamu işçisi 20 yıldır grev mi yapıyor? Kamu ve özel sektör işçisinin asgari ücreti arasındaki devasa farkın izahı yok.
Öte yandan “onlar sendikalı” iddiası bir başka açından daha geçerli değildir. Özel sektörde sendikalı işyerlerindeki ücretler de kamudaki en düşük ücretin altında kalabilmektedir. Bunun nedeni asgari ücretin kamuya göre çok düşük tutulmasıdır. Dahası özel sektörün büyük ölçüde sendikasız olmasının nedeni sendikal yasalar ve uygulamadaki engellerdir. Bunları kaldıracak olan da hükümettir.
Denecektir ki: “Özel sektörde asgari ücret en vasıfsız işleri yapanlara veriliyor. Kamu işçisi ve devlet memurluğu öyle değil.” Bu iddia da geçerli değil. Bir kere özel sektörde asgari ücret artık ortalama ücret haline gelmiş durumda. Üniversite mezunu meslek sahibi gençlerin önemli bir bölümü asgari ücretle işe başlıyor. Asgari ücret civarı ücretle çalışanların oranı yüzde 50! Asgari ücretin en vasıfsız işlerde ödenen ücret olduğu iddiası doğru değil. Sonuç olarak kamuda en düşük ücret ödenen işlerle özel sektörde en düşük ücret ödenen işler arasında ciddi bir fark olduğunu gösteren herhangi bir veri ve gerekçe yok.
Özelde ve kamuda üç ayrı asgari ücret uygulanması ciddi bir adaletsizliğe ve ayrımcılığa yol açmaktadır. Anayasanın sosyal devlet ve eşitlik ilkeleri gereği benzer işleri yapanlar arasındaki ücret farkı bu düzeyde olamaz. Dahası devlet özel sektör için daha düşük bir asgari ücret öngöremez. Asgari ücret adı üzerinde kamusal bir düzenlemedir. Bir piyasa ücreti değildir. Devletin kendi işçi çalışanları ile özel sektörde çalışan işçiler arasında ayrımcılık yapması mümkün değildir.
Sosyal devletin görevi kamu özel ayrımı olmaksızın bütün çalışanlara ve onların ailelerine insanlık onuruna yaraşır bir yaşam sağlayan adil ve elverişli bir ücret sağlamaktır. Bu yüzden üç ayrı asgari ücret uygulamasına son verilmeli. Kamuda ve özelde aynı asgari ücret uygulanmalıdır.