Metal sektörü grup toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde 4. tur bugün yapıldı. Metal patronlarının örgütü MESS’de gerçekleştirilen görüşmeler, uyuşmazlık aşamasına girdi.
Görüşme sürerken, DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası üyeleri MESS önünde bir araya geldi. Gebze ve Kartal’dan gelen metal işçileri, “Türk Metal teklifini geri çek”, “Metal işçileri insanca yaşam için birleşik mücadeleye” pankartı ile “Ürettiğimiz değerden payımızı istiyoruz”, “Kıdem tazminatından elinizi çekin” yazılı dövizler taşıdı.
MESS GÜVENCESİZLİĞİ DAYATIYOR, SIFIR ZAM ÖNERİYOR
MESS önünde açıklama yapan Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Sekreteri Selçuk Göktaş, yaklaşık 80 bin metal işçisini ilgilendiren ancak doğrudan ve dolaylı daha büyük bir kitleye ulaşan metal iş kolu grup toplu iş sözleşmesinin bugün itibarıyla uyuşmazlık aşamasına girdiğini belirtti. Göktaş, MESS’in metal işçilerine kuralsız ve güvencesiz çalışma dayatarak, sıfır zam önerdiğini ve kazanılmış haklarını geriletmeyi amaçladığını söyledi.
MESS’in bu saldırısının dayanaklarını metal işçilerinin iyi kavraması gerektiğini ifade eden Göktaş, MESS’in ilk dayanağının siyasi iktidarın, Ulusal İstihdam Stratejisi adıyla yürüttüğü ve başta iş yasası olmak üzere ilgili yasalarda kuralsız ve güvencesiz çalışmayı temel kural haline getirme çabası olduğunu belirtti.
Göktaş, sermaye ve hükümetin işçilere karşı birleştiğini kaydetti, şöyle konuştu: “TOBB, TİSK, TÜSİAD üçlüsü hükümete sundukları raporda başta kıdem tazminatı hakkı olmak üzere teşeronluk sistemi ve güvencesiz sözleşme türlerinin yaygınlaştırılmasını hedefliyorlar. Çalışma yasalarının esnekliği sermayeye yetmiyor. Sürekli daha fazlasını istiyor. Biz dur demezsek daha fazlasını istemeye devam edecek.”
Göktaş, MESS’in ikinci dayanağının ise Türk-İş’e bağlı Türk Metal Sendikası olduğuna işaret ederek, Türk Metal’in düşük zam teklifinde bulunduğunu hatırlattı.
MESS’in işçiler üzerinde baskı oluşturduğunu, işçilerin tehdit edildiğini belirten Birleşik Metal-İş Genel Sekreteri, “1998 sözleşmesinde işçilerin patlayan öfkesi karşısında şaşkına dönenler bugün erken tedbir alıyorlar” dedi.
3. DAYANAK KRİZ
Selçuk Göktaş, MESS’in bir diğer dayanağının da 2008 krizinin yarattığı ortam olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: “Kriz koşullarında işçilerin kendiliğinden tavırlarını temel alarak onların yaşam ve çalışma koşullarını geriletmeyi hedeflemektedir. Sömürüyü yoğunlaştırarak, işçileri daha fazla köleleştirerek bu dönemi kar hanesine yazmak istiyorlar. Bu dayanaklar sayesinde MESS, son iki yıl için de yoğun sömürü koşullarında yaşayan metal işçilerine sıfır zam önerip, ikramiyelerin yarı yarıya düşürülmesini ve sosyal ödemelerin budamasını ödeyebiliyor.”
İŞÇİLER FABRİKALARA KAPANDI
Selçuk Göktaş, sözleşme kapsamındaki tüm iş yerlerinde bugün on binlerce işçinin iş yerlerine kapandığını belirtti. İşçilerin yarın fazla mesailere kalmama eylemi başlatacağını söyleyen Göktaş, şöyle konuştu: “Bu kavga sadece metal işçilerinin kavgası değil. Tüm işçiler bu kavgada saf tutmak zorundadır. Bu sadece toplu sözleşme müzakeresi değil, bu sermayenin kölelik dayatmalarına karşı işçi sınıfının insan onurunu savunma mücadelesidir. Bize ekmeğin kırıntılarını öneriyorlar. Biz ekmek değil dünyayı istiyoruz. Kölelik değil, insanca yaşamak istiyoruz.”
‘ELİMİZDEKİNİ KORUMAYA ÇABALIYORUZ’
Gebze metal işçisi Murat Özden, ETHA muhabirine yaptığı açıklamada, patronun sıfır zam dayatmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Özden, bir eylem planı hazırlayarak yarından itibaren bu programı hayata geçireceklerini belirtti.
Adını vermek istemeyen bir başka işçi ise “Tamamen kuralsız bir çalışma sistemi başlatmak istiyorlar. Geçmişte kazanmış olduğumuz hakları elimizden almak istiyorlar. Bizi tamamen köle haline getirme çabasındalar, biz buna geçit vermeyeceğiz. Aksi taktirde bir daha sendikalı örgütlü olma şansımız olmayacak” diye konuştu. Burada alınacak bir yaranın tüm işletmelere yayılacağını söyleyen metal işçisi, bu anlamda bunun genel bir saldırı olduğunu ifade etti.
“Önümüzdeki süreç bizim için daha zorlu olacaktır. Özellikle kıdem tazminatlarının fona devredilmesi bir çok etken olduğu için metal işçilerinin uyanık olması gerekiyor” diyen işçi, işçilerin tek cepheden tek güçle mücadele etmesinin önemine dikkat çekerek, “Aksi takdirde çocuklarımıza bırakabileceğimiz bir gelecek olmayacaktır. Ya intihar edeceksin ya da sıtmaya razı olacaksın deniliyor. Eskiden birşeyler kazanmak için çabalıyorduk. Şimdi elimizdekini korumaya çabalıyoruz” dedi.
Açıklamanın ardından 15 dakikalık oturma eylemi yapan metal işçileri Bostancı’daki Birleşik Metal-İş Sendikası binasına giderek orada düzenlenen foruma katıldı.