Bugünlerde aynı soru yine sorulmaya başladı. ‘Kış saatine geçilecek mi?’ Geçen yılın verilerine göre kalıcı yaz saati uygulamasının sonucu elektrik tüketimi arttı ve elektrik şirketleri fazladan 2,8 milyar TL daha kazandı. Zaten yeterince cebimizi yakan elektrik giderleri bu haliyle de vatandaşı canından bezdirdi. Oysa bedava elektrik elde edeceğimiz güneş enerjisi öylece tepemizde duruyor. Türkiye’de güneş enerjisi eskisinden daha fazla konuşuluyor ve medyanın gündemine geliyor ama bu sistemin yeterince yayılmasının önündeki sorunları çözmüyor.
Güneş enerjsinin nasıl bir sistem olduğunu ve Türkiye’nin güneş enerjisi konusunda neden bir türlü gerekli atılımları yapamadığını, bu sektörün önündeki engelleri Elektrik Mühendisi Azim Şahin’e sorduk.
-Merhaba Azim Bey nasılsınız?
Teşekkür ederim iyiyim sağ olun.
-Kısaca bize Güneş Enerjisi ile elektrik üretilmesinden bahseder misiniz?
GES’ ler şebeke bağlı (On Grid) ve şebeke bağlı olmayan (Off Grid) sistem olarak kurulabilirler. Şebeke bağlı olmayan sistemlerde güneş panellerinin ürettiği elektrik enerjisi akülerde depolanır. Güneş battığında akülerde depolanan enerji eviriciler vasıtası ile AC çevrilerek tüketicilerimiz tarafından kullanılabilir. Bu sistemler daha çok elektrik olmayan yerlerde kullanılır.
-Bu sistemi her yere kurabiliyor musunuz?
Güneş Enerji sistemleri her yere (arazi, çatı, otopark üstü v.b.) kurulabilir.
-Tabi bu işin bir de maliyeti vardır, mesela 12 dairelik bir apartmana bu sistemin kurulmasının aşağı yukarı maliyeti ne olur?
Şebeke bağlı sistemlerde küçük güçlü sistemlerin maliyeti 1.5-2.0 USD/watt yani 1 kW bir sistem 1500 USD ile 2000 USD arası piyasada rakamlar var. Bir ev için (3 kW bir sistem) 4500-6000 USD arası kurulabilir. Büyük güçlü sistemler ise 0,9-1 USD/watt yani 1000 kW sistem 900 bin- 1 milyon USD arasında yapılabilir. Akü gruplu sistemler bu rakamlardan daha pahalıdır. (akü maliyetinden dolayı).
– Bir de ihtiyacımızdan fazla depoladığımız enerjiyi satıyoruz öyle mi?
Sektörün şu anki en büyük sorunu bağlantı kapasitelerinin dolu olması (kapasiteler güncellenmiyor) ve küçük güçlü sistemlerin de aynı mevzuata dahil olmasıdır. Küçük güçlü (10 kW’a kadar) sistemler için bir yönetmelik-şartname hazırlandığı söyleniyor ama henüz bu sistemlerin önünü açacak bir uygulama yok. Örnek 1 kW sistem kuracaksanız, 4 adet 250 kW panel çatıya monte edecekseniz, sizden statik proje isteniyor. Çatıya uyguladığınız yük 4adx20kg=80kg. Bir diğer sorun devlet memurusunuz, çatınıza sistem yaptırdınız, fazladan ürettiğiniz enerjiyi şebekeye verdiniz ve paranızı alabilmek için fatura kesmeniz gerekli, devlet memuru olduğunuz için fatura kesemiyor ve paranızı alamıyorsunuz.
-Özellikle yüksek enerji harcayan kamu kurumlarının bu sistemi kullanmasının devlet bütçesine büyük bir getirisi olmaz mı?
Ülkemizde devlet daireleri yavaş yavaş bu sistemleri kurmaya başladılar. Her geçen gün bu sistemler çoğalıyorlar, çoğalmalılar.
-Teknik olarak Türkiye bu işleri yapacak kadar uzmana ve teknolojiye sahip mi?
Ülkemizde bu sistemler yeni kurulmaya başladı. Her geçen gün bu işlerle ilgili uzman sayısı artmaktadır. Ülkemizde henüz panellerde elektrik üretimini yapan hücre üretimi yoktur. Yurt dışından ithal edilen hücreler ülkemizde montajı yapılmaktadır ve Türk malı olarak piyasaya sunulmaktadır.
– Nükleer enerjinin insan sağlığına ve doğaya çok ciddi zararları olduğunu biliyoruz. Güneş enerjisinde böyle bir sorun var mı?
Nükleer enerjideki gibi güneş ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarında sorun yoktur. Nükleerden önce sahip olduğumuz diğer enerji kaynaklarını özellikle de yenilenebilir enerji kaynaklarını (güneş, rüzgar, jeotermal vb.) kullanmak daha mantıklıdır.
-Elektrikle bile çalışan araba bile yapılırken, bu sistemin yeterince yayılmasının önünde hem bürokratik hem kapitalist engeller mi var sizce? Petrol tüccarı olan enerji Bakanından bu anlamda gerekli atılımları beklemek boşuna bir bekleyiş mi olur?
Bu sistemlerin yapılması ile ilgili bürokratlar ve siyasiler destek mesajı verseler de, uygulamada birçok sıkıntı mevcuttur. Çantacı tabir edilenler tarafından bağlantı kapasiteleri kapatılmış durumdadır. Süresi geçen çağrı mektupları ile ilgili güncelleme yapılmıyor. Gerçek anlamda yatırım yapmak isteyenler yapamıyorlar.
-Buradan bu sistemin gelişmesi ve hayata geçirilmesi için kimlere seslenmek istersiniz?
Bakan Bey’e bağlantı kapasitelerinin artırılması ve 10 kW’ a kadar uygulamaların önünün açılması için çağrıda bulunmak istiyorum.
Bizi bu çok önemli konuda aydınlattığınız için çok teşekkür ederiz.
Her türlü mülkün Allah’a ait olduğu kainatta, herkese ait olan doğanın , birileri tarafından tellerle çevrilip ciddi kar elde edilerek bizlere geri satılmasının son bulacağı, zaten halka ait olan kaynakları insanların rahat rahat kullanacağı aydınlık ve bol güneşli günler hepimizin olsun.
Röportaj Ayşe Yıldız
AdilMedya